Bölüm 8

470 31 2
                                    

HATIRLATMA

Harry bir anda frene basınca ön cama yapıştım. Çok naziksin Styles. "Ne konuşacağız Sally? Bana yalan söylemeni mi yoksa o piçe değer vermeni mi?"

NEW PART

Harry'nin zümrüt yeşili gözleri iyice açılmış ve kızarmıştı. Aynı zamanda ateş fıkırtıyorlardı.Ona anlamamış bir ifadeyle baktım ne yalanı? "Neyden bahsediyorsun ne yalanı?" Harry derin bir nefes aldı ve dudaklarını ıslattı. "O gece annenin yanında değildin Sally" gözlerim kocaman oldu. Harry elini yumruk yapıp direksyona vurdu. Nefesim daralıyordu. Hayır olamaz astım krizi geçiriyordum. Derin derin nefes almaya çalışırken Harry'ye seslendim. "Haaarrryyyy!!!" hızla bana döndü. Kendimi geriye attım elimi boğazıma götürüp derin nefesler almaya başladım. "Tamam Sally sakin ol." hemen torpidodaki astım ilacını alıp bana verdi. 

İlacı Harry den alıp ağzıma götürdüm ve iki kere sıktım. Kendime gelince gözümden bir yaş düştü. Harry bana endişeli gözlerle bakıyordu. Eliyle saçımı okşadı ardından düşen yaşımı sildi. Nefesim düzene girince Harry kollarını bana sardı. "Korkma burdayım geçti."  ayrılınca bana daha dikkatli baktı. "Harry su. Su var mı?"  Harry arabadan inip bagajdan bir şişe su aldı. Tekrar arabaya bindi ve kapıyı kapatıp suyu uzattı. "Teşekkürler" şişeyi açıp içtim. Kapatığını kapattıktan sonra suyu Harry'ye geri verdim. "Teşekkürler"  "Bişe değil"

Ben harry'den gözlerimi kaçırırken o eli ile yüzümü ona çevirdi.Gözlerime çok uzun süre baktıktan sonra yutkundu ve konuştu. "Onu gerçekten seviyor musun?"  kafamı 'evet' anlamında salladım. Derin bir nefes verdi. Arabayı çalıştırdı. Gaza basarak hareket etmesini sağladı. "Nereye gidiyoruz?" 

"Korkma seni kaçırmıyorum. Sadece olanları anlatmanı istiyorum. Bunun için seni biryere götüreceğim." sesimi çıkarmadım ve camdan dışarıyı izlemeye başladım.

...................................................................................................................................................................................

Harry arabayı durdurduğunda nerdeyiz diye etrafa bakındım. Bir kafeye getirmişti. Harry arabadan inince bende indim. Yanıma geldi ve bana yolu gösterdi. İşaret ettiği yöne doğru ilerledim. İçeri geçtik ve bir masaya oturduk. Harry garsonu çağırıp bir kahve istedi. Ben ise istemedim. Akşam kahve içince gece yatamıyorum. 

"Eeee başla bakalım. Nasıl doğdu bu sevgi?" tam söze başlayacakken garson kahveyi getirdi. Kahveyi Harry'nin önüne bıraktıktan sonra Harry kahvesinden bir yudum aldı. Sonra meraklı gözlerle beni dinlemeye başladı.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Beni odaya geçirdiğinde şok oldum." Harry'ye olan herşeyi anlatıyordum ve gayet iyi karşılıyordu. "Eeee ne vardı odada?"  

"Benim resimlerim asılıydı duvarlarda"

"Tüh yaaa benim aklıma gelseydi benimdin." 

"Hahahahahaah"

"Hahaahah"

"Sonra ne oldu?" 

"İşe beni bayadır takip ediyormuş."

"Vay canına demek Shelley'in böyle yönleri de varmış" 

"Sen nerden tanıyordun?" bocaladı ama hemen toparlandı. "Eskiden bir konuşmuşluğumz var. Birbirimizi fazla sevmeyiz."   kaşlarımı kaldırıp cevap verdim. "O kadarı belli" 

İkimiz de kahkaha attık. Birden titrediğimi hissettim. Bilmediğim bir numara beni arıyordu. Merak edip açtım. "Efendim?" 

"Sally ben James" 

"Söyle James." 

"George uyandı ve seni istiyor." 

"Tamam geliyorum."  Telefonu kapattıktan sonra Harry2ye döndüm. "Harry George uyanmış hadi yanına gidelim." kafası ile onayladıktan sonra kahvenin parasını masaya bıraktı. Beraber kapıya yöneldik.  Harry uzaktan arabayı açtıktan sonra ön koltuğa yerleştim. Ardından Harry'de geldi ve arabayı çalıştırıp tam tur geri döndürdü. Ben biraz heyecanlanmıştım. Neden olduğunu bilmiyordum. sanırım onu sevmeye başlıyordum.

George2un evine varınca Harry arabayı durdurdu. Ben inmeye hazırlanırken Harry'nin inmeye niyeti olmadığını gördüm. "Gelmiyor musun?"  "Shelley'in beni görmek isteyeceğini zanletmiyorum" elimle saçlarını karıştırdım gülümsedi. "Sen gel ben hallederim." birbirimize gülümsedik. İkimizde arabadan indik. Kapıya gelince zile bastım. George'un tanımadığım bir adamı kapıyı açtı. 

Hızla içeri girip merdivenlere yöneldim. Merdivenleri hızla çıktıktan sonra George'un odasına baskın yapar gibi girdim. "Heyy baskına mı geldin?" Onun muhteşem kahkahasını duydum. Yatakta yarı oturur pozisyondaydı ve hala yorgun görünüyordu. Yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım. Yanlışlıkla yarasına deyince inledi. "Özür dilerim." gülümsedi ve alnımdan öptü. Tek kolunu bana sardı. 

İçeri aynı anda James ve Harry girdi. George doğruşmaya çalıştı ama izin vermedim. "George sen ben ve Harry yalnız konuşabilir miyiz?"  ilk Harry'ye sonra bana baktı." Tamam. James bizi yalnız bırakır mısın?" James tereddüt etti ama sonunda odadan çıktı. "Evet ne konuşacağız sen ben ve Styles?" 

Bu iş biraz zor olacak galiba Harry ve George anlaşmalılar sürekli kavga edemezler. Umarım başarırım.

Merhaba Sallysterlarımmm. Yeni bölüm ile karşınızdayım. Biraz kısa oldu ama idare edin yeni bölümde görüşmek üzere.... 

Bad Boy ShelleyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin