Hatırlatma
Seni kurtaracağım Meleğim... Sakın korkma...
New part
James ile depodan çıktık. Arabaya doğru yöneldim. Arkamı şöyle bir kontrol ettiğimde tahminen 20 kişi olan bir topluluk da arkamdan geliyordu. Tekrar arabama binip sessizliği arabanın motor sesi ile bozdum.
Gaza köklediğimde sanki hiçbir şeyi hissetmiyordum. Sadece o vardı aklımda. Onun kokusu, gülüşü, saçları.....
Hayatıma ilk defa böyle biri girmişti. Diğerlerini de sevdiğimi söylemiştim ama sevmeyi bilmiyormuşum. Sevmeyi, aşık olmayı onunla öğrendim. Birine değer vermeyi onu umursamayı...
Ben bunları düşünürken çoktan Adrian'ın bahsettiği eve varmıştım. Kocaman bahçesi vardı
. Benimle birlikte James ve diğer adamlar arabadan indi. Hepimiz evi gözetleyip bir plan oluşturmaya çalışıyorduk. Gözlerimi kısıp evi incelediğimde sadece bir odanın ve büyük zemin kattaki salonun ışığı yanıyordu. Büyük bir ihtimalle Sally o odadaydı.
Duyduğum tetik sesiyle kendime geldim. Arkadaki adamların hazırlık yaptığını gördüm. James'e döndüm. "Bir planın var mı? Sağlıklı düşünemiyorum." dedim. James eve baktıktan ve bitaz düşündükten sonra " Sally'yi tuttukları odaya sen çık. Biz de aşağıdan gelip onları hallederiz. Bir sorun çılarsa siz geri balkondan çıkarsınız."
Plana hemen onay verip eve geri döndüm. James'e güveniyordum. Mutlaka planı işe yarardı. Adamlara dönüp bir konuşma yaptım. "Pekala orda benim en değer verdiğim insanlardan birtanesi rehine ve ona birşey olmadan onu kurtarmak istiyorum. Hepinizin elinden geleni yapmanızı istiyorum."
James'in uzattığı silahı aldım. İçimden 'geliyorum meleğim' dedikten sonra harakete geçtim. Eğilerek yavaş adımlarla eve ulaştım. Silahı belime sıkıştırıp demirler yardımıyla tırmanmaya başladım. Odanın olduğu balkona geldiğimde baya yüksek olduğunu farkettim. Çıkışta umarım sorun yaşamayız.
Hiç vakit kaybetmeden balkon kapısından içeri girdim.
İçerde birkaç adamın olduğunu görüp gözümü kırpmadan onlara ateş ettim. Sally'yi bulmak için etrafa bakmaya başladım. Odanın bir kenarında yatan bir kız gördüm. Üstündekilerin Sally'nin kıyafetlerini olduğunu gördüğümde hiç düşünmeden yanına koştum.
Yanına vardığımda yerde kanlar olduğunu farkettim. İçimi bir korku sararken diğer yandan elim ayağım boşaldı. Silah elimden kayarak yere düştü. Yere oturup onu bana doğru döndürdüğümde derin bir nefes aldım. Bu Sally değildi. Bir yandan mutluluktan sırıtırken diğer yandan Sally nerde diye düşünmeye başladım. Aşağıdan gelen James'in sesini duyduğumda kendime geldim. Hemen yerden silahı alıp doğruldum. Odadan çıkıp merdivenlere yöneldim.
Aşağıya vardığımda yerde yatan bir sürü ceset gördüm. James nefes nefese ve meraklı bir şekilde bana bakıyordu. "Sally nerde?" Diye sordu James. "Bilmiyorum yukarda değil. Dimitri nerde?" Salonun öbür kısmında orda tutuyoruz. Tamam anlamında başımı sallayıp belirttiği yere yöneldim.
Dimitri , koltukta bağlanmıştı. Adamlarımdan birkaçı da yanında duruyordu ayrıca hırpalanmıştı. Yanına gidip tam karşısında durdum. James de hemen yanımdaydı. "Kızını bulamamışsın Shelley" piç bir şekilde gülümserken hiç tereddüt etmeden suratına yumruğumu geçirdim. Sonra yakalarına yapışıp bağırmaya başladım. "Bana bak piç kurusu. Eğer ona birşey olduysa-" derken birden sustum. Biri bana sesleniyordu. Boğuk ve ince bir sesti. Gözlerim kocaman açıldı ve başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Ellerim hala Dimitri'nin yakalarındaydı. Sesi bir kez daha duyduğumda kim olduğunu anladım. "Sally....." diye mırıldandım. Dimitri'nin yakasını bırakıp sesi takip ettim. Ses duvarın arkasından geliyordu. Oraya nasıl koymuşlardı. Birkaç kez duvarı yumrukladıktan sonra tekrar Dimitriye dönüp yakasına yapıştım.
"Onu ordan nasıl çıkaracağımı söyle hemen " kendinden emin bir şekilde sırıtırken dayanamayıp yumruğumu suratına geçirdim. Kendine gelmesini beklemeden bağırdım. "SÖYLEE"
"Senin için birden çok kız öldü Shelley. Buna Maria da dahil. Onu çok seviyordum. Senden daha çok. Ama o seni seçti. Seninle mutlu olduğunu sandı. Beni hep görmezden geldi. Ondan ayrıldığında ise kendisini odasına kapattı. Kimseyle bir kelime bile konuşmadı. En sonunda dayanamayıp kapıyı kırdığımda onu cansız bir şekilde yerde yığılı buldum. Nasıl hissettiriyor biliyor musun Shelley? Çok acı verici. Bunu şuan anlamıyorsun ama anlayacaksın. Çok az kaldı."
Söylediklerini itirdiģinde yaptıklarının nedenini anlamıştım. Eskiden Maria ile biriyle çıkmıştım o beni aşırı seviyordu ama ben sıkılmıştım. Ayrıldığımızda intihar ettiğini bilmiyordum.
"Maria intihar mı etti?" Evet anlamında başını sallarken onun ne kadar üzgün olduğunu farkettim. Sonra yüzünde yine o piç ifade belirdi. "Belki Sally intihar etmicel ama yinede ölecek ve sen engel olamayacaksın. " yüzünde yine küçük bir sırıtış vardı. Silahımı çekip yereddüt etmeden iki el ateş ettim. Öldüğünden emin olduğumda silahı yere fılatıp duvarı kırmak için birşeyler aramaya başladım.
-Sally'nin ağzından-
Nefes almakta zorlanıyordum. Beni bu boşluğa atıp üstüme duvar örmüşlerdi. Şimdiye kadar hayatta kalmam mucizeydi. George'un gelip beni burdan kurtarması için dua ediyordum. O anda George'un sesini duydum. Bağırıyordu. Kime bilmiyordum ama burdaydı. Alabildiğim kadar derin neges aldım ve ona seslendim. Beni duyduğunu duvarı yumrukladığında anladım.
O zaman rahatlayıp düzenli bir şekilde nefes almaya çalıştım. Uzun süre ses gelmeyince korkmaya başladım. Umarım ona birşey olmamıştır. Derken iki el silah sesi geldi. Ses ile birlikte gözlerim doldu ve anında ağlamaya başladım. Aradan beş dakika geçmeden duvara bir darbe indi ve küçük bir delik oluştu. Hemen deliğe yaklaşıp nefes almaya başladım.
Nefesim düzene girince geri çekildim. George benim nefes almamı bekliyordu. İkinci kez duvara darbe geldiğinde içinden geçebileceğim büyüklükte delik oluştu. Hiç beklemeden delikten dışarı çıktım. George az önce duvarı yıkmak için elinde tuttuğu balyozu yere bıraktı. Bana doğru gelip sarıldı. Bende ona kollarımı doladım. "Bitti bebeğim. Korkma geçti. " diyip saçlarımı okşadı. Kendimi çok yorgun hissediyordum. "George çok yorgunum. " George benden ayrılıp yüzümü inceledikten sonra beni kollarına alıp kucakladı. Bende boynuna kollarımı dolayıp gözlerimi kapattım.
-George'un ağzından-
Onu kucakladıģımda kollarını boynuma dolayıp gözlerini kapattı. Çok geçmeden uykuya kaldı. Beraber arabaya bindik. Ben ve Sally arka koltuktaydık. James arabayı kullanıyordu. Sally hala kucağımdaydı.
Eve geldiğimizde arabadan inip eve yöneldim. James kapıyı açtıgında içrri girdim. Merdivenlere yönelip yukarı çıktım. Odama girdikten sonra Sally'yi yatağa yatırdım. Üstünü örterken orkildi ve gözleri açıldı. "George gitme beraber uyuyalım. " gülümseme ile karşılık verdim. Ayakkabılarımı çıkarıp yanına uzandım. İkimizin de üstünü örttükten sonra kollarımı ona doladım. Sally de bana sokuldu ve kafasını boynuma gömdü. Saçlarına öpücük kondurdum. "Korkma meleģim uyu sen. Ben burdayım."
Selam ben geldim. Yazılılar nedeni ile geç geldi özür. Umarım hoşunuza gider. Tekrar görüşmek üzere :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Boy Shelley
Mystery / ThrillerKötü çocuk ve aşkı. George ve Sally Shelley ve Russo George kötü çocuk ve hayatının aşkını kötülüklerden koruması gerek. En başta kendisinden. Onlar birbirlerini çok seviyor ama George aşkın bazen fedâkarlık olduğunu farkediyor. xxxxxxxxxxxxxxxxx...