1.BÖLÜM '' KARANLIK YAHUT AYDINLIK''

630 34 28
                                    

''Deprem var! Anne, deprem oluyor'' diye bağırdıkça bağırıyordum avazım çıktığı kadar. Yüzüme çarpan soğuk suyla irkildim. Gözlerime dolan su, görüşümü engelliyordu.

Sarsıntı kesilmiş, karşımda rahat bir tavırla duran Derin, yüzüne patlatma isteği duyduğum  bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Uyku sersemliğiyle olanları zar zor anlamaya başlamıştım.

''Gerizekalı! İnsan öyle mi uyandırılır?'' diye sinirle konuştum.

''Gerizekalı ha ? Ben? Gerizekalı? '' dedi. En gıcık olduğu sözlerden biriydi. Verdiğim gıcıklıktan zevk alarak yataktan yavaşça doğrulurken kafama attığı ayıcığımla dengemi kaybedip yeri boyladım. 

''Afedersin Derin Abla. Büyüksün abla.'' diyordum dalga geçen söyleyişimle gösterdiğim yarı iğreti yarı saygı hareketlerimle.

''Başlatma ablandan. Hadi giy şunları. Saat 07.35 '' dedi. Bir yandan fırlattığı formalara bakıyor bir yandan da yaptıklarını anlamlandıramıyordum. 

''Pazartesi desem ?'' dedi gözlerini devirerek. Bana bir şeyleri açıklamaktan sıkılırken 10 yıldır  yaptığı davranıştı göz devirmek.

''Lanet olası pazartesi. Lanet olası okul. Lanet olası erken kalkmalar.'' diye söyleniyordum.

''Lanet olası Matematik yazılısı '' dedi isyankarca. Anlamayarak baktım.

''Yine çalışmadın değil mi? Bugün Matematik yazılısı var canım. Dur tahmin edeyim. Ogün'le konuştun değil mi? '' dedi sitem edercesine.

''Hayır, konuşmadım. 

Tamam. Birazcık konuştum. 

İyi be, tüm hafta sonu onunla konuştum. '' dedim kesik kesik.

''Salaksın sen. Daha sana teklif etmedi ama sevgiliden farkınız yok. Aslında var. Romantikliği yok sadece. Tek bildiği kendi cinsel ihtiyaçlarını sana gidertmeye çalışıyor. '' diye bağırdı

''Aslında öyle biri değ-'' sözümü kesti

''Öyle birisi o Gizay. Her karşına çıkan erkek gibi o da uçkur budalası. Allahtan şansın var da zarar görmedin. En azından daha bekaretin yerinde. Asya Teyzeyle İlhan Amca duysa ne olacak ? '' dedi anaç tavrıyla hesap sorarcasına.

''Annem de babam da umrumda değil'' diye isyan etmeye koyulurken kapıya vurulan yumruklar irkildim. 

''Okul vakti kızlar.Bugün sizi ben bırakayım. Yağmurda ıslanmayın sonra.'' diye seslendi babam kapının ardından.

''Tamam babaaa '' dedim titrek sesle. Derin'in attığı 'hani umrunda değildi, korkudan titriyorsun.' diye attığı bilmiş bakışları göz ardı ederek banyoya geçip ışık hızıyla hazırlandım.

...

''Kesin bu akşam dışarı çıkıp çıkamayacağını soracak. Annesi kesin Adana'ya gitmiştir ve ev müsaittir. Seni film izlemeye çağırır ama amacı belli uçkur budalasının'' dedi Derin okulun ana koridoruna geldiğimizde. Bakışları Ogün'ü bıçaklamak ister gibiydi. 

''Günaydın Ogün '' dedim tüm etkileyiciliğimi kullanmaya çalışarak. 'günaydın' demekle nasıl etkileyeceksem artık. Yanağımdan bir makas alıp beni süzdü. 

''Annem Adana'ya gitti. Bu akşam dışarı çıkabilirsen bize gel film izleyelim '' dedi göz kırparak. Ardından gözleri yüzümden dudaklarıma, göğüslerime indi. Bakışlarından rahatsızlık duyduğumu belirterek öksürdüm.

''Gelemem Ogün. O film izlemeleri biliyorum ben. Senin istediğin bende yok.'' diye ona bildiği kızlardan olmadığımı ikna etmeye çalışan bir konuşma yaptığımı varsayarak saçlarımı düzeltmeye koyuldum. Arkamı döndüğümde Ogün'ün yanımda olmadığını, Eylül'ün yanına gittiğini fark etmem nano saniyemi aldı. 

CİCİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin