SENSİZ HAYATIM YALNIZCA ANLAMSIZ PARILTILI BİR DEKOR

6.2K 217 20
                                    

"Yine o ağrıyla uyandım...
İnsanın içi ağrır mı hiç?
Ağrıyor işte..."

K.T

****

Güneş, şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Korkuyordu da abisi çekilmez bir hal almıştı ve karşısında ki kızı koruyamamaktan çok korkuyordu. Gerçi hergün eriyen bir kızı nasıl koruyabilirdi bilmiyordu Güneş. Parıltılı dünyasından bir kıl gibi cımbız ile çekip alınmıştı.

Çıkmazda olan birinden iyileşmesini bekliyordu Güneş, aslında bunun neyin geçireceğini biliyordu. Ama daha zamanı vardı öyle değil mi?

Güneş okuduğu kitabı kotuğun üstüne bırakıp karşısında inleyen kıza baktı. Uykusunda bile rahat değildi. İçten içe nasıl da acı çekiyordu. "Gitme" diye inlediğinde Güneş yerinden hızla kalkıp Esila'nın yanına oturdu ve terlemiş saçlarını yüzünü okşamaya başladı. Geçen zaman içinde Esila aldığı şevkatle yarım kalmış uykusuna devam etti.

Ama çalan telefonla yerinden kalkmak zorunda kaldı Güneş, telefona ilerlerken bunun abisi olmadığını adı gibi biliyordu. Yine bir yerde sızıp kalmıştı. "Hiç şaşırtmıyorsun beni abi" diye içinden söylendi Güneş. Telefondaki isimle bir an gerildi Güneş ama hemen açtı. "Abii" diye sorduğunda karşından bir gürleme geldi.

"Güneş, neden aramıyorsun kızım çıldırtacak mısın sen beni? Ege şimdi Blue Bar'da sızmış bir vaziyette ve sen Ege olmadığı zamanlarda bile beni aramıyorsun"

Güneş korkmuştu, ilk defa sığındığı abisi ona böyle kükrüyordu. "Abii, Esila ile ilgileniyordum vaktim olmadı" diye yalan uydurduğunda abisini nasıl sakinleştireceğini de iyi bilirdi Güneeş. Oysa demin kitap okumak için vakit bulmuştu. "İyi, Ufuk ile konuştum Esila yine fenalaşmış, kızım siz ne bok yiyorsunuzda kız bu hale geliyor" diye tısladığında Güneş aklına gelen şeyle hemen soruyu yöneltti. "Ufuk abi başka ne dedi ki" diye sordu Güneş.

"İstifar edip fenalaştığını sakinleştirici verdiğini. Neyse şu anda bir sıkıntı yok oraya geliyorum. Onu görmeden için rahat etmiyecek. On dakikaya kadar orada olurum" diyen Abisine şaşıran güneş bir anlık şokla "Amaa abii" demeye kalmadan telefon yüzüne çoktan kapanmıştı bile.

Off dedi içinden Güneş, Esila uyanırsa bunu nasıl açıklardı ona. Ne derdi..

Sakinleştiricinin etkisinin çoktan geçtiğini ve onun yerini derin bir uykuya bıraktığını biliyordu Güneş. Telefondan abisinin numarasını tuşlayıp aradığında uzun uzun çalışını dinledi ama Ege yine sızmıştı. İşine gelirdi...

Son kez Esila'yı kontrol edip çıktığında aklının bir köşesine kazıdı her yeri ayna ile döşeli bu odayı Esila sevmemişti. Cesur abisi gittikten sonra onu başka bir odaya alıcaktı. Evet diye geçirdi içinden.. Herkesten sakladığı şeyi birilerine söylemek heyecanını paylaşmak istiyordu ama durum bu kadar karışıkken Ege'ye asla söylemezdi ve Ege'ye söyleyemiyorsa herkesden de saklaması gerekicekti.

Güneş mutfağa gidip dolaptan çorbayı çıkarttıktan sonra kendine de peynir çıkarttı. Cesur abisi gittikden sonra Esila ya yemek hazırlıcaktı. Hızlıca ekmeğin arasına peyniri koyup kendine sandwich yaptı Güneş ve tabi limonatasını da bardağa koymaya ihmal etmemişti. Tezgahın üzerine çıkıp elindekileri yerken bir yandan da Cesur abisinin gelmesini bekliyordu. Kapıdan gelecek hali yoktu elbette korumalar anında yakalardı Güneş in gözleri mutfaktan bodruma inen merdivene takılı kaldı abisi buradan gelecekti. Limonatasından bir yudum alıp gözlerini kapattığında duyduğu sesle gülümsedi.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin