S.E/2

102 10 5
                                    

1HAFTA ÖNCE

Kampüsüne giren Jenny üzerinde ki gözlerden habersizdi. Farkında olmadan telefonuyla konuşuyordu.

-Hayır o adamı elinizden kaçırmayın. Dersten sonra geleceğim.

Birden arkasından sarılan kollarla telefonu kapatması bir oldu. Yanağından öpen sevgilisinin sesiyle rahat etmişti.

-Yah! Neden aniden geliyorsun!

Woohyun-Gizli ve kötü iş yapmayı kesmezsen böyle korkarsın.

-Kardeşin benden fena bebeğim biraz ona kız!

WH-Tam bir velet! Idolu senmişsin.

-Ben dururken başkasını mı örnek alsaydı?

WH-Sevgili konusunda falan almasında diğer neyde alıyorsa alsın.

-Hadi ama Woohyun! O bir genç kız. Tabi ki sevgili olacak.

WH-O daha küçücük bir kız! Olamaz sevgilisi falan!

Parmağıyla alnından ittirdi Woohyun'u.

-Ne geri kafalı bir erkeksin!

WH-Biz üçümüz gayet iyiyiz damata gerek yok.

-Derse geç kalacağız.

Okula doğru yürümeye başladılar. Arkalarındansa Jenny'i izleyen iki göz girdi. Bilgisayar mühendisliği okuyordu hepsi. İşleri de bunu gerektiyordu. Derslerde anlatılan her şeyi ve daha fazlasını bilselerde ortam için üniversiteye gidiyorlardı.

Sınıfa girdiklerinde arkadaşlarının yanına gittiler. Muhabbet etmelerine fırsat kalmadan profesör sınıfa girip dersini işlemeye başladı.

Dersin ortasında titreyen telefonunu eline aldı Jenny. Bilinmeyen bir mesajdı.

'-Sungyeol'u bırakmazsan sistem odanı patlatacağız.~KSK'

Kaşlarını çattı hafifçe. Sungyeol niye değerliydi bu kadar? 'KSK' diye birinden gelen mesajlarla merakı artıyordu. Üç gündür elinde olan bu çocuğu bir türlü konuşturamamıştı. Şimdiye kadar en fazla iki günde herkesi konuşturmuştu. Sungyeol hakkında hiçbir bilgi bulamaması işini zorlaştırmıştı.

Dersten çıkıp kampüsü terk etti. Woohyunda peşinden gitmişti. Sakin bir sokağa girip kaldırıma oturdu. Woohyun da yanına oturup sordu.

WH-Ne oldu?

-Yok bir şey.

WH-Neden bana hiçbir şey anlatmıyorsun?

-İşlerime bulaşmanı istemiyorum.

WH-Sevgilin olarak destek çıkmak istiyorum.

-Siyahın daha da koyulaşması için beyaza ihtiyacı olmaz.

WH-Koyulaştırmak istediğimi nereden çıkardın? Sert olan siyahi yumuşatma görevini kendime uygun gördüm.

-Nasıl başarıyorsun? Gruptaki herkes ya gri ya siyah! Nasıl bu kadar masum kalabiliyorsun?

Woohyun Jenny'i kendine çevirdi ve tek elini Jenny'nin yanağına götürdü.

WH-Çünkü sevdiğim iki kız için beyaz olmam gerekiyor!

-Sen bu dünyada teksin galiba? Bu kadar çamurlu bir ortamda oynarken kirlenmedin. Bu yüzden aşığım sana.

Yaklaştı ve sevdiği adama tüm samimiyetiyle bir öpücük bahşetti. Huzurlu hissediyordu. Sadece Woohyun'da huzur buluyordu. Gecenin ardında ki güneşti onun için. Yaşadığı karanlığa ışık olan bir adamdı.

SMALL EYES~KSKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin