Bölüm 10

470 34 18
                                    

Hatırlatma

İkinci çığlıkta kendime geldim.Aman tanrım bu George !!!!!!

New Part

"Geoooorrrgeeee!!' hızlıca merdivenlerden çıkıp odaya girdim. George yarasının üstünü tutmuş kıvranıyordu. Hemen yanına gittim ve sakinleştirmeye çalıştım. "Tamam tamam sakin ol. Bak bak buradayım. Sakın korkma geçecek tamam mı?"  George hala acı içinde kıvranıyordu. James de ardımdan odaya girmişti bizi izliyordu. "James lütfen onu hastaneye götürmeliyiz." Sesim titremişti. Korkuyordum ona birşey olmasından korkuyordum. 

"Hayır Sally. Aklından bile geçirme onu hastaneye götüremeyiz."  gözüm bandaja kaydığında yarasının kanadığını gördüm. Elimi bandajın üstüne koyup kanamasını durdurmayı planlıyordum fakat bu sadece onun canının acımasına neden oldu. Hemen elimi çekip özür diledim. Hala canı acıyordu ve kıvranıyordu. Ayağa kalkıp James'e yalvarmaya başladım. "James lütfen.  O çok acı çekiyor. " James kafasıyla onaylamadığını belli edince sinirlendim. Omzuna çarpıp hızla odadan çıktım ve aşağı indim. 

Aşağıda telefonumu çıkartıp Linda'yı aradım." Meraba Li.Sana ve Harry'ye ihtiyacım var. Hemen buraya gelin."  "Tamam geliyoruz." Telefonu kapattıktan sonra tekrar cebime koydum. Merdivenlerden hızlıca odaya girdim. James George'a destek olmaya çalışıyordu. George'un yanına gidip elini tuttum. "Burdayım sakın korkma. Seni bırakmayacağım."  

Çok geçmeden Harry'nin arabasının sesi duyuldu. James pencereden kimin geldiğine baktı. Harry'yi görünce aniden bana döndü."Onun burda ne işi var?"  cesaretimi toparlayıp konuştum. "Ben çağırdım. George iyi değil. Onu hastaneye götürmeliyiz." Perdeyi sinirli bir şekilde kapattıktan sonra bana doğru birkaç adım attı. "Oldu onu bu hale getirenin de Harry olduğunu söylersiniz onlara" aaaa-ooooo o kısmı tamamen unutmuştum. Hastanede ne olduğunu sorduklarında ne dicektim? Yinede bunu James'e söylemedim."Bırak da o bana kalsın bay çok bilmiş" 

Kapıda Harry ve Linda görününce hemen yanlarına gittim. "Harry George ağırlaştı hastaneye götürmeliyiz. Onu taşımama yardım et." Harry George'a yaklaşıp dikkatli bir şekilde taşıdı. Hepimiz odadan çıkarken James seslendi." Sally" yerimde durup ona döndüm. Linda ve Harry beni bekliyordu. Onlara gidin işareti yapıp tekrar James'e döndüm. " Evet James" derin bir nefes verdi. "Bende sizinle geliyorum." gülümseyip tamam anlamında kafamı salladım." Hadi acele edelim.Yoksa senin en iyi arkadaşın benim de sevgilim........"durdum devamını getiremedim. Neyseki James durumumu anlayıp kolumdan tuttuğu gibi beni aşağı indirdi. Beraber arabanın arka koltuğuna bindik. Linda ve Harry öndeydi. George'u arkaya yatırmışlardı. George'un başının olduğu tarafa oturup başını bacaklarıma koydum. Terlemiş ve biraz da kızarmıştı. Bu halde bile fazla şirindi. 

Hala anlayamıyorum bu kadar şirin surata sahip biri nasıl kötü çocuk olabilirdi. Elimle saçlarını okşadım. Yüzünü incelemeye o kadar dalmışım ki hastaneye geldiğimizi  bile farketmedim. Kapıyı açıtım. George'un başını yavaşça avuçladım. İndikten sonra tekrar koltuğa bıraktım. Ben ve Linda sedye için içeri geçerken Harry ve James George'u kucakladılar. Görevlilere arabanın olduğu yeri gösterdik. Hemen George'un yanına gidip sedyeye koydular. Onlar içeri girerken biz de arkasından ilerliyorduk. 

Ameliyathanenin kapısına gelince durduk. İçeri girilmesi yasaktı normal olarak. Doktorlar da içeri koşuşturduktan sonra bekleme süremiz başladı. 

....................................................................................................................................................................................

Nerdeyse bir saat oldu içeri gireli hala çıkmadılar. Ben ve Linda yere çökmüşken Harry başımızda dikilmişti. James ise bir sağa bir sola gidip geliyordu. İstemsizce akan yaşlarımı siliyordum. Ona birşey olmayacaktı. Yine benimle olup bana bir prensesmişim gibi hissetirecekti. Linda'ya sarıldım. O da bana sıkıca sarıldı. 

