Aybüke
Tolga? Ne işin var burada? Ne oldu
Dedim tek seferde hala şaşkınlığımı atamadığım her halimden belli oluyordu.
Tolga
"Sana gelmek için ilahi bir neden olsun istemiyorum" dedi en savunmasız hali ile,sanki birine ihtiyacı varmış gibi sanki birinin kollarına ihtiyacı varmış gibi ve oda beni seçmişti ne yani bana ihtiyacımı vardı, bu düşünce içimde büyük huzura sebep olurken onu kapıda beklettiğimi fark ettim ve hemen içeri davet ettim bir yandan da onunla konuşuyordum.
Aybüke
İstediğin zaman gelebilirsin tabikide Tolga ama sadece senin çizdiğin o sınırdan sonra gecenin bir vakti kapımda görünce şaşırdım kusura bakma ne olur"dedim ve beraber çoktan ikimizde önü dışarıya dönük ikili koltuğa otururken şimdi yüzümüzü birbirimize dönmüştük ve ben Tolga'nın ağızından çıkacak cümlelere odaklanmıştım.
Önce sıkıntılı bir halde elleri ile yüzünü kaşıyıp derin bir nefes aldı,
Tolga: biliyorum dengesiz herifin tekiyim, biliyorum korkak herifin tekiyim, ben aramızda sınırlar olsun istedim, sen bana duygularını cesurca ifade ederken duyguların için savaşmaya hazırken ben kaçtım hep kaçtım,
Aybüke: Tolga diyorum araya girmeye çalışarak ama müsade etmiyor
Tolga: lütfen sadece dinle
Bende başımla onu onaylıyorum.
Tolga: olmuyor yapamıyorum, içimde o kadar yoğun bir şey yaşıyorum ki ve buna sadece sen iyi geliyorsun çünkü nedeni sensin, sana koşup gelmek istiyorum sonra işim sorumluluklarım aklıma geliyor olmuyor onlardan da kaçmak istemiyorum, bilmiyorum belkide her şeyi zora sürükleyen benim bilmiyorum anlıyor Musun, seni bir seçenek haline getirmek istemiyorum, işim kariyerim ile senin aranda kalmak istemiyorum. Seni istiyorum ama korkuyorum diyor tek seferde sonra başını ellerinin arasına alıp oflayarak öne doğru eğiyor başını,
Aybüke: ben ona doğru yaklaşıyorum, dudaklarımı ensesine koyup ufak ufak öpücük bırakıyorum benim bu hareketlerim ile derin bir nefes alıp gevşediğini fark ediyorum. Daha sonra bir eli ile boynunu sarıyor diğer elim ile yüzünde ki elini avuçluyorum
Aybüke: sakin ol, kendini hiç bir şeye mecbur hissetme
Tolga: mecburluk değil bu ben seni istiyorum ama ne senin nede kendimin yara almasını istemiyorum
Aybüke: belki de yara almamız gerekiyordur,
Tolga: en çokta senin yaralanmandan
Korkuyorum
Aybüke: benim için endişelenme başımın çaresine bakarım diyorum gülümseyerek onun keyfi yerine gelsin istiyorum onu böyle çaresiz ve mutsuz görmek beni ne kadarda üzüyormuş meğer...
Tolga: bedenini iyice Aybükeye dönüp o güzel ellerini öpüyorum "senin bu kadar cesur olmanı kıskanıyorum " diyorum yüzümü gülümseten kadına
Aybüke: Tolga'nın söylediği şeye kahkaha atıyorum"tavsiye ederim çok işe yarıyor"diyorum
Tolga birden ciddileşiyor ve
Tolga: ne yapıcaz şimdi biz
Aybüke: hiç birşey, herşeyi akışına bırakalım eminim zamanla herşey doğru yolunu bulacaktır. Seni ne kadar beklerim bilmiyorum diyorum şakaya vurarak
Tolga: Aybüke ciddi bir şey konuşuyoruz diyor biraz kızarak
Aybüke: şaka yapıyorum ya, bak Tolga ikimizde çok güzel bir şey yaşıyoruz ve bunu haceleye getirip tüketmek istemiyorum bırak ağır ağır işlesin ben korku üzerine bir ilişki kurmak istemiyorum zamana bırakalım, zamanla nasıl birbirimize farketmeden vurulduysak bu aramızdaki şeyde zamanla kendine bir isim bulacaktır.
