daha kötüsü olamazdı.

167 29 15
                                    

yazın gelişini sonbaharla kutladık
sonra bütün anılar bir gözyaşı olarak
aktı gözlerinden

hiçbir kelebeğin kanat çırpışı etkilemedi hayatımı,
senin geleceğin ya da benim sana varacağım o yolları çamur yapmaktan başka
hangi düşler ülkesinde ve hangi masalda bekliyorsam artık seni
insanlıktan kaçtık yine insanlığa sığındık seninle,
harita bulamadığımızda yol için çevirdik arabaları
kafa dağıtmak istediğimizde şişelerin parasını ödedik
eve gidene kadar kafalarımız dağılmıştı
yine de kırıntıları bulamayıp,
yolu kaybettik
hep bir sabırsızlık içinde döndük sokakları
ve turladık caddeleri
hep bir tutarsızlık içinde güvendik birbirimize
ya da güvenemedik, orasını bilemem
her gün insanlardan geçti yollarımız,
insanlardan korktuk ama yine onlara muhtaç kaldık bazen
bir çiçeğin fiyatını sormak zorunda kaldım
kendim büyütmeyi bilmediğimden
hangi çiçeği sulamaya kalksam
biri bastı geçti üzerinden,
veyahut kopardılar kökünden
sen bir kaktüs misali -yaprak döktün çok uzakta-
gül gibi, -diken diken-
kendim yazamadığımdan bir kitap
istedim birilerinden
aldım sayfalarında çürüttüm yapraklarını
siyah, beyaz, kırmızı
hepsi kan akıttı
ne fark eder?
kışın gelişini ilkbahar ile kutladık
ben her kış beş mevsimi yaşadım içten içe
altıncısı geldiğinde hayat son bulacak dendi
altıncısı hiç gelmedi
insanlarla takvimler hakkında konuşmak
zorunda kaldım bir şekilde.

"bugün günlerden ne?"

"pazarsonrası."

"hangi aydayız ki biz?"

"yüzümekapattıaraladığıkapıyı."

"soğuklar bastırır mı dersiniz?"

"çoktan dışarı atıldı bazıları."

"insanlar birbirini korumaz mı?"

"insanlardan bana ne? o beni sokağa attı."

ilerledik seninle, bir kasırga ortasından
biz kökümüze sağlam durmuştuk,

biz kopmadık
her sonbahar kar yağdı damlarımıza
bunu yaz ile kutladık
insanlar üşümezdi,
onlardan bu noktada ayrılırdık.

bir deniz kenarına varırdım ben,
şişenin içinde bir not ile
akıntıya kapılmasını beklerdim,
dalgaların gelmesi uzun sürerdi

ya da sen gibi, gelmesi aylar sonrayı bulurdu.
-her mevsimde seni tekrar yağmak var ya bulutlardan-

insanlar çok ileride kartlardan fallar bakarlardı
ben yıldızlara bakardım, sonrası "nafile"
devamı hep iç çekişler.
biz her akşam ikinci baharı yaşardık
ağaçlar hiç çiçek açmazdı.


ben seninle her gün bir mektuptan
kesilirdim -parmaklarımdan-
saçlarımı alıp kesemediğimden.
şimdi kalkışa son 700 saniye.
ve yine insanlarla bekliyoruz, onlara güvenemesekte.

"nasılsın?"
"iyiyim. daha kötüsü olamazdı."

senden sonraya kalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin