8.Bölüm

43 4 1
                                        

Kafamı kaldırdım, sanırım sabah olmuştu, dışarıyı göremiyordum, uzun ve geniş pencerenin panjürleri kapalıydı,kafamı kaldırdım, yanımdaki koltukta uyuyan babamı ve yarı açık kapıyı fark ettiğimde scoot odaya girmişti elinde bir bardak su vardı ve bana uzattı " teşekkür ederim " dedim ve suyu aldım, suyu yudumlarken scoot la birbirimize bakıyorduk sarımsı uzun saçları gözlerine kadar inmişti ve dudaklarını kemiriyordu üstünde kısa kollu lacivert bol bir tişört altındada dizine kadar uzun beyaz bir şort vardı elindede lacivert hırkasını tutuyordu suyu bitirdiğimde yanımdaki komidine koydum ve ayaklarımın ucundaki sehpada bulunan hastane yemeklerine bir göz attım hiçte iç açıcı değillerdi scoot kısık sesle "istersen burger sipariş edebiliriz" diye fısıladı ilk önce babama baktım daha sonra scoota dönerek "double cheeseburger içecek şeftalili soğuk çay büyük seçim " scoot telefonu eline aşdı ve sipariş vermeye başladı ben ne istediysem aynısından istedi, scoot'un kanser olduğuna hala inanamıyordum bu çok saçmaydı hayat bizden ne istiyorduki ? Tanrı bizi seviyorsa neden ölüm belasını başımıza vererk hepimizi yıkıyor ? hristiyandım ama 13 yaşımdan beri sürekli müslümanlık dinini araştırıyordum ve müslümanlık daha cazip geliyordu ama yinede her dinde herşey saçmaydı her neyse scoot sipariş verdikten sonra babamın yanına oturdu komidindeki teşefonumu aldım ve biraz karıştırdım 20 dakika sonra siparişlerimiz gelmişti hemşire arayıp haber verdi biz yemeğimizi yedikten sonra babam uyandı ve emily 'i alması gerektiğini söyleyip eve gitti bizde scootla tek kaldık ve biraz sohbet ettik ona anna 'nın geldiğini söylemeyi unutmuştum anna dan bahsettik ve scoot bi buluşma ayarlayacağını söyledi scoota ailesinin kanser karşısında ne tepki verdiğini sordum "Annem kesinlikle öleceğimi düşünüp artık anne olmayacağına üzülüyor üvey babam ise benden kurtulacağına seviniyor tanrım ! akciğerin ne işe yaradığını bile bilmiyorum hangisi nefes almama yarıyor karaciğer mi ? akciğer mi? bunun hak etmiyorum ama yinede onlara minnettarım kanser tedavimi aksatmıyorlar " gülümsedim ve elini tutmak için oturduğu koltuğa doğru yöneldim ve oda elini bana uzattı sımsıkı sıktım ve yaklaşık iki dakika o şekilde birbirimize baktık,telefonum titrediğinde elini bırakmak zorunda kaldım ve her yerinde sarı ilaç lekeleri olan kollarımı bir peçeteyle silerek telefonuma uzandım o sırada Scott yemek çöplerimizi topluyordu,telefona baktığımda babamdan mesaj geldiğini gördüm "emily'i okuldan aldım ve raporlarını vermek için okula gittim tatlım devamsızlığını sorun etme fakat orda bayan Sara (Scott'un annesi) ile karşılaştım müdürle konuşuyorlardı" ne konuştuklarını merak ederek cevap yazdım " ne hakkında konuşuyorlardı ???" Fazla beklenmeden cevap yazdı "Scott bu gün okula gitmemiş ve annesinin aramalarına cevap vermiyormuş,ağlıyordu ve bana Scott 'un kanser olduğunu söyledi bende ona Scott 'un bizimle olduğunu herşeyin normal olduğunu söyledim ama şu kanser olayını oraya gelince konuşucaz" Scott'un okula gitmediğini bilmiyordum çünkü ne zaman benim yanıma gelse ki daha 2 gündür burdayım ve bunun ilk günü haftasonuna denk geliyo yani bu gün beni ziyarete geldiğinde okul çıkış saatiydi,okula gitmeyip ne yaptığını çok merak ediyordum.Kız arkadaşımda yoktu,ben düşünürken Scott bana baktı ve mesajın kimden olduğunu sordu " babamdan, raporları okula bırakmış" kafasını öne eğdi ve telefonunu kurcalamaya başladı ben ise hâlâ onu izliyordum "Scott " dedim gözlerimi kısarak, kafasını yavaşça kaldırıp efendim der gözlerle bana baktı "Tedavilerine gidiyorsun değil mi ? " kafasını tekrar telefona eğdi ve sırıtmaya başladı "evet gidiyorum,neden sordun?" " Gittiğinden emin olmalıyım çünkü senin bağımlınım piç kurusu" gülümsedi ve telefona geri döndü "hey Scott çok susadım kafeteryadan su getirmen sorun olur mu" "yo hayır getiririm" derken sırtındaki çantayı koltuğa bıraktı odadan çıkar çıkmaz yataktan fırlayıp çantaya atladım ve fermuarı hızlı bir hamleye açtım fakat icinde sadece beyaz bi tisort vardi, tisortun altinda biseyler bulma umuduyla tisrtu cikardim ve her yerinde kan lekesi oldugunu gordum cok sasirmistim kavga mi etmisti? Scoot benden bir sey saklamazdi benden ondan bisey saklamazdim bu konuyu onunla konusmak istiyordum cantasini kapattim ve yerime gectim.Scoot odaya geldiginde elindeki su bardagini bana verdi ve koltuga oturdu tekrar telefonuyla ilgilenmeye basladi ki tam o anda burnundan 2 damla kan akti korkudan ne yapicagimi sasirmistim yuksek sesle "SCOOOOOOTT" diye bagirdiktan sonra yuz binlerce defa hemsire cagirma butonuna bastim ta ki scoot korkudan eksimis suratima bir tane carpana kadar eliyle burnunu sıkarken "sakin ol şampiyon" diye haykırdı sessizce hemşireyi beklemeyi tercih ettim cevap vermedim hemşire geldiğinde scoot "yanlış alarm bir problem yok" diyerek hemşireyi geri gönderdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben böyleyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin