Berfin tabii ki yer yatağı falan olmadığından ve annemi daha bugün tanıdığından gece birlikte yattık. Bir ara kolumun üstüne yatınca yerimden hopladım. Annem kalkmış buraya geliyordu. Verdin de bana sarılmıştı. Berfinin kucağına ayıcık verip kalktım. Annem odaya girdiğinde ben aynada saçımı düzeltiyor bir görünmeye çalışıyordum. Annem Berfin'i görünce çok tatlı olduğunu söyledi. Berfin gözlerini araladı ve kucağında yastık olduğunu gördü. Biraz şaşırdı ama olsun. Sabah kahvaltımızı yapıp 9 gibi evden çıktık. TABDER in resmi cafesinde buluşacaktık. Yani okulun ilk günü geldiğimiz şu yerde. Her neyse. Ben beklerken baktım Buse ve Nilay da geliyor. Tesadüftür mazileri anmaya gelmişlerdir dedim. Ama bizim masaya oturdular. Diğer kişiler de gelince tamamdık. Sohbeti açan bendim.- Neden buradalar?
- (T) Gruba birkaç yeni üye sadece.
Saçmalamaya başladılar. Bunu onlara söyledim ama beğenniyorsam kapı oradaymış. Berfin de saçma olduğunu düşünecek ki iç çekti. Kendi payımıza düşen hesabı masaya koyup oradan ayrıldık. Tabii ki gruptan da. Bu gidişle herkesi gruba ekleyeceklerdi.
DennisKayra gruptan ayrıldı.
Tuanadan
Neden böyle yaptılar ki? Arda'nın kapı orada demesi çok kabaca oldu. Bakıyorum hemen gruptan çıkmış.
TuanaBJK İpektarcinxoxo ve NehirSwithJR yi ekledi.
Her neyse yazarınız benim hadi 3. kişi ağızından anlatalım.
Deniz ve Berfin eve girdiklerinde kimse yoktu. Annesi Denize not bırakmış. 1 saate dönerim yazmış. Berfin bunu fırsat bilip bira içmek istemiş. Hazır dertliyken iyi gider diye düşünmüş. Ama gözlerini bir an olsun Deniz'den ayırmamıştı.
(Sübniminal; -za123456 yı takip eeeğt)
Deniz de gözlerini genç kızın o derin ve yeşil gözlerinden alamamıştı. Adeta gözlerinin içinde yaşam ve aşk vardı. Sarı ve upuzun saçları adeta yeni sararmış uçsuz bucaksız bir buğday tarlasını andırıyordu. Çenesi ve ağzı tam birbirine uyumluydu. Deniz kendini nedense hep tip olarak diğerlerinden altta hissetmiş. Berfin zaten popi kız olduğundan sıkıntı yoktu. Ama Deniz'i görünce okulun en eziği olmaya razıydı. Kumral saçları adeta bahardaki sahiller gibi toprak ve kumun mükemmel uyumuydu. Gözleri bal gibi sıradan bir rengi derinliklerde sertlik olan şefkatli bir ruha benzetiyordu. Aşık olmalarının nedeni kişilikleriydi. Teraziden farksız mantıklı ve açık dilli insanlardı ve birbirlerini bulmuşlardı. Alınlarını birbirlerine dayamış gülümseyerek birbirlerinin gözleri içerisinde kayboldular...
Erkinten
Dünya dediğin kabuğu soyulmamış portakal, kabuğu soyulunca gerçek dünya ile karşılaşıyorsun. Ama Edip bundan çok daha fazlasını aşkı görmüştü. Berfin ile Denizi görünce aşkı anlamıştı. İkisininde birbirlerine olan uyumları küçümsenemeyecek derecedeydi. Asla geçilemeyen iki tuğlalık bir duvar gibi, asla kırılmaz ve rüzgar veya sudan dolayı birbirlerinden ayrılamazlar...
The son... Deil lan tabii daha 90 bölüm falan var bitmesine neys sübniminal mesaj verdim ama olsundu
Takip et gerçek kişilerin birkaçı..
@RustemAksoy