Sononda kapıdan çıkan doktoru görünce hepimiz yanına koşuşturduk. Doktor ne soracağımızı bildiği için hemen söze başladı." Hasta iyi. sadece yarasının dikişleri açılmış ve biraz mikrop kapmış. Tüm dokuları tekrar diktik. Artık daha iyi. Sadece bir gece burda kalmalı." Doktor aramızdan geçip giderken hwpimiz derin bir nefes aldık. Ben sevinçten Linda'ya sarıldım. "Gördün mü bak boş boşuna korktun. George seni yeni bulmuşken bırakmaz." gülümsedim." Siz daha tanışmadını dimi Li?" 'hayır' anlamında kafasını salladı. "Bu şekilde de tanışmak istemezdim bayan Russo. Mutlaka alşam yemeğe gelmeli ve ben onu haşlamalıyım." İkimizde kahkaha attık. Harry'ye dödüm. "Teşekkür ederim." masumca gülmsedi." Önemli değil." bende gülümseyerek cevao verdim.

George'u çıkarıp odaya alırken sedyede gördüm. Hala yanakları biraz kızarıktı. Onu götürdükleri odayı öğrenip oraya gittik. Odaya girdiğimizde George hala uyanmamıştı. narkozun etkisindeydi. Yanına gittim ve elinden tuttum. Yanağına  bir öpücük kondurup saçlarını okşamaya başladım. Bir anda gülümsedi. "O öpücüğün aynısını dudağımada isterim prenses" George'a şaşkın bir şekilde baktrım." Sen uyanık mıydı?" düşünür gibi yaptı. "Immm aslında öptüğünde uyandım." Gülümsedi. Aynı şekilde karşılık verdim. James yanına geldi." Hey dostum bizi korkuttun" beşlik çaktılar. "Daha bir yere gitmiyorum dostum. Senle pataklıyacağımız piçler var." İkiside gilerken George'un gözü Linda'ya kaydı. "Demek Linda'nın yakın versiyonu böyleymiş." Linda şaşırırken açıklama yaptım." George benle ilgili herşeyi biliyor dedim ya içinde sen de varsın canım." 

Anladım anlamında bir surat ifadesine bürünürken elini George'a uzattı. "Sanırım bu şekilde de tanışmış oluyoruz ımmmm şeyy...." George da elini uzatım sıktı ve Linda'nın sözünü tamamladı. "George"  "Ahh evet George bazen unutuyorum." hepimiz gülümsedik. Harry fazla rahat değildi sanki . Gergindi Biraz. "Linda biz gidelim mi? Saat 7 oluyor." Vay canına zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Saat akşam 7 omuş."Ahh tabi. Tekrar görüşmek dileyiğle ve çabuk iyileş. " Linda tekrar elini uzatıp tokalaştılar. Harry de elini uzattı. Tokalaştılar. "Geçmiş olsun George Russo'mu üzme" George tek kaşını kaldırınca ikisi de güldü. Tam kapıdan çıkarken James onlara seslendi." Hey çocuklar eni de eve atar mısınız?"  "Tabi arabada bekliyoruz" dedikten sonra Linda'nın belinden tutup odadan çıktılar. "Pekala dostum siz Sally İle kalın iyi dinlen."  Tekrar tokalaştılar. 

-George'un ağzından-

James tokalaştıktan sonra kulağıma eğildi. "Bu iyiliğimi unutma adamım" tekrar doğrulurken göz kırptı ve odadan çıktı. "Ne dedi?" Sally meraklı bir şekilde baktı. "Önemli değil."  kaşlarını kaldırıp 'hı hı tabi' anlamında bir ifade takındı.(medyada). Ona gülümseyip kollarımı  açtım. Sonra yatamacağını tahmin edip kenara kaydım. Hiç zaman kaybetmeden yanıma uzatı. Onu tek kolumla sardım. "İyi geceler prenses" saçlarına bir öpücük kondurdum. "Sanada. Sakın sabah atreşleniyim deme." güldük. "Emredersiniz majesteleri" güldü. saçlarını okşadım. 5 dakika sonra uyuduğunu gördüm. Sanırım fazla yorgundu. Onu izlerken yorgun olduğumu hissettim. Saçlarının kokusunu çekerek uykuya daldım.


Selamm yeni bölüm çok istendi kıramadım. Umarım beğenirsiniz uzun bir bölüm oldu. İlgi fazla olduğu için ilham perilerimi arttırdım :) Neyse sevmenizi umuyorum. Yine sınır koyacağım. Ayrıca en uzun yoruma ithaf yapacağım.

SINIR 8 VOTE 5 YORUM

 

Bad Boy ShelleyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin