SMALL EYES~KSK

S.E/6

Kapıdan çıkmaya çalışırken konuştu Jenny.

JN-Benim bir abim yok!

Myungsoo gitmesine izin vermemiş kolundan tutup başka bir odaya götürmüştü. İçeri girdiklerinde Jenny gözlerini karşısındaki adama dikti. Tecavüze uğradığında her şeyi anlattığı ancak sırf onun emrinde çalıştığı için buna susan abisine baktı. Vücudunu inceledi önce. Yıllar öncesine göre daha geliştirmişti ve kas yapmış gibi görünüyordu. Yüzüne baktı sonra. Daha keskinleşmiş hatlarıyla oldukça karizmatik ve erkeksi görünüyordu. Ama maalesef Jenny için görünüş adamlık demek değildi.

Abisi yaklaşmaya başladı Jenny'e. Jenny'nin aklından ise anıları geçiyordu. Kendisine dövüşmeyi öğreten, kendisiyle ilişki yaşamak isteyen her erkeği korkutan, babasının ona vurmaya kalktığında karşısına geçip Jenny için dayak yiyen abisini hatırlamıştı.

HY-Jenny. Sen çok güzel bir kız olmuşsun.

-Yaklaşma bana! Telefonumu ver gideceğim!

HY-Jenny, buraya kendimi affettirmeye geldim. Lütfen bir şans ver bana.

-Kendini mi affettireceksin?

Sinirle bir kahkaha attı Jenny.

-Sen beni eski Jenny sanıyorsun galiba? Ben annemizin yapmaya çalıştığı asil kız değilim artık!

MS-Hoya ben aşağıdayım.

-Hoya??

HY-Artık Lee Howon değil Hoya'yım.

-Sende eskisi gibi değilsin. Ne güzel işte ikimizde farklı hayat yaşıyoruz. Bırak da böyle kalsın. Sen Myungsoo musun nesin! Beni bara bırak.

MS-Senden büyük olduğumu söylemiştim.

-Bunu mu tartışacağız.

HY-Jenny bir dinle lütfen. Seni bulmak için çok uğraştım. Seul'e gelebileceğini düşünmemiştim. Öğrendiğimde ise buraya geldim ancak bulmam zor oldu.

-Uğraşmasaymışsın keşke. Hoya Bey tanıştığıma memnun olmadım umarım bir daha görüşmeyiz.

Jenny arkadını dönüp kapıdan çıkacakken Hoya'nın sesi ile durdu.

HY-Beni dinlemen için ne istersen yaparım?

Arkası dönük bir şekilde konuştu Jenny. Madem bir şans geçmişti eline değerlendirecekti.

-Ne istersem mi!

HY-Ne istersen.

-Kim Sung Kyu diye biri var. Onu istiyorum. Geç getirdiğin her gün için 10dakikanı keserim. 30 saat vaktimi ayıracağım.

Konuşmasını bitiren Jenny kapıdan çıkarak aşağıya indi. Nerede olduğunu bilmediği için Myungsoo'yu beklemeye başladı. Bir kaç dakika içerisinde Myungsoo da geldiğinde evden çıktılar. Arabaya bineceklerken Myungsoo Jenny'nin telefonunu uzattı. Sertçe çekti telefonunu Jenny. Daha sonra arabaya geçip oturdu. Myungsoo da arabaya geçip sürmeye başladı. O sırada Jenny'e gelen mail ile ortam gerildi. 'Sonunda abine kavuştun. Tebrik ederim. Neler yapacağını merakla izleyeceğim. ~KSK'

Jenny gözlerini Myungsoo'ya dikip sordu.

-Sizden bulmanızı istediğim adamı tanıyor musunuz!

MS-Tanıyor gibiyiz.

-Onun adamı mısınız? Öylesiniz değil mi! Beni kandırmak, aklımı bulandırmak için yaptınız! Durdur arabayı çabuk yoksa Dongwoo abimi ararım!