Bad Boy Shelley

Bölüm 3

HATIRLATMA

Harry'nin üstüne çıkmış onu yumruklarken birşeyler geveliyordu.

"O kız benim STYLES ANLADIN MI?"

BÖLÜM 3

Az önce ne dedi? Onun muydum? Şuan bunları tartışamayız çünkü Shelley benim Styles'ımı dövüyordu. George'u tişörtünden tuttum ve çekiştirmeye başladım. Ağlamaya başlamış hatta hıçkırıklar atıyordum."Onu bırak seni pislik" bunu dediğim an bana sinirle bektı. Resmen gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Yumruğunu havaya kaldırdı. Hala bana bakıyordu. " Evet güzelim şimdi bir anlaşma yapacağız. Sen benimle gelirsen sevgilini bırakırım." bir ona bir Harry'e baktım. Tanrım bütün yüzü kanlar içindeydi.George kaşlarını kaldırmış yumruğuyle hazırda bekliyordu."Tamam ge-geliyorum." nee??? Harry'yi kurtarmam lazımdı. Yoksa o pislik onu öldürecekti. "Doğru cevap güzelim" Harry'nin üstünden kalktı ve bileğimden tuttu. "O ebim Styles ayağını denk al" giderken Harry'ye baktım. Yerde kıvranıyordu. "Özür dilerim Harry" ona doğru bağırmıştım. Umarım beni duymuştur.

Arabaya bindiğimizde korkuyordum.Az önce olanların şokunu atlatamamıştım. Ayrıca hala gözlerimden yaş akıyordu. George -onun adını ne ara ezberledim- bana baktı."Benden korkuyor musun?" ona bakbadan evet anlamında kafamı salladım.

Arabayı kenara çekti."Hayır Hayır! Benden korkma. Herkes korkmalı ama sen korkmamalısın."

Ona baktım ve fısıltıyla konuşmaya başladım."Az önce sevgilimin burnunu kırdın ve beni zorla biryere götürüyorsun. Nasıl korkmayım senden?"

Sevgilim dememden sinirlenmiş olmalı ki yüzü gerildi ve çenesini sıktı.Ardından tıslayarak konuştu."O senin sevgilin değil. Bunu anla" ona döndüm ve gözlerine baktım. Hala sinirliydi."Neden değil? benden ne istiyorsun?" suratı asılmıştı. "Senden sadece beni sevmeni istiyorum" dedi. Sesi herzamankinden ince ve nazik çıkmıştı. Yüzüne yaklaştım ve fısıldadım. "Senden Nefret Ediyorum" Çok sinirlendi ve arabadan indi. Sinirle elini saçına geçirdi ardından ağacı tekmelemeye başladı. Durdu ve Nefes almaya başladı. Bir Dakika yanlış mı görüyorum? O-o göz yaşımı? Ağlıyor muydu? hemde benim için? beni gerçekten bu kadar seviyor muydu? Ve ben salak gibi ondan nefret ettiğimi söyledim. Kendime küfrettim ve arabadan indim.

Yanına doğru giderken en masum surat ifademi takındım. Bana bakmıyordu. Çok mu kırmıştım? Bir kez daha kendime küfrettim. O bana değer veriyordu. Bense onu kırdım. Gerçi o da Harry'nin burnunu kırmıştı. Neyse ya nerden geldik buraya.

Koluna dokundum bana sert bir şekilde baktı ve elini çekti. O an yerin dibine girmek istedim.Şu lanet çenemi tutamazmıydım. Karşısına geçtim. "Özür dilerim öyle demek istemedim" Hala bana bakmıyordu yeri inceliyordu. Ayrıca ağaca yaslanmışken çok sexy görünüyordu. Tanrım bu durumda bile ne düşünüyordum.

