Önem

361 150 16
                                    



1 Hafta Sonra:

Bir hafta tam bir haftadırlı bu lanet yerde nefes alıp veriyordum. Bu süre zarfında bana sözde uygulanan tedaviye katlanmak zorunda kaldım. Tabi hap olarak verilen ilaçları içmedim orası ayrı bir mevzuydu.

Aslı' ya Martin' i  burada istediğimi söylememin ardından bir daha buraya gelmemişti ve bu benim sinirlerimi oldukça bozuyordu.

Söylediklerimin yapılmamasından nefret ediyorum.

Bir anda kapı açılınca düşüncelerimden sıyrılıp dikkatimi içeriye giren kişiye verdim.

Gelen kişi ile dudaklarım zaferle kıvrılmıştı. Geçte olsa Aslı dediğimi yapmış ve Martin' i  buraya getirmişti.

Tedirgin bakışlarla yüzüme bakıp korkarak yürümeye başlayan
Martin' in  yanıma gelmesini izledim.

İstifimi bir an bile bozmazken Martin tam dibime girmişti.

"Hoş geldin Martin."

Sanki Martin' e hoş geldin dememiştim de ona onun ecelinin geldiğini söylemişim gibi suratında bir ifade belirdi.

"H-hoş b-buldum Lemur."

"Sevgilini koydun mu tabutun içine?"

Yüzü gittikçe beyazlaşırken sertçe yutkundu.

"E-evet."

Kibirli bir gülümseme yerleşti dudaklarıma. Yavaş ancak karşımdaki kişiyi kalpten götürecek bir şekilde ayağa kalktım. Adımlarım beni Martin' e götürürken bizden başka kimsenin olmadığı odada gözlerini gezdirmeye başladı.

Tam dibine girdiğimde durdum ve kulağına doğru eğildim.

"Zamanı geldi Martin." Dedim sessizce.

"N-neyin?"

"Sana zamanı geldiğinde kendi ayakların ile bana geleceksin demiştim öyle değil mi Martin?"

Martin' in bu konuşmanın nereye varacağını fazlasıyla merak ettiğinin bilincindeydim ama sabır benim için vazgeçilmez bir şeydi. Bazı şeylere ulaşmak istiyorsan sabır bu işin kilit anahtarıydı.

"Evet."

"Şimdi ise kendi ayaklarınla bana geldin. Ben istedim ve sende geldin. Bundan sonra da burada bana yardım edeceksin. İstediğim her şeyi yapacaksın."

Yüzünde büyük bir rahatlama ile bana bakan Martin

"Sadece bu kadar mı?" Dedi.

"Evet. Ve ilk isteğimi şimdi söylüyorum."

"Dinliyorum."

Martin şimdi ölmeyeceğini anladığından olsa gerek o kadar çok rahatlamıştı ki yüzündeki değişimi an be an izlemek kalıyordu bana da.

"Beni bu lanet odanın dışına çıkaracaksın. Bahçeye çıkmanın benim için iyi mi olacağını söylersin yoksa başka bir şey mi uydurursun bilemem? Sadece bu lanet odadan bir an önce çıkmak istiyorum."

"Kaçmak için mi?" Diyerek fütursuzca bir soru soran Martin' e kaşlarımı çatarak baktım.

"Birincisi bu seni ilgilendirmiyor, yani neden bu odadan çıkmak istediğim. İkincisi ise kaçmak için henüz erken Martin. Özellikle tüm teşkilatın gözü hala benim üzerimdeyken. Burada durmayacağımı onlar da biliyor ve eminim bu hastanenin çevresinde polisler kol geziyor. Kafandaki her şeyi kusursuzca yapmak istiyorsan hayatından birkaç şeyi feda etmen gerekiyor. Benim hayatımdan feda ettiğim şey ise zaman. Ben buradan kaçmak için bir süre zamanımı feda edeceğim."

LEMURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin