2 SENE ÖNCEnefes, o gün her zamanki gibi yine okula gitmek için evden çıkmıştı. Arkadaşlarıyla birlikte güle oynaya okula girmişlerdi nefes okulu gerçekten çok seviyordu ve onun için çok önemli olduğunu biliyordu. Son dersten önceki teneffüste kantine yemek yemeğe gitmişti, bianda telefonu çaldı annesi arıyordu büyük bir tebessümle telefonu açmıştı "Meryem hanımın kızıyla mı görüşüyorum?" nefesin yüzündeki tebessümler yavaş yavaş sönüyordu annemin telefonunun bir erkekte ne işi vardı? "evet siz kimsiniz? annem nerde?" bir süre ses gelmedi neyi söylemekten bu kadar çekiniyordu ki bu adam diye düşünmeye başlamıştı nefes. "anneniz vefat etti.." nefesin elindeki telefon yere düşerken gözlerindende yaşlar akmaya başlamıştı annesi.. hayattaki tek dayanağı olan kadın ölmüştü.. ne yapacağını bilemedi göz yaşları akıyordu ister istemez..
3 SAAT SONRA
nefes ilk uçakla Trabzon'a gider abisiyle konuşmuştur annesinin mezarlık işlerini halletmiştir. Hem selimin hemde nefesin tek dayanağı olan kadın ölmüştü, oyüzden de ikiside mahvolmustu.
Nefesi otogardan almaya Tahir gelmişti, selim mezarlık işleriyle uğraştığı için tahir'i yollamıştı nefes uçaktan indiğinde tahir'i görmüştü olan biten herşeyi unutup Tahire sımsıkı sarılmıştı, Tahirde aynı şekilde herşeyi unutup nefese sımsıkı sarılmıştı hem nefesin kokusuna hasrette gidermiş oldu.. uzun süre sarıldıktan sonra ikiside ne yaptığının farkına varır ve 1,2 adım gerilerler, ikiside birbirinden gözlerini kaçırır Tahir arabaya doğru ilerler nefeste peşinden tabi..nefesin annesi defnedildikten sonra nefes ve selim eve gidip uzun uzun konuşurlar (selim Paris'e felan gidiyorya o konuyu konuşuyorlar)
Uzun konuşmadan sonra kararlar verilir nefes İstanbul'da okuluna devam ederken selim Paris'ten ona gelen iş teklifleri için oraya taşınmaya karar verir.
Nefes otogardan sonra tahir'i hiç görmemiştir keşke bir kere daha görsem diye dua eder ama nafile uçağın kalkmasına 10 dk kalmıştır uçağa binmek için oturduğu yerden kalkıp oraya doğru gider. 10 dk sonra uçak kalkar ve İstanbul'a uçar.-ŞİMDİ-
Nefes'ten
Tahir'in geleceğini biliyordum oyüzden bende onu baştan çıkartmak için geceliklerimi giymistim. İçeri girdiğindeki yüzündeki o ifadeyi görmeye değerdi. Gözlerini benden hiç aymıyordu, gözlerinin rengi kahvenin en güzel tonuydu çok güzel bakıyordu..
"b b bu halin ne kızım üşüyeceksin."
Söylediği kelimelerin yarısını kekelemisti gülmemek için dudağımı ısırdım.
"gelmeseydin yatacaktım da.."
"istersen gideyim rahatsız mı ettim?"
"yok yok kal.."
"hafızan yerine gelmeye başladı mı?"
Benden bir dakika bile gözünü ayırmıyordu bu benim hoşuma gidiyordu ama bir yandanda utandırıyordum işte..
"hayır bi tek Eceyi hatırlıyorum.."
"Ece demişken o nerde? ben onu sana bakması için yollamıştım!"
"acil işi çıktı gitti.. hem ben çocuk değilim yanımda birinin olması gerekmez."
Tahir tam ağzını açıp bişey diyecektiki telefonu çaldı ve onu açmak için yerinden kalkıp başka bir tarafa geçti.
Yengem📞
"efendim yenge?"
"paşam nerdesun sen iki gündür?"