aydınlansın diye şu geceler

184 34 11
                                    

bir iç çekişlerin vardı senin karanlıkların ardından topladığımız, bir sevişlerin vardı, bir gülüşlerin vardı. az güler, tam güler, gülüşünle bakışlarınla doyururdun karnımı. tok hissederdi insan sen dokunduğunda. duvarlar çatırdardı, ev başımıza yıkılıyormuş gibi hissederdik. aynı gökyüzüne bakma çabasıyla seni beklerdim sabahlara kadar. aydınlansın diye şu geceler, birkaç mumu gölgeni aramak için kullanmak bu şehirde yetersiz gelirdi bana. bir gece saçların vardı koklayamadığım, bir sen vardın işte kırılgan, dokunmaya kıyamadığım. herhalde yanımda olsan, öylece bakıp kalacağım. bir penceren vardı günün oradan doğup sonra odanın dört duvarından defalarca kez battığı, ve sayısız çiçeklerin vardı büyüttüğün. odanın penceresi, benim şehrimi göremez diye üzülürdüm. çiçeklerini senden uzakta suladım. çok uzaklar geldi seninle beraber. çok yakınlar doldu taştı kalbime, sevdanın hediyesi demek az kalırdı. bir soruların vardı, sonrasında bilmelerin. benim cevaplarım vardı, sana açıklayamadığım gizli kapaklı sözlerin ardında. dudakların vardı, kıvrımlarını uzun uzun izlediğim. gözlerin vardı, baktıkça yüksekten düştüğüm, ancak kirpiklerine takılıp tökezlediğim. bir de nefes alış verişlerin vardı, seninle hayat bulurdum. ellerin vardı, yoklar işte şimdi. yürüdün gittin ya, yolların vardı senin bitmek bilmeyen. gecelerimiz vardı, asla beraber geçiremedik. ''buradayım.'' dedin, burada olmaların vardı sesin bile yokken daha. işte sonra sesin geldi devamında, gülüşlerin geldi. ıslıkların vardı boş sokakları dolduran, her yürüdüğümde senden iz aradığım caddeler vardı ve dükkanlar, kitapçılar. çiçekçiler vardı hiç çiçeklerini almadığım -senin olmayışların yüzünden-. senelerim vardı sana ayırdığım, günlerim vardı çaldığın. seni çokça sevdim, bir iç çekişlerim vardı. ve sana olan rüzgarlarım. 

senden sonraya kalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin