Gözlerimi açtığımda tekrar uyumuş olduğumu farkettim. Yattığım yerde dikleşip ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Şuan oturur bir pozisyondaydım. Bakışlarımı yana çevirdiğimde gördüğüm manzara sakin kalınacak türden değildi. Min Seo Jungkook'un arkasına yatmış sağ elini de beline sarmıştı. Jungkook ise hiçbir şeyden habersiz uyuyordu. Yani sanırım habersizdi.....
Bu sefer onu, belki de yapmadığı bir şey için suçlamayacaktım. Onun yerine gidip Min Seo'yu bir güzel dövecektim. Ayağa kalkıp Jungkook'un yattığı yatağın etrafından dolandım. Ve bir elimle Min Seo'nun ağzını kapatırken bir elimle de saçlarını elime doladım. Ve bütün gücümle kendime doğru çektim. Min Seo çığlık atarak yere düşmüştü ama ağzını kapattığım için hiç kimse duymamıştı. Saçlarını önce kendime çekip yüzünü yüzüme yaklaştırdım;
- Benimle geliyorsun. Eğer bir şey yapıp da beni sinirlendirirsen sana hayatında hiç görmediğin işgenceleri yaparım. Anladın mı!?
Diyerek sinirli bir şekilde fısıldadım. Ardından başını korkuyla hızlı bir şekilde aşağı yukarı salladı. Ayağa kalkıp revirden çıktık. Elimi ağzından çekmiştim ama saçlarından tutuyor ve onun önünde saçlarını çekerek yürüyordum. Okulun deposuna geldiğimizden saçlarını bırakıp ileri doğru ittirdim. Yere düştüğünde konuşmaya başladım;
- SEN BENİM SEVGİLİME NASIL GÖZ DİKEBİLİRSİN SENİ AŞAĞILIK SÜRTÜK!?- Ben sevgiline göz dikmedim. Zaten benim sevgilim.
Yanına gidip tam suratının ortasına bir yumruk attım;
- SENİN NEYİNMİŞ TEKRAR SÖYLE!- J-Jungkook b-benim s-sevgilim...
- ONU, GİDİP BAŞKALARIYLA ALDATIRKEN HİÇ DÜŞÜNMÜYORMUŞSUN AMA SENİ OROSPU!
Dedim ve üstüne çıkıp yüzüne yumruk atmaya başladım. Ben vurdukça çırpınıyordu ama üstünde olduğum için bir şey yapamıyordu;
- EĞER SENİ JUNGKOOK'UN 50 METRE YAKININDA YA DA ONA BAKTIĞINI DAHİ GÖRÜRSEM SENİN O BACAKLARINI ÖNCE İKİYE AYIRIR SONRA SENİ ÖLDÜRENE KADAR DÖVERİM ANLADIN MI BENİ!?- A-Anladım...
Suratının ortasına sert bir yumruk daha attım. Ardından ayağa kalktım ve beline bir tekme attıp depodan çıktım. Min Seo ise yerde kalkmak için çırpınıyordu ama başaramıyordu. Tekrar revire gittiğimde Jungkook hala bir melek gibi uyuyordu. Ne zaman yaptığımı bilmediğim bi anda kendimi, Jungkook'un yattığı yatağın yanına diz çökmüş ve elini ellerimin arasına alarak alnımı ellerimizin üstüne koymuş bir halde buldum. Yaklaşık 15 dakika bu pozisyonda durdum. Ve bir an bir el saçlarımı okşamaya başladı. Bu kişi Jungkook'du. Kafamı yavaş bir şekilde kaldırıp Jungkook'a baktığımda gözündeki kırmızılık yok olmuştu. Ve onun güzel gözlerine baktığında aklıma sınıf kapısının orda olanlar geliyordu. Bir hızla ayağa kalkıp gitmek için adım attım. Ama Jungkook bileğimi tuttu ve beni kendine çekti. Şuan yatakta Jungkook'un tam dibinde yatıyordum. Ben şok olmuş bir şekilde beklerken Jungkook sağ elini belime sarıp sol elini yanağıma koyarak beni öpmeye başladı. Bense orda mal gibi duruyordum. Karşılık vermediğimi anladığında dudağımı ısırdı. Ben de karşılık vermek zorunda kaldım. Yaklaşık 1-2 dakika sonra dudaklarını dudaklarımdan çekti ve alnını alnıma dayadı;
- Seni her ne olurda olsun aldatmam. Senin için kendimden vazgeçerim, ama seni asla aldatmam. O sürtük beni zorla öpmeye çalıştı ve--
Alnımı alnından çekip cevap verdim;
- Ama sen ittirmedin bile.- Tam ittireceğim sırada sen geldin meleğim.
- Hayır Jungkook ittirmeyecektin. Ben sizi olayın başından beri izliyordum. Ve sen sanki o senin sevgilinmiş gibi davrandın. Onu ittirmedin bile. Seni öpecekti ve sen sesini dahi çıkarmayacaktın. Belki de... belki de karşılık verecektin.
Bakışlarımı Jungkook'un gözlerinden çektim. Jungkook dediklerim karşısında sessiz bir şekilde bana bakıyordu. Kafamı kaldırıp tekrar gözlerine baktım;
- Sustuğuna göre dediklerim doğru değil mi?
Dedim ve elini belimden çekip ayağa kalktım. Ardından revirden çıktım. İçimde fırtınalar kopuyordu. Sevdiğim adam eğer ben orda olmasaydım beni aldatacaktı.
Keşke hiç hayatıma girmeseydin Jungkook. Keşke hiç tanışmasaydık...~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~·~
♧️Beğenmeyi ve yorum yapmayı♧️
♧️unutmayın♧️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerle Tutunduğum HAYAT
RomansBir insan ölümle baş başa kaldığında onu ne kurtarabilir? Onu ancak ileriye dönük olan hayalleri kurtarabilir... Bir insan ancak hayalleri olursa hayata tutunabilir ve bu dünyada bir yeri olduğunu farkedebilir.... Eğer sen ölümle içli dışlı bir insa...