Multimedia:Berk
Sinan Banu'nun üzerinden kalkmıyordu.Banu ise ne olduğunu anlamamış birden üst üste bulmuştu kendini Sinan'la. Sinan ve Banu yüz yüze gelince birbirlerinin yüzlerini incelemeye başlamışlardı. Tam o sırada kapıdan öksürük sesi gelmişti sesi duyunca hemen Banu'nun üzerinden kalktı Sinan. Banu suratı pancar gibi kızarık vaziyette ayağa kalkıp kapıdaki Nergiz teyzesine baktı.
Nergiz hanım daha fazla Banuyu utandırmamak için lafını açmadı az önce gördüğü durumu.
"Sizi yemeğe çağırmaya gelmiştim çocuklar."
Banu hemen gözlerini kaçırdı Nergiz teyzesi kendisine imalı bir şekilde baktığı için.
"Tamam anne hemen gidelim hadi acıktım."
Sinan etkilendiğini belli etmemek için hemen kaçar gibi kapıdan çıktı. Banu da kızarık yüzüyle Sinan'ın arkasından çıkmıştı. Nergiz hanım da oldu bu iş der gibi arkalarından gülüyordu.
-
Berk içki sayesinde sızmıştı. Bu sayede aklındaki kötü düşüncelere ara vermişti tam o sırada kapı çaldı. Yavaşça gözlerini açıp etrafa baktı. Hala ısrarla zil çalmaktaydı bu arada yavaşça koltuktan kalkıp aşağıya indi. Kapıyı açtığında karşısında Evrimi görünce asık olan yüzü daha da asıldı. Sonra yanındaki minik kızını görünce zorla gülmeye çalıştı.
"Canım sen mi geldin gel bakalım babaya."
Sıla hemen kollarını uzattı babasının kucağına gitmek için.
"Sen babaya mı geldin bakalım çok mu özledin babayı sen ."
Sıla hemen kafasını babasının omzuna gömmüştü. Berk Evrimi hiç takmadan içeriye girip koltuğa oturdu.
"Niye geldin buraya."
"Sılayı birkaç günlüğüne sana bırakmaya geldim benim işlerim var."
"Senin kızından daha büyük ne işin olur."
"Ne o sen beni sorgulamazdın yoksa karın yok diye beni mi karın yerine koyuyorsun."
Berk sinirli bir şekilde Evrime baktı.
"Uzatma defol nereye gidiyorsun."
Evrim bu lafın cevabını çok güzel verirdi ama halletmesi gereken önemli işleri vardı. O yüzden hemen dış kapıdan çıktı etrafını kontrol ederek telefonundan yardımcısını aradı.
"Çocuk bir kaç günlüğüne uzakta arasalar da bulamazlar."
"Tamam sen dikkatli ol izini kaybettir."
"Merak etme sen."
-
Nergiz hanım Banu ile beraber sofrayı kurmuşlar ve sofraya geçmişlerdi. Rıza bey ile de tanışmıştı Banu Sinan'ın babası çok şeker bir adamdı hemen anlaşmışlardı. Kendi çocuklarına Rıza dede dedirtiyordu. Sıcak sohbetle yemeklerini yediler.
"Kahveni içeriz artık Banucum."
Banu Sinan'a bakmaya çekindi sanki bu evin geliniymiş gibi söylemişti Nergiz teyzesi.
" Ben hemen yaparım kahvelerinizi."
diyip mutfağa kaçtı Banu.
Sinan ise hülyalı düşüncelerdeydi Banu'nun suratı geliyordu nereye baksa önüne. Öykü'ye de bir yandan ihanet etmiş gibi hissediyordu. Ama Öyküde kendisinin mutlu olmasını isterdi sonradan ben neler düşünüyorum deyip sirkeledi kendini Sinan.
-
Banu mutfakta soğuk terler döküyordu. İçeride nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Suratı pancar gibi kızarmıştı kahvenin taşacağını görünce hemen alıp fincanlara koydu yanlarına da suyu koyunca tepsi elinde derin bir nefes alıp içeriye geçti. İlk önce Rıza amcasına ondan sonra Nergiz teyzesine en son Sinana verince göz göze gelmişlerdi hemen gözlerini kaçırıp çocuklarının yanına gidip oturdu Banu.
Nergiz hanım Banu'ya birkaç soru sormak istiyordu Banuyu üzebileceğini düşünerek susuyordu. En sonunda daha fazla tutamadı Nergiz Hanım çenesini.
"Evli misin kızım yoksa eşinden boşandın mı ?"
Sinan annesine kızgın bir şekilde baktı Nergiz hanım omuz silkti ben ne yapayım tutamadım kendimi der gibi.
"Daha boşanmadık Nergiz teyze inşallah en yakın zamanda."
"Kızım istersen bizim şirketin avukatı var senin davanla ilgilenebilir."
Banu Rıza amcasına baktı onu en kısa sürede kurtarabilecek deneyimli bir avukat istiyordu.
"Bilemedim ki Rıza amca."
"Merak etme kızım bizi ne ihalelerden kurtarmıştır kendisini de tek celsede boşatır."
Bu sözüne odadakilerin hepsi gülmüştü.
Sinan akşam Banu ve çocukları otele bırakıp geri eve dönmüştü. Ailesinin hala solanda oturduğunu görünce hemen yanlarına gidip oturdu.
"Hayırdır siz bu saate kadar ayakta kalmazdınız."
"Maşallah Banu kızımda pek güzel çocuklarınıda ne iyi yetiştirmiş sende Banu kızım gibi birini bulsanda artık aileni kursan. Emin ol Öyküde mutlu olmanı isterdi."
Oda da hüzün hakim olmuştu Nergiz hanımın lafından sonra.
"Bende mutlu olmak istiyorum ama öyküde ihanet etmiş gibi hissediyorum. Bu konular için zamana ihtiyacım var."
"Peki oğlum sen yeter ki mutlu ol."
Saat geç odaya çekilmişlerdi.
-
Banu sabah kalktığında ağzında sert bir cisim hissetti gözlerini tam açtığında oğlunun minik ayağını ağzının üstünde olduğunu görünce uyandırmamak için yavaşça yatağa bıraktı.
Sonra lavaboya girip ihtiyaçlarını giderdi üstünü de giyince koltuğa oturup telefonunu eline aldı. Ekranda bir yeni mesaj yazıyordu.Mesajı açtığında Sinan'dan geldiğini gördü Banu.
SİNAN
-Kahvaltıya ne dersin?-
-
Sinan sabah uyanır uyanmaz Banu'ya mesaj atmıştı. Dün annesinin dinlemiş çok düşünmüştü kendi hayatını düzene koymak istiyordu artık Banu'nun çocuklarına da çok alışmıştı. Tam o sırada mesaj gelmişti telefona.
BANU
-Biz hazırlanıyoruz kahvaltı için o zaman :) -
Sinan gülerek hazırlanmaya başladı.
-
Banu kendisi ve çocukları hazırlamış bir vaziyetteyken Sinan'ın mesajı üzerine çocuklarını da alıp aşağıya indi. Çocuklar Sinan amcalarını görünce hemen koşup sarılmışlardı. Bu birkaç günde Sinan'la baya yakınlaşmalarına şaşırıyordu Banu . Mineyi anlıyordu Mine babası ile fazla vakit geçirmemişti o yüzden Minenin Sinan'a yakınlaşması doğaldı ama Taha'nın bu kadar yakınlaşması şaşırtıcıydı.
Sinan çocuklarla şakalaştıktan sonra kapıda ki güzelliğe baktı. Sinan bakınca Banu hemen gözlerini kaçırıp yanına gitti.
"Merhaba Sinan nasılsın."
"İyiyim Sen nasılsın Banu "
"İyiyim bende."
"Hadi bakalım gidelim."
Banu gülerek çocukları arabaya yerleştirdikten sonra ön koltuğa yerleşmişti. Kafe'ye varana kadar arabanın içinde kahkahalar eksik olmuyordu. Kafeye girip masaya oturduklarında Banu'nun gözü gördüğü kişide takılı kalmıştı. Sinan ise Banu'nun baktığı yere baktığında gördüğü kişiye sert bir şekilde bakmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER
RomantikaBir yandan kocasının kendisini aldatmasıyla çocuklarına gelecek sağlamaya çalışan bir anne Bir yandan doğum sırasında karısını ve çocuğunu kaybetmiş bir adam Onların hikayesi sadece aşk içermekteydi zorluklardan doğan AŞK