Aybüke
Nilgün abla, yağmur, ilayda ile oturuyorduk sahnemizi çekmiştik şimdi ara vermiştik, timde bize doğru yaklaşıyordu anlaşılan onların da sahne arası vardı. Bizimkiler geldi tabi Tolga'da onlarla beraber ama ben o yokmuş gibi davrandım yüzüne bile bakmadım, diğerleri ile selamlaştım. Bu durum onu baya sinir etti o da bana selam vermedi. Hem suçlu hem güçlü. Biraz sonra Tolga ve benim sahne çekimim için set görevlileri bizi çağırıyor. Ben adımı duymam ile Tolga'dan uzakta hızla karavanıma yürüyorum o da biraz sonra bana yaklaşıyor,
Tolga: sen sette olduğumuza dua et, burda istediğin kadar kaç benden elinde sonunda konuşucaz.
Aybüke: sinirlerimi iyice bozuyorsun
Tolga: ben senin sinirlerini bozuyorum ha asıl sen kendi haline bak çıldırıcam biraZdan
Aybüke: bak biraZdan sahnemiz var rahat bırak hazırlanıyım
Tolga: iyi ne halin varsa gör,
Sahne çekimlerine geçiyoruz çoğu sahneyi tamamlıyoruz ve en son sarılma sahnemizi çeliyoruz kestik sesini duyunca ben hemen Tolga'dan uzaklaşıyorum karavanıma doğru gidiyorum. Gitmek için hazırlanıyorum tam kapıdan çıkacağım kapı bir hışımla açılıyor ve içeri Tolga giriyor ben korkudan irkilirken o çoktan karavanın kapısını kilitlemişti.
Aybüke: ne yapıyorsun sen çık dışarı
Tolga üzerime doğru geliyor, ve beni iyice köşeye sıkıştırıyor
Tolga: bir daha sakın ben yokmuşum gibi davranma bana!
Aybüke: canım nasıl isterse öyle davranırım,çekil şimdi!
Tolga: şimdi buradan beraber çıkıyoruz ve bana gidip düzgünce konuşup çözeceğiz bu meseleyi
Aybüke: seninle hiç bir şey konuşmak istemiyorum çekil diyorum çekil!
Tolga: çocukça davranmayı kes artık! Sana bir suçum yok dedim değil mi niye anlamıyorsun ha niye
Aybüke: herkes tüm Gazeteler sizden konuşuyor, sen benim sevgilimsin, o kızda yalanlamadı haberi sende bir ses çıkarmıyorsun
Tolga: daha önceki haberlere de karşı böyle yaklaştım biliyorsun iki gün sonra hepsi unutulacak
Aybüke: daha öncesinde senin hayatında ben yoktum
Tolga: ne yapayım istiyorsun!
Aybüke: bırak gideyim yalnız kalmak istiyorum,sana öfkeliyim daha dikkatli davranmadığın için sana kızgınım
Tolga: seni böyle üzgün görmek beni mahvediyor
Aybüke: tamam izin ver şimdi gidiyim yarın konuşalım olur mu?
Tolga: peki nasıl daha iyi hissedeceksen öyle olsun
Ertesi gün
Aybüke
Bugün biraz daha sakin uyanmıştım biraz düşününce bütün suçu Tolga'ya yıkmanın hata olacağını düşünmüştüm bu olay ona ders olsun bir daha böyle bir şey yapmaz. Ben elime telefonumu alıyorum Yeni bir şeyler yazılmış mı diye bakıyorum, o kızın videosunu görüyorum muhabirlerle konuşurken açıp izliyorum
Muhbir: "Tolga beyle aşk yaşadığınız doğru mı Selin hanım" kız bu haberlere sadece gülerek cevap veriyor
Muhabir: konuşmadığınıza göre yalanlamıyorsunuz
Selin: Tolga çok iyi biri ayrıca çokta yakışıklı diyor gülerek
Allahım bu kız ne yapmaya çalışıyor ben anlayamıyorum resmen Tolga üzerinden prim yapacak, sinirlerim iyice geriliyor hayır Tolga'yı tanımazsam gerçekten aralarında bir şey yaşandı sanıcam ama Tolga'ya kendimden çok güveniyorum onun asla böyle bir şey yapmayacağını biliyorum, şimdi mantıklı davranmalıydım kavga ederek bir yere varamazdık evet Tolga bir hata yapmıştı onu arabasına alarak ama bu hatayı büyütmek daha büyük bir hata olurdu.
Tolga
Sabah gözlerimi çalan telefonum ile açıyorum menajerin arıyordu.
Tolga: efendim
M:Tolga bu saçmalıklar nedir söyler misin
Tolga:yine ne oluyor
M:şu Selin denen kızın açıklamaları, sanki aranızda bir şey varmış gibi ima ediyor ismini iyice zedeleyecek
Tolga: son olaylardan haberim Yok anlamıyorum
M: tamam ben şimdi sana kızın röportajını atacağım
Tolga: tamam bekliyorum
Ben Selin denen kızın röportajını izledikten sonra deliriyorum, sonra direk aklıma Aybüke geliyor izlemişmidir acaba allahım ne kadar da üzülmüştür şimdi bu böyle olmayacak bu kızın niyeti belli bu haberleri derhal yalanlamalıydım. Hemen menajerimi arıyorum ve hesabımdan bir yalanlama haberi yayınlamasını istiyorum o da büyük bir zevkle yapacağını söylüyor.
Aybüke
Sonun da Tolga beyin aklı başına gelmişti hesabından bir yalanlama haberi yayınlamıştı sen şimdi kapak oldun Selin hanım benim olana göz dikmek ha gözünü oyarlar adamın böyle. Ben keyifle kahve mi yudumlarken kapım çalıyor, kapıyı açmaya gidiyorum gelen Tolga
Tolga: girebilir miyim
Aybüke; kafamı sallıyorum ve içeri geçiyoruz
Tolga: sana bunları yaşattığım için üzgünüm
Aybüke: belki de alışmam gerekiyor bilmem
Tolga: ne demek bu, asla böyle bir şey olmayacak bir daha
Aybüke: gazeteciler seninle birilerini yazmaktan hiç bir zaman sıkılmayacaklar
Tolga: saçmalama Aybüke evet ben hatalıydım o kızı arabama almasaydım bunların hiç biri olmayacaktı,hem hayatımda sadece sen olacaksın
Aybüke: hiç kimse bilmeyecek ama belki sadece yakın çevremiz öğrenecek zamanı gelince ama diğer herkes seni bekar bilecek , sana yaklaşmaya çalışacak, sana birilerini yakıştıracaklar
Tolga: bu yola böyle çıktığımızı sende biliyorsun, en azından dizimiz sürene kadar bunu gizlemeye mecburuz
Aybüke: biliyorum bile bile seçtim bu yolu
Tolga: bak sakın bana ben yapamıyorum ayrılacağım falan deme sakın!! Sana böyle teslim olmuşken izin vermem anlıyor Musun benden gitmene izin vermem
Aybüke: senden ayrılmaya cesaretim Yok zaten,
Tolga: zor bir yol seçtiğimizin farkındayım, bir daha bu şekilde üzülmeyeceksin bak söz veriyorum dişi sinekle bile aynı ortamda durmayacağım
Aybüke: "pislik" diyorum Tolga'nın son dediğine Tolga gelip beni kollarına alıyor
Tolga: iyiyiz değil mi?
Aybüke: hala kızgınım tabi sana ama özledim seni daha sonra dudaklarımı Tolga'nın dudaklarına bastırıyorum, o da hemen alt dudağımı kavrıyor, sadece iki gün nasıl olurda bu kadar özlemiştim onu, Tolga tadını çıkara çıkara dudaklarımı emiyor, beni çekip kucağına oturturuyor, bir an ondan dudaklarımı çekiyorum
Aybüke: tişörtünü çıkaralım
Tolga: "ne"diyor kahkaha atarak
Aybüke: ya gülme diyorum ona kızarak" göğüsünü çıplak hissetmek beni sakinleştiriyor hem kokunuda iyice içime çekebiliyorum, en sevdiğim yer orası hem "Tolga bir çırpıda tişörtünü çıkarıyor işte hayat ta en sevdiğim yere olan koynuna sığınıyorum,tenine saklanıyorum. Şimdi uyuyabilirdim kokusunu doya doya içime çekerek en son hatırladığım Tolga'nın saçlarımı okşamasıydı.
