Bu bölümün şarkısı MØ - Waste Of Time, multimedyada.
Yüzlerce mavi saçlı insanın arasında lobiye girebilmiştik. Gözlerim ve babam etrafta annemi arıyordu. Herkesin bizim gibi akrabalarını aradıkları kesindi, bana oğlunu veya kızını görüp görmediğimi soran onlarca kişi olmuştu. Gözlerimi kıstım ve çevremi yeniden süzdüm, sonra annemi gördüm. Kırmızı ceketinin ucu yanmış, etrafı süzerek bizi bekliyordu. Ayaklarım anneme yönelmişken ağzım da babamı çağırmıştı.
Annem beni görünce derin bir nefes aldı, ayağa kalktı ve bana sıkıca sarıldı, belli ki çok korkmuştu. Annem sevinç dolu bir sesle konuştu:
'' Oh Christopher, çok korktum. Seni kaçırdıklarını düşündüm, hatta daha kötüsü öldürdüklerini... ''
'' Merak etme anne, babam beni kurtardı. ''
+++++
Lobide bir saati bekledikten sonra tavandaki hoparlörlerden bir anons duyuldu:
'' Değerli Darphin sakinleri, yaşadığınız şehri, evlerinizi kaybetmeniz konusunda gerçekten çok üzgünüm. Ama inanın başkanınız olarak, hepinize ücretsiz daireler verilecek ve iyi yaşam standartları sağlanacaktır. Ve emin olabilirsiniz ki, Match' i çok seveceksiniz.! ''
Belki de başkan doğru söylüyordu; Match' e alışmakla kalmayacak, burayı yeni evimiz olarak benimseyecektik. Match gibi devasa bir şehir, bizim gibi kasabalılara fazla mı gelecek?, yoksa alışacak mıyız? Bunu zaman gösterek.
Başkanın konuşması biteli bir dakika bile olmadan başka bir anons duyuldu:
'' Bütün Darphinlilerin danışma masaları önünde sıra olması beklenmektedir. Her aileye dijital bileklikler ve daire anahtarı dağıtılacak. ''
Annem ve babam önden giderken ben de onları takip ediyordum. Sıranın çok arkasında kalmasak da beş dakika kadar beklememiz gerekebilirdi. Can sıkıntıma engel olmak için etrafıma bakındım ve komik bir şeyler aradım, hiçbir şey yoktu, sadece normal ve sıkıcı insanlar...
Sonra onu gördüm, mavi dalgalı saçları belinin biraz üstünde bitiyordu ve kesinlikle çok güzeldi. Ona bakakalmıştım. Kız bir anda bana doğru döndü, onu izlediğimi fark etmişe benziyordu. Bembeyaz yanakları kızarmış, birazcık kafasını eğmişti. Bir daha baktım ve göz göze geldik, mavi gözleri şimdiye kadar gördüğüm her maviden daha parlak ve daha güzeldi. Derin bir nefes alıp verdim ve istemsizce yamuk bir şekilde gülümsedim. Kızın kıkırdadığını görebiliyordum.
Anneme babama döndüm ve birazcık gezineceğimi söyledim, ne dediğimi dinlemeden kafalarını salladılar. Bacaklarım benden hızlı hareket ettiler ve kendimi kızın yanında buldum. Hala birbirimize bakıyorduk, ama herhangi bir diyalog yoktu. İlk adımı ben attım:
+ Christopher / - Kız
+ Merhaba, tanışmak ister misin? Ben Christopher, ya sen?
- Ben de Lydia. Siz de daire sırası bekliyorsunuz değil mi?
Konuşmayı devam ettirecekken annemin beni çağıran sesini duydum.
'' Geliyorum! '' diye bağırdım ve Lydia' ya döndüm:
+ Telefon numaran var mı? Mesajlaşırız ya da birbirimize hologram göndeririz.
- Tabi, bekle ben de seni kaydedeyim.
Elimi cebime attım ve eski model Zony ( :D ) telefonumu çıkardım. Parmağımı aç tuşuna götürdüm ve havaya yansıyan hologram menüden '' Kişi ekle '' ye tıkladım. Tabi ki telefonlar savaş öncesi sistemle çalışmıyordu, birini eklemek için yapmanız gereken tek şey iki telefonu yanyana tutmak ve ''Ekle'' demekti.
+ Ekle!
Telefon robotik ve soğuk sesiyle cevap verdi:
'' Lydia Web, eklendi. ''
Telefonu cebime geri soktum ve Lydia' ya el sallayarak annemin yanına döndüm. Annem kızgın ve sinirli görünüyordu, istemsizce sesli bir şekilde beni neden çağırdığını açıkladı:
'' Bu beyefendi...'' Annem danışma masasında bekleyen gözlüklü, keskin yüz hatları olan adamı gösterdi. '' senin kimliğini görmek istedi, bu şekilde sana bileklik verebilecek ve bizim aileden olduğuna inanacak. Hadi hayatım, elini tarat. ''
Annemi kenara çektim ve elimi duvardaki tarayıcıya koydum. Parlayan bir çubuk, üç kere yukarı aşağı geldikten sonra ekranda kimliğim belirdi:
+++++
VATANDAŞ NO: 5343134
İSİM: CHRISTOPHER LUX
CİNSİYET: ERKEK
ANNE ADI: ELENOR
BABA ADI: FELIX LUX
ŞEHİR: DARPHIN
+++++
Birkaç saniye içinde Darphin yazısı silindi ve yerini MATCH aldı. Adam her şeyin tamam olduğunu söyledi ve elektronik bir bileklik verdi. Anne ve babamın söylediğine göre bileklik ülke çapında haber almak gibi birçok şekide kullanılabiliyormuş, hatta bilekliğin üzerindeki bir tuşa basınca esneyebilir uzun bir ekrana dönüşüyor. Darphin' de neden bilekliklerimiz yoktu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT
Science Fictionİnsanlık genlerde oluşan önlenemez bir mutasyon nedeniyle dört ülkeye ve dört kategoriye ayrılmıştır: Aquarium Firex Aura Earth Genlerdeki mutasyon insanların saç renklerini de etkilemiş ve her türün sembolü olmuştur. Fakat bu dört dünya devletin...