Tolga: senden uzak duramam ama diyor dudaklarını büzerek
Aybüke: uzak dur demiyorum, sadece aramızdaki şeye bir isim koymak için acele etmeyelim diyorum yavaş yavaş birbirimizde kaybolalım
Tolga: "seni öpebilecek miyim" diyor Tolga pat diye
Aybüke: Tolga'nın söylediği şeye önce şaşırıyor sonra kahkaha atıyorum
Aybüke: sevgili olmadan olmaz diyorum yine kahkaha atıyorum
Tolga; bu aralar espiri yeteneğin tavan yapmış hayrola üzerine çalıştın mı
Aybüke:"pislikkk"diyorum omzuna vurarak
Aybüke : hem ben hep iyi espiri yapıyordum
Tolga: Ne zaman ben hiç denk gelmedim de diyor Tolga gülerek
Tolga: neysen sorumu arada kaynatma söylesene
Aybüke: dizide öptüklerine say
Tolga: sen artık ciddi bir cevap verir misn
Aybüke: saçma bir soru ne diyeyim yani
Tolga: sadece bu süreçte sana nasıl davranmam gerektiğini anlamaya çalışıyorum
Aybüke: beni öpmen beni rahatsız etmez
Tolga: "sen kaşındın" demesi ile dudaklarıma yapışması bir oldu.
Yumuşak dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde bende hemen dudaklarımı aralamıştım bile. Bir eli ile yanağımı kavramıştı. İki dudağı ile üst dudağımı emiyordu sonra iki dudağımı hissetmemeye başlamıştım. Bu bambaşkaydı evet Tolga'yla ilk öpüşmem değildi ama hiç biri böyle hissettirmemişti onu en çok istediğim zamanda bile böyle bir şey hissetmemiştim. Bu bambaşkaydı. Vücudumdaki titreme sürerken tüylerim diken diken olmuştu. Ellerim çoktan o sevdiğim saçlarına gitmişti bile bir anda beni çekip kucağına oturtmuştu. İkimizde özlemle bir birimize iyice sokulmuştuk.
Şimdi Tolga boynuma kafasını gömmüş orada dinleniyor ben ise hala olanları idrak etmiştim. Şimdi isteğim zaman öpecektim, yüzünü okşayacaktım ben bu adamın zamanla birbirimizin olacaktık belkide.
Tolga: ne düşünüyorsun
Tolga: Aybüke
Adımı duyduğumda kendime gelmiştim
Aybüke: hıı bir şey mi dedin
Tolga: Aybüke dalgın ve o sevimli haline dayanamadım iki elim ile yüzünü avuçlayıp kocaman öpücük kondurdum dudaklarına
Tolga: diyorum ki hala etkimden çıkamadın galiba
Aybüke: her şeyi de kendine yorma belkide başka bir şey düşünüyordum diyorum onu gıcık etmek için
Tolga: hahhhaa deli gibi şuan yaşadıklarımız düşünüyorsun seni tanıyorum, hem beni düşünmek sana yakışıyor
Aybüke: kafa mı Tolga'nın boynuna gömüyorum Tolga da iyice sarıyor beni
Aybüke: kokun bana çok iyi geliyor, sanki çok uzun zamandır bir şeyi özlüyormuşum gibi o hissi şimdi Yok edebiliyorum
Tolga: seni çok üzdüm
Aybüke: bundan sonra üzmezsen iyi edersin
Tolga: bundan sonra ki tek amacım bizim için çabalamak olmak
Aybüke: sana her şeyden çok güveniyorum
Ben iyice Tolga'nın kolları arasında yayılırken o da benim saçlarım ile oynuyor boynuma öpücükler konduruyordu bir süre birbirimizin tadını çıkardık
Aybüke: Tolga
Tolga: efendim güzelim
Aybüke: kimseye bu durumdan söz etmeyelim olur mu en yakın dostlarımız bile
Tolga: bence arkadaşlarımızın birşeyler yaşadığından haberi olmasından sorun olmaz
Aybüke: lütfen Tolga en azında aramızdaki şeye bir isim koyana kadar büyü bozulsun istemiyorum, sadece ikimizin arasında kalsın
Tolga: peki sen nasıl istersen
Tolga: ben kalbimi iyileştirdiğime göre gideyim hem geçte oldu
Aybüke: tamam diyorum ona gülümseyerek
Tolga'ya uzunca sarıldıktan sonra onu yolcu ediyorum ve ben bu gecenin aklıma dahi gelmeyeceği o muhteşem olaylarından sonra huzurlu bir uyku çekmeye gidiyorum.