Plütonyumu zaman makinesine yerleştirdikten sonra hepimiz içine bindik. Biz nereye gideceğimiz hakkında tartışırken onlarca polis arabası bizim eve doğru geliyordu. Kaçabilmemiz için zaman makinesini hemen çalıştırmam gerekiyordu. Ben zaman makinesini yaparken gideceğimiz zamanı çok merak ettiğim için annemle babamın daha evlenmedikleri tarih olan 1995 yılına ayarlamıştım. Polislerden kaçmak için tek çağremiz o düğmeye basıp bir ilki gerçekleştirmekti. Zamanda yolculuk yapan ilk insanlar olmak..
Düğmeye bastığımda yukarı havalandık ve ani bir şekilde hızlandık. Ama o kadar hızlıydık ki dışarısı görünmüyordu. Makinenin etrafında sarımsı renkte parlak ışıklar gözümüzü alıyordu. Biz tüm bunları yaşarken içimde bir şey çaldığımız için hem korku, zamanda yolculuk yaptığımız için hem şaşkınlık, hayâllerimizi gerçekleştirdiğimiz için de mutluluk duygusu vardı. Zamanda yolculuk yapacağımız için mutluluktan ağlıyordum. Yine her zamanki gibi duygu karmaşası yaşıyordum ama bu seferki çok farklıydı. Çünkü bu seferki duygu karmaşası değil 'zaman karmaşası'ydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Karmaşası
Science FictionDüğmeye bastığımda yukarı havalandık ve ani bir şekilde hızlandık. Ama o kadar hızlıydık ki dışarısı görünmüyordu. Makinenin etrafında sarımsı renkte parlak ışıklar gözümüzü alıyordu. Biz tüm bunları yaşarken içimde bir şey çaldığımız için hem korku...