Aybüke:
07:45
Yine mağlum istanbul trafiğinin açılmasını ve biran önce sete gitmeyi hedefliyordum.Bugün yine bir ödül gecesi vardı, ama bu sefer uzun bir zamandan sonra ilk defa hep beraber ekipçe katılacaktık o yüzden bugün set çok uzun sürmeyecekti.
Tolga:
Duştan çıktım ve elime telefonumu alıp koltukta biraz keyif yapıyorum saat daha 07:45 ve benim setim saat 10:30'da neyseki çok az bir çekim var Aybüke ile. mağlum sonrası ödül töreni için hazırlık ki böyle günlerde hep İlknur'a emanetim. Çokta sevmediğim şu sosyal medya hesaplarımı bir kontrol ettim. Sonra hazırlanıp evden çıkmalıydım.
Aybüke:
İlyada ve Nilgün ile olan çekimimi tamamlamıştık. Hava bugün güzeldi Art arta dizilmiş karavanların önüne açılmış masada oturuyorduk ben, İlyada, Meriç , Burak ve Eren. Aslında ben biran önce Tolga'nın gelişini bekliyordum tek onunla setim kalmıştı ve onu özlemiştimde 1 haftadan fazladır görmüyorum. Acaba Ebruyla gerçekten aralarında bir şey varmıydı. Haberleri gördüğümden beri içim içimi yiyor kimseyede bir şey soramıyorum. Beni bu hülyalardan Meriç'in sesi çıkardı.
Meriç: Hep beraber çok uzun zamandır birşeyler yapmıyoruz.
İlyada: baya uzun zamandır bebeğim.
Burak: bence bu geceki ödül gecesinden sonra gece kulübüne gidelim.
Meriç:süper olur ya, sence aybüşüm
Meriç: Heyyyy aybüke aşık mısın
Aybüke: neden? (Hay kızım böyle sorunun ben )
Meriç: Daldın gittin yine, diyoruz ki bu gece bir şeyler yapalım.
Aybüke: Benim için farketmez ayarlayın gelirim ben, biraz hastayım ama olsun😉
Burak:süper o zaman, organizasyon bende.
Tolga:
Sete nihayet vardım bizim ekip karavanların orada oturuyor, benim gözümü yine Peri kızı çarptı tabi ama biraz halsiz gibi sanırım hasta olmuş olmalı tabi hava değişimi narin bedeni kaldıramadı.ben bunları düşünürken bedenim çoktan onların yanına ulaşmıştı.
Tolga: selam gençler
Eren: ooo sarı paşam hoşgeldin.
Tolga: Hoşbulduk.(herkesle tek tek selamlaşırken bir tek aynükeden ses çıkmadı yüzümede bakmıyor zaten, dayanamadım yine ben ona sordum.)
Tolga: İyi misin sen?
İlyada: Aybüke Tolga sana soruyor.
Aybüke iç ses( bana soruyor ha bana iyi misin deye çok mu umrunda paşam yada bugün umrumda galiba manyak işte manyak yine ne yaptığı belli değil)
Aybüke; iyiyim sağol
Meriç: uuuu buz dondum, anlaşılan sizin yıldızlarınız hiç barışmayacak dostlarım.
Tolga: yine şaşırmadım Aybüke hanım da kısasa kısas yapıyor ben ona nasıl davranıyorsam o da bana aynısını yapiıyor. Ben bu arada sandalyeyi onun hemen yanına çektim, oldukça hasta görünüyordu ona karşı ilgisiz kalmak şu durumda canımı acıtıyor.bizim diğer tayfa çoktan Başka konuya uçmuş, bende fırsattan istifade yüzümü Peri kızıma döndüm.
Tolga: istersen izin al da git iyi görünmüyorsun hem akşam ödül gecesi var dinlenirsin.
Aybüke: gerek Yok iyiyim ben, hem sen niye bu kadar üstünde duruyorsun ki boşver
Tolga: ben partnerin sağlam, çevik olanını tercih ederim 😀
Aybüke: komik değilsin🙄
Tolga:anlaşıldı, hastayken huysuzda oluyorsun,not edildi
Aybüke: seni hiç anlamıyorum, ne yapmaya çalışıyorsun, ha dur ben söyleyeyim. Önümüzdeki bir ay bana yine çok ters davranacaksın bugün tüm
pozitifliğini harcıyorsun.
Tolga: "Hadi gençler ben hazırlanmaya gidiyorum" dedim ve orayı terk ettim çünkü haklı yine dengesiz davranacaktım,hem onun hem kendi canımı yakacaktım.
Tolga:
Neyseki son çekimimizi de tamamlamış ve setten ayrılmıştık. Neyseki Aybüke kendini o kadar geliştirdi ki aramızda ki pürüzler çekim anında uçup gidiyordu, çoğu zaman hep yavuz ile baharda kalmak istiyordum ne güzel ve naif bir aşk. Setten direk İlknur'un atölyesine geçtim ve oradan giyinip geçecektim ödül gecesine ve akabinde ekiple eğlenceye gideceğiz.
Aybüke
Canım arkadaşım Begüm'ün mağazasındayım ve benim için yine Harika bir elbise hazırlamış.