Elimle çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Gözleri kıpkırmızıydı ve yaşlar akıyordu. Onu öyle görmek beni üzmüştü. Nedenini bilmiyordum. Gözlerine bakarak konuştum."Özür dilerim. Seni bu kadar kıracağını bilmiyordum." yaşlarını sildi ve bana sarıldı. o kadar içtendi ki az önce birilerini döven ve ağacı tekmeleyen o değildi sanki. Bende ona karşılık verdim Kokumu içine çekti. Ardından benden ayrılırken yanağıma bir öpücük kondurdu. Sakinleştikten sonra arabaya bindik ve yola devam ettik. Şimdi ona baktığımda ilk gördüğüm George vardı. Yani kötü çocuk Shelley. Ne çabuk değişiyordu böyle? "Evim o taraftan değil." Kısa bir anlığına bana baktı sonra yola döndü."Sana gitmiyoruz güzelim bana gidiyoruz" şimdi sıçtık. İyi çıcık George gittiğine göre bu manyak bana herşey yapardı. KOltuğa iyice sindim. İtiraz edecektim fakat dinlemeyeceğini tahmin ettim.

Büyük bir villanın önüne geldiğimizde durdu. Arabadan indi ben ise onu izliyordum. Pencereden eğilip 'inmiyor musun?' bakışı attı. Onu dinledim ve arabdan indim. Çok büyük ve görkemli bir evdi. Çok zengin olmalıydı. Eve vardığımızda kapıyı açtı ve benden önce eve girdi. Odun. Onun ardından eve girdim ve etrafı incelemye başladım.

Ben salona geçerken o da odasına çıktı. Etrafı inceledim. Yerde beyaz birşey gördüm. Merak edip elime aldım. Aman tanrım!!!! bu şeydi....şey.... UYUŞTURUCU. Bu evde ne arıyordu. Yoksa George kullanıyor muydu.Daha da kötüsü satıyor muydu?

Ben bu düşüncelere dalmışke belimde iki el hissettim ve irkildim. Hemen ondan uzaklaştım. Ondan cidden korkuyordum. Ayrıca neden burdaydım ki? Masada parlak birşey görünce dikkatim dağıldı. Ona dikkatli bakınca silah olduğunu anladım. Tanrım sen nasıl bişeysin? Gözlerimden yaş akmaya başladı."Bunlar ne?" George masaya baktı ve hiçbireşey olmamış gibi onu alıp çekmeceye koydu.

Bana yaşlaşmaya başlayınca nefesim kesildi ve tahmin ettiğim şey başladı. Astım krizi. Derin derin nefes almaya çalışırken dizlerimin üstüne düştüm. Elimi boğazıma götürdüm. George ne olduğunu anlamamıştı ama endişeli gözlerle bana bakıyordu. Zorla konuşmaya başladım. "Ge-George as-astım ilaç" yüzüme anlamamış gibi baktı ardından koşarak çekmeceden astım ilacı getirdi. İlaci içime çekerken gözlerimden yaşlar aktı. Bana endişeli gözlerle baktı. "İyi misin" "Evet" yere çöktüm. Ondan hala uzaklaşıyordum. Çünkü korkuyordum. Korktuğumu anladı ve eliyle başımı okşadı. Elini benden çekerke ona ters ters baktım. "Benden korkuyor musun?" ona sinirli baktım ve bağırmaya başladım.

"SENCE? NE YAPMAMI BEKLİYORSUN? GÖRDÜKLERİMDEN SONRA SANA GÜVENMEMİ Mİ?" Sinirlenmiş olacak ki yüzü gerildi. Biraz düşündükten sonra Beni bileğimden tutup beni ayağa kaldırdıktan sonra beni sürüklemeya başladı. "George lütfen bırak lütfen canım yanıyor." beni duymuyordu. yuarı çıktık ve bir odanın kapısını açtıktan sonra içeri geçirdi beni. Oradakileri gördükten sonra gözlerim kocaman oldu. O ise öylece durmuş beni izliyordu. Gözünden yaş gelince ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Peki Şimdi? Benden Korkuyor Musun?"

SElam canlar. bir günde iki bölüm arıyorum. Biraz voteler artsın lütfen. en yakın zamanda yeni bölüm yazacağımm. öpüldünüzzz