Kadifenin değişik dokusu beni gıdıklandırıyordu.
'Seansımız bitti Eugenia. Geldiğin için teşekkür ederim.'
Amanda'ya hafif bir gülümseme ile karşılık verirken odadan çıktım.
Yaklaşık 2 aydır psikolojik destek alıyordum.Sırf onun için.
İyileşmemi istiyordu.
Yüzümde bir tane de olsa tebessüm görmek istiyordu. Ama yapamıyordum.
Ruhum çekilmiş gibiydi. Hiçbir şey hissetmiyordum.
Sadece onun aşkı farklıydı.
Onun aşkı içimde güller açtırıyordu. Bu aciz ve kirli bedenin içinde güllerin olması onun sayesindeydi.Seans düşüncelerimi kontrol etme amacıyla yapılmıştı. Görülen o ki bunu beceremiyordum.
Düşüncelerim benden habersiz beynimde yayılıyordu. Sonra durduramıyordum.
Koridora çıktığımda Neymar'ı görememiştim. Ortalıkta gözükmüyordu.
Büyük ihtimalle beni beklemek onu sıkmış olmalıydı. Sonuçta kendisi bekletilmeyi sevmezdi.
Adımlarımı sıklaştırarak hastaneden dışarı çıkmaya yeltendim. Ama o tapılası ses beni aniden durdurdu.
'Evet. Eugenia' yı psikoloğa getirdim. Hayır, ona aşık değilim, Bruna. Sadece ona acıyorum bebeğim. Aynen. Akşama görüşürüz.'
Bunun olacağını biliyordum.
Bruna' yı bırakamayacağını biliyordum.
Bruna'nın bir sürtük olduğunu biliyordum.
Bana aşık olmadığını biliyordum.
Benim gibi bir acize kim aşık olabilir ki? Kendi düşünceleri arasında kaybolmuş bir kıza kim aşık olabilir?
Özellikle Neymar gibi birisi.
Kalbimdeki umut tomurcuklarının yok olduğunu hissediyorum. Alevler içinde yok oldular.
O mutlu anım tarih olmuştu. En azından avunacak bir anıydı.
'Eugenia? Hadi gidelim artık.'
Sessizce arka koltuğa oturdum. İsyanımı içime gömüp sustum.
Her zaman öyle yapmıyor muydum zaten?
Sevdiğim için susuyordum. Susuyordum ve yüreğim daha da yanıyordu.
İlk defa farklı bir duygu hissediyordum. Onu bu yaptığına pişman etmek istiyordum.
Ondan artık kurtulmak istiyordum.
'Acımana gerek yoktu Neymar. Kendim de psikoloğa gelebilirdim.'
Ela gözleri farklı bir duyguyla bakıyordu.
Pişmandı.
Onu umursamamak istiyordum. Tüm olanlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam etmek..
Benim için imkansız bir hayaldi.
Yavaş ve titrek adımlarla hastanenin çıkışına yöneldim. Eğer orada biraz daha kalsaydım boğulacaktım.
Duygularımdan boğulacaktım.
Dışarı çıktığımı yağmur damlalarının tenimde bıraktığı yumuşak izlerden anlamıştım.
Ruh halim sanki gökyüzüne yansımıştı. Bu düşünce dudaklarımda hafif bir tebessüm oluştu.
Eğer yansıtsaydı, doğduğumdan beri yağmur yağardı.
'Eugenia! Lütfen bekle!'
Arkamdan bağıran mükemmeliyetin laflarına aldırmadan ağaçlara doğru yürüdüm.
Kaybolacaktım. Herkes mutlu olacaktı.
Neymar'da buna dahildi.
'Eugenia!'
Neymar'ın sesi gittikçe uzaklaşıyordu.
O eve geri dönmeyecektim. Onunla karşı karşıya gelmek istemiyordum.
O bana fazlaydı.
O bana olmazdı.
O benden üstündü.
Ben mi?
Ben ondan düşüktüm.
Ben ondan kötüydüm.
Ben ondan daha acizdim.
Ölemiyordum. Çünkü korkuyordum.
Onu bir daha görememekten çok korkuyordum.
Bensiz mutlu olacaktı. Bunu biliyordum.
Hep onun için fedakarlık yapmıştım. Yine yapsam birşey olmazdı, sanırım.
Gece olmasa bile ormanın derinliklerinde yok olmuştum.
Emindim ki ışıltılı hayatına geri dönecekti.
Ama bu önemli değildi.
Onun için yok olurdum. Yeter ki o lüks içinde mutlu bir hayat sürsün.
.
.
.
.
.
.
.
Beğenmedim meh
ŞİMDİ OKUDUĞUN
país × Neymar Jr.
FanfictionBen onu haketmiyordum çünkü yeterince mükemmel değildim.