Mira'dan
Poyraz bana doğru gelirken içimi bir heyecan kapladı. Benim olduğumu anlamıştı demek ki. Başını tekrar kaldırdı gözlerimiz buluştu. Sanki üzerimde koca puntolarla NO BOY! yazıyormuş gibi başını çevirdi. Ben daha ne olduğunu anlamadan köşedeki kıza doğru gitmeye başladı. Kendimi sokakta çocukla bırakılmış dul kadın gibi hissettim. Etrafa göz gezdirdim. Gördüğüm kız şoka sokmuştu beni. Tombul bir kizla oturmuş sohbet ediyordu.
Poyrazı inceleme fırsatım olmuştu. Allah var yakışıklıydı. Tam bir manyaktı. Kız salata istedi doymadı. Sonra yoğurt sonra makarna sonra turşu ve domates sosu istedi. Midem o kadar bulanmıştı ki(!)
Yerimden kalkıp onların masasına yakın bir pencere kenarına oturdum. Kendime sert bir kahve söylediim. İkiliyi izlemeye başladım.
2 SAAT SONRA
Gülmekten gözümden yaşlar akmıştı. Karnima kramplar giriyordu. Kızın Poyraza istediği şeylerin birlikte yenilince güzel olduğunu söyleyip defalarca denetmeye çalışması masaya gelen garsonu bile güldürmüştü..
Dakikalar birbirini kovaladı.
"Sen beni ne sandın ırz düşmanı"Kafamı hızla Poyrazlara çevirdim. İçimde tuttuğum sesli kahkahayı herkes duymuş bana bakıyordu. Poyraza çantayla Allah ne verdiyse vururken güvenlik kızı dışarı çıkarmış. Üstüne Poyraza yapmadıkları hizmet kalmamıştı.
Poyraz sürekli saatine bakıp duruyordu. Sanırım beni bekliyordu. Bir anda gelen deli cesaretiyle kalkıp Poyrazin masasına oturdum..
'Pardon'
'Sen git evleneceğim kişi gelsin. Eğer evleneceğim kisiysen annem beni mübarek günde doğurmuştur. Kız sen ciddisin. Anam bide yüzüme bakıyor. Şaka mi kamera nerde hareket çekmek istiyorum birazdan Amerikalılar gelip beni götürecek meşhur oldum şu..'
Duyduklarimla şoka girmiştim.
'Ay sus içim şişti. Allah seni ya evet evlenecegin kişi benim.'
Herhalde daha çirkin birşey bekliyordu dedim içimden..
Bakmaya devam etti." çok tatlısın"
Beni tatlı bulmuştu. 'Biliyorum'
Gözlerime altın bulmuş gibi bakti. Umutluyum. Biz olabilirdik. Ama olmazdı. Biz olamazdik. 'Allahım tam benlik hem egoist hem havalı hem güzel hem..hemm..'"Ne hem hem ya sus valla benden çok konuşuyorsun.
"Aman da aman kız sen ne manyaksin bak gözlerini bana belertme parmaklarimi gözüne falan sokarim. Yanliz bişey diycem sana suan nikah bassam zoruma gitmez."
Delinin zoruna bak ya(!)
Daha yeni giden tombul gibi saldırıp Allah cezani verecek desem napar acaba..
.'Eger çirkin olsam evlenmiycekmiydin.'
" Evlenirdim"'boyle bir temiz düzgün bir kız olsa çirkin de olsa ya da şöyle diyim kız senin kalbini taşısa kesin basarim o nikahı.'
"POYRAZ"
İsmi ağzımdan öyle bir çıktı ki sanki birşey olmuş gibi.
"Sana bir teklifim var."Ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. Öyle dolu dolu bakıyordu ki.
"Şimdi bak ben seninle evlenmek falan istemiyorum. Sende istemiyorsundur. Kapalıyım. Sonra milyonlarca kız var. Onların yanında 'baş örtülü' karısı var diycekler. Sana göre değilim. Zaten babamın istediği olsun diye evleniyoruz. Ben yurtdışına gidicem. Burda kalmak istemiyorum. En güzeli sahte bir evlilik yapalım. Kağıt üzeri sözleşme imzalariz. Ha? Ne dersin?"
"Kız herkes etkilenir benden böyle bir teklifi nasıl edersin banaa.. Zaten bende istemiyorum. Işin ucunda miras olmasa evlenmem. Zaten birçok kişiyle evli gibi yuvarlanıp gidiyorum."
Duyduklarım beni biran mutsuz etmişti. Farkındaydım. Kim ister ki kapalı bir kızı. Mini etek giysin heryeri açılsın al sana mükemmel kadın! Taş kadın!
"Bu arada Mira sen kapalı oldugun için kimse yargılayamaz. Ayrıca bu baş örtün benim en sevdigim renk. Birbirimizi tanimalıyız. Ne severiz ne yapariz. Tamam ilerde yollar ayrılacak ama bir karar verelim. Ne nasıl olacak napabiliriz ne yasak ne yasak degil. Bakalım. Demi ama?"
Gülümseyerek ve gözlerime bakarak konusmasi içimi pir pir ettirmişti."Haklısın"
"Mira bu arada şalını hep böyle yap bu model çok cool gösteriyor seni. Benimlesin canım" diyerek Nurella gibi yaparak masadaki peceteyi kaldırdı.
"Al kuşu git."
Gülmemek için yanaklarimi dilimi dudagimi elimi bile isirmistim. Ama bu adamın yanında gülmemek mümkün değildi."Tanışalim hadi
Hadi ne seversin? Sevmezsin söyle?
Tanışmalıyız.Seni tanımak istiyorum.""Başlayayım mı?"
Basla der gibi kafasını öne eğdi.
" 1)Limon sevmem
2)Yalan söylenilmesinden hoşlanmam.
3)Dağınık insanları sevmem.
4)Arkamdan asla iş cevrilmiycek.
5) Sadık olacaksın
6)Bu kadar aklıma geldikçe eklerim."Mira ben senden ikisini istedim. Sen bana sevmediklerini söyledin."
"Sevdigim şeyleri sen bul. Sen öğren sahtede olsa kocamsın"
"Yav ben dikkatsiz bir adamim bulamam ki(!)"
Hevesim cidden kırılıyordu. Demek ki beni sevme gibi bir şansı yoktu. İnsan sevdiğinin herşeyini öğrenir bilirdi. Babam annemin herşeyini bilir babam benim kahvedeki köpüğü sevmediğimi bile bilirdi. O kadar dikkat ederdi. Yüzüme tebessüm yerleştirip elimi neyse der gibi salladim. Masaya gelen çiçekçi teyzeye bakarken Poyrazin *Çiçek çiçeği çeker* demesiyle Poyrazin gozlerine igrenir gibi baktım."Aşk yok Poyraz. Herşeyde aşk var. Allah'a aşk var. Yapılan mesleğe aşk var. Yenilen çikolataya aşk var her saçmalığa var da Biz de Aşk yok"
🚫🚫🚫
Merhaba arkadaşlar kitabımı paylasirsaniz sevinirim. Önerin ve biraz fikir verin.
İnstagram: askgirdabı.aysegul -profilde kitap kapagim var kitap kapağı fikirlerinizi de bekliyorum. Okuyan herkese teşekkürler. Yeni bölüm atmaya çalışıyorum. Parmaklarim cidden o kadar ağrıyor ki yazamıyorum. Azcik da okumaktan unutuyorum.❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK GİRDABI (ARA VERİLDİ)
ChickLitİki kalp vardı. hep birbiri için attı. Sahte evlilik zamanı söz vermişlerdi Aşk yoktu. Olmayacaktı. Yavaş yavaş sevdiler. Sevdikçe tükendiler. Bir gece ansızın hayatları değişti... Aşk girdabında boğuldular. Boğuldukça bağlandılar... "Şimdi şurdan a...