Sabah gözlerimi açtığımda Haru'yu üstümde bana bakarken gördüm. Birden korkup kafamı kaldırdığımda kafalarımız çarpıştı. Ve çok acıdı. Ağlıycam galiba. Gözlerim den yaşlar akmaya başlarken elim alnımı tutuyordu. Ben hüngür hüngür ağlarken Haru ne yapacağını bilmez bir şekilde bana endişeyle bakıyordu.
Birden bir çift kol beni sarınca ne olduğunu anlayamadım. Haru saçlarımı kaldırdı ve alnımı öptü.
"Özür dilerim Akira. Canın çok yandı mı?"
Evet anlamında başımı salladım. Yatağa uzandık ve başım Haru'nun göğsündeyken biraz daha ağladım. Bazen düşününce çok ağlak biri olduğumu düşünüyorum. Umarım Haru ağladığım için kızmaz.
Ağlamam biraz olsun dinince Haru'nun dediği şeyle kulaklarım dikildi ve kuruğum sağa sola sallanmaya başladı.
"Kurabiye ister misin?"
Haru istediğimi anlamış olacak ki beni kucağına aldı ve alt kata mutfağa doğru ilerlemeye başladı.
Beni sandalyeye oturttuktan sonra mutfak tezgahına ilerledi ve kurabiye kavonuzunu aldı. Kapağını açınca kokusu burnuma geldi ve kuyruğum iki katı hızla sallanmaya başladı.
"Bunu istiyor musun Akira?"
Evet anlamında başımı hızlıca salladım ve kavonoza uzanmaya çalıştım.
"Bişeyi unutmadın mı sen bu sabah? Hm?"
Bunu her sabah yapmak zorunda mıyım yaa. Diğer nekolar yapıyorsa banane. Birden Haru kavonozun kapağını kapatırken hemen konuştum.
"T-tamam kapatma! Yapıcam!"
Haru memnun olmuş bir gülümsemeyle bana baktı. Yerimden kalktım ve yanına ilerledim. Oda sandalyeye oturunca kucağına ona bakacak şekilde oturdum.
"G-günaydın s-sahip." dedikten sonra burnumu boynuna sürttüm ve yaladım.
"Aferin Akira. Bunu hep yapmalısın. Tüm nekolar bunu yapar."
Biraz kararsız kalsamda evet anlamında başımı salladım. Kavonozdan bir tane çikolata parçacıklı kurabiye çıkarınca heyecanla kurabiyeyi izlemeye başladım. Haru elime uzatınca hemen elinden aldım ve yemeye başladım.
Tadı o kadar güzel ki. Başımda bir el hissedince Haru ya baktım. Kulaklarımı okşamaya başlamasıyla biraz mırladıktan sonra kurabiyemi yemeye devam ettim.
Kurabiyem bitince Haru'ya doymamış gibi bakmaya başladım.
"Bir tane daha mı istiyorsun?"
Hızlıca başımı evet anlamında salladım.
"Bir şartla. Beni öpersen veririm."
Normalde bunu asla kabul etmezdim ama o kurabiyeleri istiyorum.
Hemen yanağını öpüp çekildim. Haru memnun olmamış gibi görünsede kurabiyeyi verdi. Hemen onuda yemeye başladım.
Kurabiyem bitince Haru konuşmaya başladı.
"Akira seni aldığımdan beri evdeyim. Bugün işe gitmem gerek. Evde yanlız kalabilir misin?"
İş mi? Ya işe gidiyorum diye beni bırakıp giderse. Ama ona karşı çıkamam. Nede olsa o benim sahibim.
Evet anlamında başımı salladım."O zaman sen git odanda oyuncaklarınla oyna, bende hazırlanıyım."
Kucağından indim ve üst kata doğru ilerlemeye başladım. Odama girdim ve oyuncaklarımın olduğu dolaba ilerledim.
*Haru*
Akirayı odasına gönderdikten sonra arkadaşımı aradım. Hemen açtı.
"Efendim?"
"Adamı buldun mu?"
"Evet, onu bizim depoyo gönderiyim mi adamlarla?"
"Evet, teşekkür ederim. Ben bir şirkete gideyim bugün. Uzun zamandır uğramıyorum."
"Tamam dostum, sen merak etme. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Biliyorum çok kısa bir bölüm oldu. Nedeni ise ailem biraz sonra uyancak ve elimde telle yakalanmak istemiyorum.
Bu bölümün devamını bugün yazmaya çalışıcam.
Yazar kaçtı😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Sahibim || Yaoi || Neko ||
JugendliteraturNekolar, kedi kulakları ve kedi kuyrukları olan canlılar. İnsanlar nekoları alıp besliyorlar. Bu hikayede bir insan ve bir nekonun hikayesi... !!!Dikkat yaoidir. Yani boyXboy . sevmeyenler okumasın!!!