Poyraz elimi tuttu ve ilerdeki banklara sürükleyerek götürdü. Acayip mutluydum. 1 haftada ne çok değişmişti. Evet dememistim ve acayip bozulmuştu. Ama ben öyle birşey demiştim ki kendim bile inanamadım.
Evlilik teklifi günü
"Poyraz ben.."
Geri çekildim. Kollarim yanlarima düştü.
"Anlıyorum Mira. Ben özür dilerim aşk yoktu hadi hava karanliyor. Zamanı fark edemedik seni eve bırakayım."Hiçbir şey diyemedim o an aklıma ne geldi bilmiyorum ama baş örtumu sıktım. Derin bir nefes alıp gulle bezenmiş yolda ilerleyen Poyrazin elini tuttum. Ve kendime çevirdim. Ani bir refleksle beni geri itti ve anında tuttu.
"Poyraz ben seni sevmiyorum. Özür dilerim. Zaman ne gösterir bilmiyorum."
Konuşmadı. Konuşmadım. Sustuk. O an sadece biz vardık. Dünya durdu. Kalbim agzimdaydi. Heyecandan bağırmak istedim. Başını bana yaklaştıran Poyraz galiba beni opecekti. Transa girmiştim. Korktuğum basima geliyordu. Benden izinsiz nikahsiz beni opecekti. Gözlerim doldu. Bu-çok...acıtıyordu. Dudakları anlimi buldu ve nefes alırcasına öptü. Patlayan konfeti ve ıslık sesleri beynimde yankilaniyordu. Poyrazdan şüphelendigim için beni aldattığını düşündüğüm için kendimden utanmistim. Sakin kalmaya çalıştıkça daha da heycanlaniyordum. Önümde diz çöktü. Hayatimda duymak istediğim o sihirli sözcükler tekrar kulaklarımı doldurdu. "Bak biliyorum bu kağıt üzeri birşey o yüzden evlenince basimin etini yeme diye bu teklif"
Her neyse Benimle Evlenir misin?
O an kelimeler tükendi ve sadece göz yaşlarım aktı.*Şimdiki zaman*
"Kız sana evlilik teklifi ettim agladin. Yüzüğü parmağına taktım agladin. Sarildim agladin. Yahu bıraktım yine devam ettin. En kötüsü herkesin içinde yanaklarimi sıkıp aman da aman sen bana evlilik teklifi mi ediyorsun dedin. Valla bir an delirdin sandım."
Hızla ona döndüm.
"Ne yani aglayamaz miyim?""Aglarsin aglarsinda benim yanimda mutluluktan bile olsa su güzel gözlerinden yaş dökülmesin."
Mutlulukla gulumsedim.Bazen bana çok kızıyordu. Hatta kırılıyordu. İstemeden aşık olmuştuk. İstemeden biz olmuştuk. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu onu sevmiyorum sanmaliydi. Nedenini bilmiyorum. Poyrazin sakallarina göz gezdirdim. Ne bakımlı adamdı yahu...
"Bugün birşeyler yapalım mı?"
"Ne gibi? Hem babam alışık değil böyle şeylere. Yani birşey demezde ben bir sorayım."
Başını onaylar gibi salladı.Telefonumu cantamdan çıkardım.
Poyraz göz ucuyla ekranima bakıyordu. BABA yazısına tikladim. Caldı ...çaldı....çaldı. Ve kimse açmadı. Annemi aradım.
Poyraz sürekli telefonuma bakıyordu.
"Anneeemmm"
Annemin sesini duyunca kıkırdadim.
"Anne bugün Poyrazla birşeyler yapalım diyoruz."
Bir sure annemden ses gelmedi. "Tamam bebeğim görüşürüz. Poyrazcığıma selam söyle."
"Tamam görüşürüz anne"
Başımı Poyraza çevirdim ve "kalk bugün ben eğlendirmek istiyorum seni"
İtaat ed er gibi başını sallayip kalktı.
Nereye göturecegimi iyi biliyordumPoyraz la tam 10 dakikadır kavga ediyorduk. Neymiş arabayı çok hızlı sürüyormusum,eğer bir daha bu hızla gidersem polisi arayıp trafik canavarı diye ihbar edecekmiş. Deli ay(!)
Sıkıntılı bir nefes verdim. Poyrazı pesimde sürükleyerek yetiştirme yurdunun kapısına getirdim. Poyraz durup dolu gözlerle bakmaya başladı. Ne olduğunu anlamamıştım. Neyse diyerek içeri girdim. Etrafa göz gezdirirken gözleri bir yerde takıldı. Genç bir kadın alımlı acayip güzeldi. Kızlarla beraber oyun oynuyordu."BERNAA"
Gözüm sinirden seğiriyordu. Poyraza hışımla döndüm.Karşıya gülümseyerek bakıyordu. Kız Poyrazı görür görmez. Poyraaaz diye ciyaklayarak geldi. Poyrazin kollarının arasındaki yerini aldı. Ben zaten kimim ki ohh ne ala ya!
Poyrazla kız ayrılıp "Bak Mira bu Berna ilk öptügüm kız" dalga geçiyordu. Resmen gözümün önünde flörtleşiyorlardi. Sinirle yanlarından ayrıldım. Arkamda olduklarını biliyordum bunu pek de umursamadan ilerledim. Karşımda Serayimı görünce gidip arkasından gözlerini kapattım. Seray 5 yaşında koca yeşil gözlü bir kız. O kadar tatlı ki. Geçen sene Seray'ın ailesi trafik kazasında ölünce evdeki halasından kaçmış. Şansa bak ki o gün kafede kızlarla otururken az daha araba çarpacak olan Serayi gördüm. Arabanın acı fren sesini duyunca gözlerimi kapattım. Bir ağlama sesi duyunca gözlerimi açtım. Seray arabanın altındaydı. Allahtan hiç birşey olmamışdı. Hemen kucağıma alıp hastaneye götürmustum. Çarpan kişi bir an fark edemediğini ilk yolun kenarında olduğunu sonra o ışıklara bakarken önünde belirdigini zor durduğunu söylemişti. Kamera kayıtlarında Seray kendini yola atıyordu. Ufak sıyrıklarla kurtulmuştu. Prensesim. Beni görünce paytak paytak "Milaaaa aplaaa" cıvıl cıvıl koşarak geldi. Hemen kuzuma sarıldım. "Prenses? Özür dilerim gelemedim. Affet beni."
"Seni bir şaltla affedelim. Bugün beni buldan kaçıl"
Ah! Tabi ya polisler onu buraya getirince uzun süre kimseyle konuşmamış. Ben merak edip geldiğimde benimle konuşup bütün yurdu ağlatmisti. Burda ona çok iyi bakılıyordu. Her istediği oluyordu. Devletimiz ve birçok yardımsever boş bırakmıyordu. " o zaman zeliha ablaya izin almaya gidiyoruuuzz" Hemen kucağıma alıp arkamı döndüm. Dakilardir çocukla uğraşıyorum ve Poyraz hala o kizla sohbet ediyordu. Seray bir sır vermek ister gibi yaklaştı "Mila apla o kız o abiyi gölünce bizimkilelle oynadı. Yoksa tiiifonla konuşyoldu."
Demek masum çocukları seviyorum pozları güzelll...💟💟💟💟💟💟💟
Seray için yanimda çocuk koltuğu taşıyordum. Bagajı açıp puseti alıp arabaya yerleştirip Serayı oturtup kemerini taktım.
Zaten benim arabamla gelmiştik. Berna denen kız Poyrazla gülerek geliyordu. Poyraz bana göz kırptı. Berna denen yaratık yanımdan geçti ve sürücünün yanındaki koltuğa oturcakti. Ben hemen arabamın arkasından dolaştım. "Poyraz bana sakin o kızda geliyor deme"
"Üzgünüm ama geliyor.""Neden ya neden işi gücü yok mu?"
Sırıttı. "Beraber bir hamburger gömeriz"
İnşallah ben o kızı gömmem
Sürücü koltuğunu açtım ve oturucakken.
"Tatlım sen mi kullanıyorsun."
Yok ebem! Sinirle yukarı baktım ve
"olamaz mi" dedim."Olur" diyerek sinir bozucu bir şekilde sırıttı. Gerizekali gahnem. Bu kız iyice sinirerimi bozmuş ve agzimida bozmuştu.
Arabaya hışımla bindim. Oda telefonla uğraşan Poyrazin yanına gitti. Arkaya oturunca Poyraz da galiba yanına oturacaktı. Sinirli bir şekilde Poyraza baktım.
"Şoför değilim ben geç öne"Poyraz korkmuş gibi başını sallayip öne oturdu. Cama sırtını yaslayarak döndü.
Bu kadar kıskanıcağım aklımın ucundan geçmezdi.Sürekli bir şeyler anlatıp guluyorlardi.
En sonunda bu saçma konuşma canımı sıkmaya yetmişti.
"Ay Poyrazcım hatırlıyor musun.."hayvan gibi gülme "6 yaşındaydık.. Se..senn..ahahaah. Sen beni öpmüştün. Ahhahaha...sonra ben demiştim ki.. Ahaha...ev..evl...evlenmek zorundayız...agahha sen beni anne lere götürmustun. Ahahahhagahahagga.... Annenene..ayyyhhh Poyraz" resmen inledi. Yolarim ben bunu.
"Anne ben Bernayla öpüştüm evlenmemiz gerekiyo..ahha demiştin."
Poyraz bile katıla katıla gülüyordu.Artık canıma tak demişti.
"Ha ha ha hahh.. Çok komik demi Gerizekali..." arabayı saga çekip el frenini cektim. Arabadan indim benimle beraber Poyraz da inmişti. Arka kapıyı açtım. Kolundan tutup yere atar gibi fırlattım.
"Bir daha nisanlima yaklaşırsan seni bu otobanda arabanın arkasına bağlar sürüklerim. Yaparım."
Poyraz elimi tuttu. "Sakin ol Mira tamam."
Sarıldı. Ve başımı kendine yasladı. "Şşşhh tamam tamam. Gel" arabanın ön koltuğunu açtı ve beni oturttu. Bernaya özür diledi. Ve arabayı hareket ettirdi. Sakinlesip ona patlamam gerekiyordu. Çünkü şimdi cidden kırabilirdim onu ve o kıza fırsat veremezdim.🌙🌙🌙🌙
Serayin ellerini tutmuş oyuncakcida bir oraya bir buraya gidiyorduk. Daha yeni beraber hamburger yiyip dondurma Poyraza da dondurma aldırdırmistik. Çok güzeldi oyuncaklar. Küçükken annemle hep barbie bebek alırdık sonra ben onlarla değil arabalarla oynardım. Annem çok kızardı.
Prenses gibi davranmam gerekiyordu galiba.Koskocaman bir ayiya sarılı halde bulmuştum Serayı hemen ayiyi görevliye arabaya koymalarını söyledim.
Daha birçok oyuncak secmistik yurttaki çocuklara Seray birşey almamıştı çok ısrar etsekte. Poyrazla anlaşmasına şaşırmıştım. Seray sadece benimle yurt müdiresi Zeliha ablayla konuşuyordu. Arkadaşlarıyla bile konuşmazdı. Poyrazla sürekli konuşuyordu. Bu beni mutlu ediyordu.Aldiklarimizi arabaya yerlestirdik. Poyrazin kucağında uyuyan minik Seray'ımızı koltuğa koyup kemerlerini bağlamıştım.
Yolda ilerlerken Poyraz Seraya bakıyordu.
"Çok tatlı bir kız çocuğu"
"Öyle.""Nasıl tanıştınız?"
Olayı kısaca özetlemıstim.
Araba ışıklarda durunca bana doğru döndü."Senden çok güzel anne olur meleğim."
"Po..Poyraz ben şey." çok utanmistim. Midem heyecanla kasıldı. "Şey diyecektim... Senden de çok güzel bana olur." Utançla gözlerimi kaçırdım.
"Seni bana veren Rabbime şükürler olsun. Sen ne güzel bir kadınsın." Hiçbirşey diyemedim zira sesimi bulamıycağımdan korktum. O an sadece içimden geçeni sordum.
"Poyraz benimle tanıştıktan sonra başka bir kadın oldumu hayatinda... Fiziksel ve duygusal..hı?""Hayatımda oldugun sürece bu kalp senin için atacak. Sen hayatımda olduğun sürece bu akıl hep seni düşünecek. Ve kadın sen hayatımda olduğun sürece bu beden sadece senin olacak." sonlara doğru sesi hafif kısılmıştı. Kahveleri çok güzel bakıyordu. İçim erimişti.
"İyiki varsın güzel gözlüm"
Heyecan elim ayağım birbirine girmişti. Çok utanmıştım. Dudakları anlima kondu ve gözlerimi kapatıp huzuru hissettim..😍😍💕💕🌙🌙🌙🌙🌙
Sevdin mi?
Hadi yorum yap fikrim olsun benimde💙💙 😂😂👼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK GİRDABI (ARA VERİLDİ)
ChickLitİki kalp vardı. hep birbiri için attı. Sahte evlilik zamanı söz vermişlerdi Aşk yoktu. Olmayacaktı. Yavaş yavaş sevdiler. Sevdikçe tükendiler. Bir gece ansızın hayatları değişti... Aşk girdabında boğuldular. Boğuldukça bağlandılar... "Şimdi şurdan a...