1/ÖZEL DENİZ LİSESİ

71 11 10
                                    

Selam Arkadaşlar;).İkinci kitabımla karşınızdayım. Yaşadığım bazı olaylardan esinlenerek yazdım. Umarım beğenirsiniz. Eğer şu an bu yazıyı okuyorsanız sizi güzel bir kitap bekliyor demektir. Yorum yazmanızı istiyorum. İyi veya kötü. Düşünceleriniz benim için değerli. Vote de bırakırsanız memnun olurum. Küçük bir kalpçik yani. Nolucak dimi. ;)
Herneyse iyi okumalar; )


Medya:Shin

Yeni ortamlara alışmak her zaman zor olmuştur benim için. Çekingen olduğumu söylerler ve sanırım haklılar. Ama bazen en iyisi birazcık gizemli olmaktır. Ve yine yıllar sonra yeni bir okula gideceğim diye oldukça utanıyorum. Bu konuda kaçıncı dejavu oldu artık sayamaz oldum. Ne yapayım işte bende böyleyim. Büyük bir ihtimalle yine ilk iki ay kimseyle arkadaşlık kuramayacağım.Evet,bu kötü bir durum. Demek ki çekingenlik her zaman işe yaramıyormuş.

Her neyse ben kimim diye merak ediyorsanız şöyle başlayayım. Adım; Shin .Adımdan da anlayacağınız gibi aslen Güney Koreliyim. Ama yaklaşık beş altı yıldır Türkiye de yaşıyorum ve bu nedenle türkçem oldukça iyi. Bir tane erkek kardeşim var. Adı; Kim. Kim o kadar yaramaz ki bütün günüm onunla uğraşmakla geçiyor. Bazen bazı yaptıklarını ergenliğine veriyorum. Çünkü daha 13 yaşında. Okuldaki bütün kızların ona baktığını düşünüyor, aslında böyle bir şey söz konusu bile değil. Haftada bir yada iki kez disiplinlik oluyor

Artık biz onun bu hallerine alıştık. Annem batıl inançlara inanan biri olduğu için kardeşim iyi ilgili yapmadğı saçmalık kalmadı düzelsin, akıllı bir çocuk olsun diye. Ama diyorum ya ben alıştım annem de alışmalı.
Bende o kadar büyük sayılmam henüz 17 yaşındayım :(
Kahverengi saçlı,çekik gözlü,  kara kuru bir kızım işte. Arkadaşlarım beni çok tatlı bulurlar ama bence hepsi yalan söylüyor

Önceden Nevşehir'de oturuyorduk ama babamın işinden ve kardeşimin okuldan atılmasından dolayı İstanbul'a taışındık. Bu şehir oldukça kalabalık ve ben kalabalıktan hiç hoşlanmıyorum.

Yalnızlığın insanıyımdır ben. Yalnız kalıp kitap okumayı severim. Ya da gökyüzünü seyretmeyi. Sonra yıldız kayınca dilek tutarım, günlerce, aylarca kabul olmasını beklerim. Ama hiçbir zaman da kabul olmaz. Ben yine de vazgeçmem. Her kayan yıldız gördüğümde kabul olmayacağını bilsem de dilek tutarım.
Sonra annem terzidir. Yıllarca bütün evin söküğünü dikti,durdu.Ve biraz da titizdir. Hatta biraz değil bayağı titizdir. Babamla sürekli atışırlar ama sonra babam bir öpücükle annemin gönlünü alır .Hep onların aşkına imrenmişimdir. Beni de belki bir gün böyle seven bir adam çıkar. Ama bana bu tiple kim baksın.

Babam ise avukattır. Tam bir adalet insanı. Evde bile her konuda adeletlidir.Çikolata yerken bile:(
Bu bazen çok sıkıcı oluyor.

İşte ben ve benim çekirdek ailem. Ve bugün yeni lisemde ilk günüm. Vakit kaybetmeden hazırlanmam lazım.
Annem kapıyı hızlıca açarak odama girdi.
-Bu odanın hali ne !!! Burası çok dağınık çabuk topla ve giyin.Daha ilk günden okula geç kalacaksın. Hadi kime diyorum bakma suratıma!!
Benim daha konuşmama izin bile vermeden kapıyı vurup çıktı. Annem odama dağınık dediği için gözlerimi etrafta gezdirdim. Toplu bir yatak,perdeler çekilmiş, pencere açık,oda gayet ferah, çöpler çöp kutusunda, çalışma masamın üstü oldukça düzenli, gardırobun kapısı kapalı,gereksiz yanan hiçbir ışık yok.
Annemin bu olağanüstü düzenli odaya nasıl dağınık dediğini çözmek istedim ama çözemedim. Dedim ya annem aşırı titiz.Ve gercekten çok konuşuyor .

Onu bu hallerine aldırış etmeden gardırobumu açtım.O kadar kıyafetim yoktu benim. Pek sevmedim çünkü her şeyin fazlasını.

ZAVALLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin