Tanıtım;Karanlığın sinesinde saklanan büyük bir beden, yeni avını bekliyordu. Etrafta yükselen ürkütücü kurt seslerine inat gözünü dahi kırpmadan ıssız olan yolun başında herhangi bir hareketlilik olup olmadığını kontrol ediyordu. Nihayet beklediğine değecek bir kıpırdanma olmuştu. Rüzgar' ın şiddeti gittikçe artarken, kurtlar daha sert bağırmaya başladı. Sanki biraz sonra atılacak çığlıkların fragmanı gibiydi ya da o çığlıkları ört pas edecek bir etken. Üzerine doğru gelen avından tek bir saniye bile gözlerini ayırmayan karanlığın çocuğu, yüzüne yerleştirdiği gülümseme ile ona göre eğlenceli dakikaların başlayacağının habercisiydi. Bu gece ki avı ona yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Tam dibine geldiği an durdu.
"Neden burada buluştuk hem de etrafta kurtların sesi dışında başka bir yaşam belirtisi olmayan bu yerde?"
Cevap yok.
"Sana diyorum."
Yine cevap yok.
"Pekala. Madem sadece susup konuşmayacaksın ve sana soru sorduğum halde umursamayıp cevap vermeyeceksin burada daha fazla durmama da gerek yok ben gidiyorum bu lanet yerden."
Gözlerinin önünde karanlıktan dolayı temkinli adımlarla kendisinden uzaklaşan avı tek cümlesiyle durdurdu.
"Acele etme Martin, daha zamanımız var. Ayrıca senin bana attığın kazığı konuşacaktık, bu acelen ne? Yoksa korkuyor musun benden? Haklısın aslında aklı olan herkes benden korkmalı zaten."
Sanki ayakları oraya çakılı kalmış da bir adım ileriye gidemiyormuş gibiydi Martin. Korkuyordu! Buraya başından beri gelmek hataydı zaten ama eğer gelmeseydi o peşine düşecekti ve cehennemin dibine dahi girseydi kendisini bulup oradan çıkaracağını biliyordu çünkü karşısındaki kişi normal biri değildi. Yavaşça arkasını dönüp ne zaman dibine kadar girdiğini anlamadığı adam ile burun buruna geldi.
"Anlamadım?"
Ufak bir tebessümün bu kadar ürkütücü olması mümkün müydü? Karşınızda ki kişi o ise evet mümkündü.
"Gereksiz açıklamaları sevmediğimi biliyorsun Martin. Bence sen beni daha fazla sinirlendirme de dökül herşeyi."
Bu cümle yeterdi zaten onun konuşması için.
"Ben... ben çok üzgünüm, İnan bana böyle olmasını hiç istemezdim sadece o sıralar sevdiğim kadının gözünün sende olmasını kaldırmadım ve eğer seni gözümüzün önünden çekersem Esmeralda yine bana döner diye düşündüm."
Karanlığı inletecek bir kahkaha attı ve ardında ürkütücü, sert sesi ile konuşmaya başladı.
"Demek Esmeralda' nın gözü bende diye ha! O sürtük sevgilin umrumda bile değil Martin. Her gün başkasının altında inleyen kızı tek gecelik bir eğlencem için bile yatağıma almam. Herkesin kullandığı malı ben kullanmam!"
"Doğru konuş!" Diye bağırdı Martin.
Esmeralda masumdu, sadece onundu. Bir başkasının altına girip çıkan biri değildi o.
"Ah aptal Martin! Gerçekten sana acıyorum biliyor musun? Pekala aslında bunu sana göstermeyecektim ama gider ayak sana bir iyilik yapayım öyle değil mi?"
Dedi ve cebinden çıkardığı son model telefonunun fotoğraf kısmına girdi. Birkaç video ve fotoğraflardan oluşan Esmeralda klasörüne girip telefonu Martin' e uzattı.
Gördüğü fotoğraflar ile dumura uğrayan Martin inanmak istemezcesine kafasını iki yana sallayıp durdu. Ardından merakına yenik düşüp videolardan birisini açtı. Sevdiği kadının tanımadığı bir adamın altında pozisyondan pozisyona girmesini gözünü dahi kırpmadan izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEMUR
ActionRüzgarın uğultusu, sessizliğin içine feryat gibi düşmüştü. Tavandan sarkıtılmış olan ampülün zayıf ışığı bir yanıp bir sönerken, açık olan pencereler duvarı dövüyordu. Rüzgarın etkisiyle ortamı zayıf ışığıyla aydınlatan ampül bir o yana bir bu yana...