Tuğçeyle bir sahile gelmiştik ve tabiki nefeste.
Arabadan inip Tuğçenin kapısını açtım ve inmesini bekledim."teşekkürler hayatım"
"rica ederim"
Biz sahilde kurulmuş olan masaya doğru yürürken arkama dönüp nefesin çıkıp çıkmadığına baktım arabayı kilitlemeliydim sonuçta.
Nefes arabadan çıkmamıştı.
Tuğçeye dönüp;"ben arabada telefonumu unutmuşum canım ya sen geç ben iki dakikaya geliyorum"
Deyip hemen arabaya doğru yürümeye başladım, arabanın önüne geldiğimde arkama dönüp Tuğçenin nerde olduğuna baktım ki masaya oturmuştu içim rahat bir şekilde arabanın kapısını açıp nefese baktım.
"nefes?"
"ya nefes beni burda bırakıp gidiyordun he?"
"aşkım napim ya ama.."
"off tamam hemen kılıbılıkşma"
"eyi madem sen arabada otur ben halledip geliyorum"
"ne dedin ne dedin anlayamadım?"
"nefesss hadi da in şu arabadan biri görmeden!"
"tamm ama bunun hesabını sana ayriyeten soracam görürsün sen!"
"he he"
Tuğçeye baktığımda telefonuyla uğraşıyordu. hemen nefesi arabadan çıkartıp arabayı kilitlendim. Tuğçenin yanına doğru yürümeye başladım.
"sonunda gelebildin! özledim"
"Tuğçe seni çok seviyorum biliyor musun? eski günlerimiz aklıma geldi."
Allahtan bu konuşmaları nefes duymuyor diyordum ki.
*Nefes* tahiiiirrr!
*Nefes* illahaki nefes gel beni öldür diyisın taam bana uyar bekle ula!*Tahir* kızım sakin da bekle ben sana mesaj attığımda gel.
"yiaa Tahir bende çok özledim."
masanın altında mesajları yazarken Allah'tan Tuğçe farketmemişti.
⚫⚫⚫⚫
Bir Süre SonraArtık sıkılmaya başlamıştım artık oyunun son randunu devreye sokma vakti geldi.
Tuğçeyi elinden tutup ayağa kaldırdım.
"Benimle evlenirmisin Tuğçe?"
"evet evet evet"
"Tuğçe diyorum ki İstanbul'a gidip orda evlenelim kimsenin haberi olmasın sonra buraya geliriz söyleriz herkese"
"Ya Tahir ciddi misin sen?"
"evet gayet ciddiyim ee ne diyorsun?"
"evet aşkım gidelim."
Nefes'ten
bekle sen bekle şimdi seni görecem. içimden bunları söylerken videoyu kapatıp tahirden mesaj beklemeye başladım.
Masaya tekrar oturdular Tahir telefonunu eline aldı şükür.
*Tahir* nefes gel
Hemen hızlı adımlarla onların yanına gittim.
"mevzu var dediler geldik selam"
"N n n n n n n efes"
"kekelemene gerek yoktu Tuğçe"
"Senin burda ne işin var?!
T t t ahir!""hmm bi düşüneyim.. ne işim vardı sevgilim?"
"Herşey oyundu Tuğçe! senle evlenmek felan istemiyorum ben 'nefese aşığım' onunla evlenecem zamanı gelince.. senin gibi bir sinsiyle nasıl evlenebileceğimi düşünürsün?"
"s s en ne diyorsun t t t ahir?!"
"ağla"
"kudur"
"Siz görürs s s ünüz bütün sürmeneye söyleyeceğim senin bir çocuğunun olduğunu !"
"aşkım ne diyor bu?"
"bilmem ne diyor?"
"Tuğçe herşey burda eğer birine bişi söylersen tüm sürmeneye rezil olursun dışarı çıkacak yüzün kalmaz ama sen bilirsin.."
"s s s s s s s en ne diyorsun? herşeyi biliyor musun yani?"
"evet!"
"tahir'in bir çocuğu var ve sen b b b b unu kabul ediyorsun? Y y y y uhh nasıl miden alıyor?"
"sus be sen kendi midene bak iki günde hemen Tahire olan aşkın mı kabardı 3 aydır neredeydin?"
"t t t t amam ne haliniz varsa görün yeterki beni rezil edecek bişi yapmayın nolur!.."
"bidaha seni tahir'in 5 cm yakınında görmeyeceğim"
"t t t amam"
diyip arkasına bakmadan gitmişti.
"ooo nefes hanım o ne güzel cevap vermekti?"
"Tahir yılışma!"
"diyorum ki hazır sahildeyiz kimse yok baş başa.."
"Tahir nereye geliyor o cümlenin sonu acaba?"
"kızım sende ne fesat çıktın ya diyecektim ki; şurada az oturup konuşsak mı?"
"hmm yani tek konuşacağız öyle mi?"
"ula nefes geç da geç beni illahaki cileden çıkaracaksın!"
sahile doğru yürümeye başladık bir yandanda konuşuyorduk.
"Tahir sen çok şanslısın biliyor musun?"
"niye güzelim?"
"çünkü abim dün İstanbul'a gitti işleri varmış 2 ay dönmeyecek yani bir nevi okullar açılana kadar yani rahat rahat seninle gezip dolaşabileceğim.."
"hmm iyimiş.."
Deyip bana doğru yaklaşmaya başladı ben öpecek sandım bir an ama öpmedi şoktaydım.
Burnumun dibine kadar girip;
"öpim mi?"Diye sorunca bir tuhaf oldum neden soruyordu ki öp gitsin işte yani neyden korkuyor!
"niye böyle bir soru soruyorsun?"
"hafif yollu korkayrum tokat yerim diye en son yediğim çok pisti"
"ya aşkım özür dilerim niye hatırlatıyorsun öp gitsin işte."
"öp diyisın yani?"
"he diyirım. öpmeyeceksende öpme çokta tın"
cümlemi bitirmemle dudaklarıma yapıştı ve tutkulu bir şekilde öpüşmeye başladık.
⚫⚫12.BÖLÜM SONU⚫⚫
Sizce Tuğçeye yaptıkları plan nasıldı?