PANZEHİR*
Kadın;
Gülmeyi öğrendi. Onunla ağlayarak,Adam;
Ağlatmayı öğretti, Hiç ağlamadan.(Aklıma bizimkilerin hikayesi gelince atayım dedim wklwpwpwpw)
Berkanın anksiyeti sanırım yeterince tutmuştu.
Yanına vardığımda suratındaki endişe hiç silinmeyecekmiş gibi görürnüyordu.
"İyimisin" Savaş Dinçerler denen şahıstan önce evet!
"Evet, Evet de Neden sorma gereğinde bulundun ki. Kötü gibi mi duruyorum?"
Ne diyordum!
Anlayacaktı.
Yavaşça öksürdüm.
"Hayır. Sadece Onun sana fısıldadıktan sonra ki surat ifaden beni şaşırttı ve seni domates gibi kızarttığı için meraklandım."
Ah! Şuan karşımda Berkan olmasaydı sanırım ellerimi anlıma defalarca vuruyor olurdum.
"Şey... hiç hiç bir şey sadece üzerinde duracağımız projenin anlamadığım bir kaç kısmını söyledi." Evet bu bahane iyiydi.
Ne yani Savaş'ın bana aptal dediğini ve içimi düşünürken bile karıncalandırtan alt tarafı
'Seninle çok eğleneceğiz' lafını mı deseydim.Söylediklerimin inandırıcı olmasını umarak, Berkan'ın suratına bekleyişle baktım.
"İyi madem öyle olsun"
İnanmadığını belli edip üzerinde fazla durmaması açıkçası beni şaşırtmıştı.
Günüm Savaş'ın sözleriyle Zihni'mde kaos yaratarak geçtiğinde nihayet eve gelmiştim.
Afra yorgunluğuma pek aldırış etmeden Aras denen çocukla nasıl iyi anlaştığını anlatıp durduğunda sırıtarak ona bana yaptığı gibi imada bulundum.
Ama beni yanıltıp cevap vermedi ve uyuması gerektiğinden bahsedip odasına çıkmıştı.
Afrayı ilk defa böyle görmenin tedirginliği ile harmanlanan endişem sonucunda mutluluğumu öne sürüyordu.
Bizim deli dolu Afra kızarmışmıydı.
Başımı gülerek iki yana salladım. Sanırım afra Aras denen kıvırcık çocuğa karşı beğeni besliyordu.
Garip.
Kendimi Afra gibi yatağa atıp. Uykuyla cebeleşicektim ki,
Uzaklardan gelen boğuk ama yatıştırıcı bon ıver hollocene şarkısıyla doğruldum.
(Üstte)☝🏻
Ses bahçeden geliyordu.
Şarkı ruhuma yerleşiyor en temiz ve en kör yönünü birbirine karıştırıp içimde değişik bir his uyandırıyordu
Bu his sonbahardaki kahve tonlu yaprakların serzenişi gibiydi.
Şarkı narince bedenimi kasan tüm duygulardan uzaklaştırırken,
Ayaklarım şarkıyı söyleyen kişinin itaatkarlığıyla harekete geçmekle kalmamış dudaklarımada yerleştirmişti."Someway, baby, its part of me, apart from me"
(Bir şekilde, bebeğim, o benim parçam, benden uzak)Bahçeden çıktığımda karşı tarafımızda gitarla gözlerini yummuş şarkı söyleyen bir genç vardı.
Suratımdaki tebessüme aldırmayıp şarkıyı zevkle dinledim
İnancım doğruydu.
Şarkılar sessiz çığlıklarımızın Nakaratıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/135856333-288-k368406.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANZEHİR🍷(VENENUM)
Подростковая литератураDudaklarının arasında hayat bulan sigarayı, ince soluk parmaklarımla yavaşça aldım. Bu yaptığım hareketin hoşuna gitmediğini belli eden ufak bir hırıltı yükseldi boğazından. Benden geçerli bir cevap bekliyordu. Elimde tuttuğum sigarayı yere atıp, a...