ELEMENT

5. Özel Durum

Bu bölümün şarkısı Icona Pop - In The Stars, multimedyada.

Belediye binasının beyaz mermer sütunları bana hapishaneyi çağrıştırıyordu, ayaklarım yerle her buluştuğunda neler olabileceğini, beni neden çağırdıklarını merak ediyordum. Hükümetle ilişkisi olan insanların belirli bir kişiyi çağırmaları hiçbir zaman iyi haber olmamıştır.

Attığım her adım beni kapıya daha da yaklaştırıyordu. Elimi kapıya tarattım ve sinir bozucu sekreterin tanıdık sesi kulaklarımı doldurdu. İçeri başkan tarafından çağrıldığımı söyledim, sekreter bir telefon konuşması yaptıktan sonra içeri girebileceğimi söyledi ve kapılar kayarak açıldı. Daha önce yüzlerce insanla dolu lobi şu an bomboştu, sanki mükemmel dekorasyonu daha da gözüme sokmaya çalışıyorlardı.

Gözlüklerini burnunun ucuna indirmiş sekreter sinir bozucu sesiyle başkanın beni beklediğini söyledi. Bina içerisinde daha önce binidğime benzer bir asansör aradım ama bulabidiğim tek şey uzun, mermerden merdivenler olmuştu. Merdivenleri tırmanırken buraya neden geldiğim hala kafamı kurcalıyordu.

Başkanın odası her kapının yapıldığı madde olan platinden yapılmıştı, zaten Aquarium platin madenleri ve derslerde dinlemediğim birçok maden çeşidiyle gelir elde ediyordu. İçeriden '' Açıl '' diye bir ses geldi ve kapılar açıldı. Beni dekorasyon konusundaki kriterlerimi aşırı derece yükselten bir oda karşıladı.

Üç metrelik duvarlar yere kadar gelen mavi ipek perdeler ile kapatılmış, boş yerler ise artık kimsenin kullanmadığı kağıttan kitaplarla dolu kitaplıklarla doluydu. Sağ tarafa yosunlu taştan bir şömine konmuş, söminenin önündeki yer ise ayı olduğunu tahmin ettiğim br postla kaplanmıştı. En dikkat çekici şey ise gümüş görünümü verilmiş masa ve beyaz deriden koltuklardı. Gözlerimi eşyalardan alamama rağmen başkan benden oturmamı rica etmişti. Gümüş masanın önündeki beyaz deriden berjer koltuklardan birine oturdum ve başkanın yüzünü daha önce hiç bu kadar yakından görmediğimi fark ettim. Aralarına beyazlar girmiş mavi saçları alnına dökülüyor, burnu ise yüzünün büyük bölümünü kaplıyordu. Gözleri toprak insanları gibi çekikti ( toprak insanları Asya kıtasında yaşıyorlar ), bir melez olmalıydı.

Başkan yüzünü incelememden sıkılmış ve sessizliği bozmaya karar vermişti:

- Merhaba Bay Lux, bugün nasılsınız?

+ Teşekkür ederim Başkan Pera, yoksa size Bay Pera dememi mi tercih edersiniz?

- Bu kadar incelik gösterdiğiniz için teşekkür ederim Bay Lux, Bay denmesini tercih ederim.

Bildiğim kadarıyla başkan savaştan çok daha önce yıkılmış bir monarşiden geliyordu, sanırım adı İngiliz Kraliyet Ailesi' ydi. Konuşurken artık kimsenin kullanmadığı garip bir aksan kullanıyordui, ayrıca hareketleri fazla kibardı.

+ Tamam, Bay Pera. Size neden burada olduğumu sorabilir miyim?

- Pekala Bay Lux, size anlatacaklarım çok önemli, bu nedenle sadece ikimiz arasında kalacak. Söz?

Neydim ben beş yaşında mı? Adamın uzattığı eli sıktım ve alaycı bir tavırla Söz dedim.

- Bay Lux, bildiğiniz gibi hükümet olarak her vatandaşımızın DNA örneklerini ve parmak izi kopyalarını elimizde tutuyoruz. Geçen sene savaşta ölen vatandaşlarımızı belirlemek için bütün sığınaklarda DNA taraması yaptık, ve sizin gibi birkaç kişi daha bulduk.

+ Sizin gibi derken ne demek istiyorsunuz? Bende ne sorun var?!?

- Sakin olun Bay Lux, emin olun hayati bir sorun değil, izin verin de anlatayım. Bildiğiniz gibi iki yıl önce olan savaştan önce insanlığı şekillendiren başka bir savaş daha oldu. Tarihçiler ne diyordu? Ah evet, 3. Dünya Savaşı!

+ Yani?

- Sabırlı olun Bay Lux, anlatıyorum. Bildiğiniz gibi, bu savaş insanlığı bugün olduğu düzene getirdi. Ama sizde ve bahsettiğim diğer birkaç kişide daha ilginç şeyler bulduk, DNA' nızda farklılıklar vardı. Sizin genlerinizde savaş öncesi insanlarınkine benzer özellikler belirledik, yani sizdört kategoriden hiçbirine uymuyorsunuz. Size ve bu özelliklere sahip diğer kişilere Özel Durumlar adını verdik, ama korkmanıza gerek yok bunun hayatınızda bir etkisi olmayacak. Eğer bu sırrı aileniz dahi kimseyle paylaşmassanız hiçbir sorun çıkmayacak.

+ Bir dakika, bu özelliklerden kastınız nedir?

- Bay Lux, bildiğiniz gibi her kategoriden insan farklı maddelerin moleküllerini hareket ettirebilme yeteneğine sahip. Ama fark ettiyseniz, bütün arkadaşlarınız yapabilirken siz bu özelliğe sahip değilsiniz. Ayrıca fark ettiniz mi bilmiyorum ama gözlerinizde maviden başka lekeler de var, şanslısınız ki bunlar fark edilemeyecek kadar küçük.

Başkan elini önündeki bilgisayara götürdü ve havada bir hologram belirdi. Daha dikkatli bakınca bunun gözlerimin 10 kat büyütülmüş görüntüsü olduğunu anladım. Mavi gözlerimin üzerine yayılmış koyu mavi lekelerin yanında yeşil, mor, hatta sarı lekeler oluşmuştu, çok güzel ve büyüleyici görünmesine rağmen korkmuştum. Neden herkes gibi değildim, ben bir ucube miydim?

- Bakın Bay Lux, bu daha önce hiç karşılaşmadığımız bir durum. Bu nedenle ailenize söylemeden bazen buraya gelerek sizden istediğimiz testlere girmeniz gerekecek. Merak etmeyin, hayati bir risk taşımadıkları kesin.

+ Ne kadar reddetsem de gelmem konusunda zorlayacaksınız değil mi?

- Ne yazık ki evet. Biz test zamanları bilekliğiniz aracılığı ile sizinle bağlantı kuracağız. Şimdi rica edersem gidebilir misiniz? Katılacak bir toplantım var izninizle.

Ne olduğunu anlayamadan kendimi belediye binasının dışında, evimin yoluna doğru yürürken bulmuştum. Bundan sonra neler olacağını zaman gösterecekti.