Bad Boy Shelley

Bölüm 1

-Sally'nin ağzından-

Sabah mutlu bir şekilde yatağından kalktım. Bugün Harry ile buluşacağız. Harry kim diye soracaksınız. Harry benim hoşlandığım çocuk. Şimdi sevgili misiniz diye merak ediyorsunuz hayır değiliz. Sadece arkadaşız. Ya da ben öyle biliyorum. Her neyse.......

Hemen duş aldım. Saçımı doğal dalga yaptıktan sonra dünden seçtiğim kıyafetleri giydim. Çiçeli askılı bir elbisenin altına siyah babetlerimi  giydim. Hafif kırmızı parlatıcımı sürdükten sonra rimel sürdüm ve göz kalemi çektim.

Telefonumun titremesi ile elime alıp gelen mesaja baktım.

SENİ AŞAĞIDA BEKLİYORUM SL. -HARRY

Kimden olduğunu görünce gülümsedim. Onu bekletmek istemedim.

HEMEN GELİYORUM. -SEL

Mesajı attıktan sonra son kez aynada kendime baktım. Artık hazırdım. Aşağı indiğimde Linda film izliyordu. "Ben çıkıyorum Li" rahatını bozmadan cevap verdi. "Tamam Sel iyi şanslar'" Linda Harry'ye karşı duygularımı biliyordu. Gülümsedim ve ardından evden çıktım. Harry siyah Range Rover'ına yaslanmış Rayban gözlükleriyle beni izliyordu. Onu tanımasam bad  boy derdim. Yanına vardım gülümsedi ve sarıldı. "Güzel olmuşsun" tekrar gülümsedim ve teşekkür ettim. Hemen arabaya bindik çünkü ikimizde kahvaltı yapmamıştık. Acıkmıştık.

Küçük fakat mütevazı bir yerde durduk. Çok şirin görünüyordu. İçeri girdik siparişleri hemen verdik. Telefondan Linda'ya mesaj attıktan sonra kafamı kaldırmamla yeşil gözlerle karşılaşmak bir oldu. Tanrım bana öyle bakma bayılacak gibi oluyorum.

"Neden öyle bakıyorsun?'

"Nasıl bakıyorum.?"

"Bilmem, farklı"

Bunları söylerken küçük bir gülümseme takındı ve muhteşem gamzeleri belli oldu. Tanrım nasıl bu kadar tatlı olabiliyorsun?

"Ayrıldık"

Bir an duraksadım ve doğru mu duydum diye suratına baktım.

"Nasıl yani? Ne oldu ki? Taylor'ı seviyordun."

"Anlaşamıyorduk. Sürekli kıskançlık. Zaten ben başkasını seviyorum"

Klasik Harry. Birinden sıkılınca başkasına gider. Hep seviyorum der zaten.

"Bu kızın diğerlerinden farkı ne?' dedim alaycı bir sesle.

"O farklı. Her gece her gün her saat aklımda"

"Hmmm" demekle yetindim. Hadi ama ne diyebilirim?

"Bu sefer ki kim tanıdık mı?" bu sefer ciddiydim. Alay etmedim. Belki de gerçek aşkıydı ve benim bunu engellemem lazımdı.

Ne olduğunu anlamadan yanıma yaklaştı. Eliyle yüzümü kavradı ve yaklaştı. Kalp atışların hızlandı. Dudaklarımız birbirine değerken konuşmaya başladı.

"SENSİN"

Bir dakika yanlış mı duydum? Sensin mi dedi? Ben miydim? Hayallerimin çocuğu bana mı aşıktı? ben bunları düşünürken Harry daha da yaklaştı. Beni öpüyordu. Tanrım Harry beni öpüyordu.

Ona karşılık verdim. Ardından ayrıldık ve birbirimize sarıldık. Onu gerçekten çok seviyorum.

-George'un ağzından-

Elim ağrıyordu. Neden mi? Az önce bana karşı gelen bir piçi dövdüm. Adamlarıyla birlikte arabaya binerken onu gördüm. Bir dakika o Styles mı? O Piç benim kızımı mı öpüyordu.? Evet benim kızım. Onu 3 ay önce büyük annemi görmeye gittiğimde görmüştüm. Yaşlılara yardım ediyordu. Tanrım bana göre fazla iyi. Baş boy'un iyilik meleği kızı.

Ona bunları söylemedim çünkü ne olduğumu öğrenirse eminim benden nefret eder. İlk defa reddedilmekten korkuyorum. Sanırım o özeldi çok özel.

Onları öyle görünce kan beynime sıçradı. Kaya gidip Styles'ın Piç suratına bir tane indirip kızımı elinden almak istedim ama durduk yere kızı korkuturdum.

Sinirimi arabanın camından çıkarttım. Yumruğumu geçirmemle cam paramparça oldu ve elim kanamaya başladı.

"Hey George ne yapıyorsun?" Bu James benim en yakın dostum. Herşeyimle o ilgilenirdi. O ekimi incelerken ben hala onlara bakıyordum. James'e döndüm ve onları işaret ederek konuştum.

"Sanırım tanışma zamanı geldi James"

İkimizde son kez onlara baktık ve arabalara bindik. Eve doğru giderken hala onu düşünüyordum. Benim gibi birini hapsetmiş gibiydi. Sihirli bir Melek gibi.

-Sally'nin ağzından-

Harry ile güzel bir gün geçirdikten sonra eve döndük. Olanları Linda'ya anlattım. Küçük bir çığlık krizinden sonra onu öyle bırakıp odama çıktım. Üzerimi değiştirdik ve ardından kitabını okumak için elime aldım. Kaldığım sayfayı açtım. İçinden küçük bir not kağıdı düştü. Merak edip okumaya başladım.

"O STYLES SENİ FAZLA SAHİPLENMESE İYİ OLUR GÜZELİM. SEN BENİMSİN"

Bunu okuduktan sonra içimi bir korku kapladı. Sonra aklıma Linda geldi. Kesin o salak yazmıştır dedim ve aşağı yanına indim. Hala o lanet olası televizyonun başındaydı. Yanına gittim ve gülümseyerek yanına oturdum.

"Demek Seninim" gükümsedum ve suratına baktım. Hiçbir tepki yoktu. O yapsaydı gülerdi.

"Ne saçmalıyorsun katana güneş mi geçti?"

Suratına korku dolu bakışlarımla baktım ve notu uzattım. Elimden notu aldı ve okudu. O da korkuyordu. Yüzünden anlaşılıyordu.

"Bu-bunu sen yazmadan mi?" diye kekeledim gerçekten korkuyorum."Hayır" dedi tedirgin bir sesle. "Peki biri geldi mi?" diye sordum. Aptal arkadaşlarım da olabilirdi.

"Hayır hep evdeydim. Kimse gelmedi."

İkimiz de endişeyle birbirimize baktık. Kimdi bu?

Merabaaaaa. İlk bölumle karşınızdayım. Sıkıcı olduğunu biliyorum ama başlangıç diye. Sonra macera olacak korkmayın. Yorum yapıp vote vermeyı unutmayın Lutfen.

xxxx love you xxxxxx