"Bitti.Bitti!"
Bu nedemekti şimdi hiç bir fikrim yoktu. Kime neye bitti dediğini anlamak için çabalarken ardından gelen;
"Bir daha bu okulda benim ve Tuğçenin adı yan yana gelmeyecek o kadar!"
Nasıl? ne demişti o hala inanamıyordum. Okadar bağırarak söylemişti ki nerdeyse sağır sultan duymuştu.
Sadece koridordan hıçkırık sesleri geliyordu. Büyük bir hıçımla sınıfa girmişti göz göze gelmiştik. Artık korkmaya başlamıştım çünkü gözlerini benden ayırmıyordu ve üstüne üstelik bana doğru geliyordu.
Yanımdaki sandalyeyi gösterip;
"Burası boş mu?"
söylediği cümleden sonra ne diyeceğimi bilemiyordum.
"E-evet"
Kekelemiş miydim ben? of yine rezil oldum.
⚫⚫⚫⚫
Ders matematikti ve son dersti yanımda oturan tahire her ne kadar bakmak istesem de bakamıyordum çünkü yanımda oturduğu için baksam nerdeyse burun buruna gelecektik.
"gençler kağıt kalem çıkarın sözlü yapıcam"
hocanın sözüyle arkamda olan çantama yönelirken aynı anda tahirde çantasına yönelmişti ve olan olmuştu.. Burun burunaydık resmen, azıcık yaklaşsa neredeyse öpüşüyorduk diyebilirim..
"Öhöhöhö"
Eceydi bu..
onunla çok konuştuğum için hoca ayırmıştı yerlerimizi buyüzden ortadan 4.sıradaydım ecede duvar kenarından 5.sıradaydı artık benle tahiri ordan nasıl gördüyse.. sonunda kendimize gelmiştik geri çekilip, kısık bir ses tonuyla;
"pardon"
Dememe rağmen hiç bişey dememişti 'bildiğin hödük ya'
ama hala siniri üstündeydi acaba neden tuğçeyle kavga etmişlerdi? off yine derin derin düşüncelere dalmıştım ve son anda aklıma ders gelince 'kendine gel nefes matematik önemli!'
⚫⚫⚫⚫
Ders bitmişti yerimden kalkıp çantamı sırtıma geçirmiştim. Ece'nin kaş göz işaretleriyle ne dediğini pek anlamasamda tercümesi 'sen git ben tahirle konuşup gelicem' bende kafamla onaylayıp çıkmıştım.
Sınıf boşalmıştı beni kimsenin görmediğini anladığımda kapıya geçip onları dinlemeye başladım.
"Kuzen noluyor sana? illahaki Mustafa abiden dayak mı yiycen yine? çocukla kavga etmekte nedir ya? bu kaç oldu?"
"Ece bak sinirimi bozma zaten tepeme kadar gelmiş senden çıkarmayayım fena olur!"
"vay 'Deli Tahir' beni bunla korkutacağını mı sandun ula?"
'Deli Tahir' mi? niye Tahire 'Deli Tahir' diyorlar ki?
"ula Ece sor da sor kızmayacam yine neyi merak ettinde üstüme geleysun?"
Tahirin şiveli konuşmaları çok hoşuma gidiyordu.. Ece sonunda merak ettiğim soruyu sormuştu.
"Tuğçeyle niye kavga ettin? ve ayrıldınız mı?"
"ula illa söyleteceksun dimi?"
Ece kafasını onaylarcasına salladığında tahirde sözlerine devam etti.
"bak şimdi Tuğçe benim kavga ettiğim çocukla oturmuş konuşuyordu başta ne var bunda dedim sonra çocuk bildiğin Tuğçenin saçını okşuyordu sinirle yanına gittim ne 'ne oluyor ula burda?' dedim tuğçe'de cevap olarak 'bişi olmuyor ha bu çocuğa ağzının payını veriyorum' dedi ve tepemin tasını iyice artırdı resmen gözüme baka baka yalan söylüyordu.."
