Eve girdiğim zaman "Baba!" diye bağırdığımda mutfaktan tıkırtıların gelmesiyle oraya doğru yürüdüm.
Ama kapı kilitliydi.
"Baba?" diye seslendim bir kere daha.
"O-oğlum biz geliyoruz şimdi bekle-ah."
Serker babamın, yani benim deyimimle babişkomun mutfaktan gelen tuhaf sesiyle gözlerimi devirdim. "Baba kapıyı niye kilitlediniz? Allan belanızı vermesin baba ya benim psikolojimi niye bozuyorsunuz."
"Deniz, oğlum, hadi siktir git odana 5 dakikalık işimiz kaldı." Doğukan babam, yani nam-ı değer daddyciğim her zamanki modunu bozmadan konuştuğunda gülerek odama çıktım. Umarım Okyanuz gelmeden işlerini hallederlerdi.
Ve hayır, daddy kink yaptığımızdan daddy demiyordum, baba diye seslendiğim zaman ikisinin de cevap verip üzerine bir de "Bence bana baba dedi." diye kavga ettikleri için farklı sesleniyordum.
Bir kaç dakika sonra aşağıdan gelen anahtar sesiyle aşağı indiğimde mutfağın da kapısı açıldı ve babamlar içeriden çıktı.
"Prenses kızım da gelmiş." dedi Serker babam pantolonunun fermuarını çekerek.
"Baba ne prensesi amına koyayım ya."
Okyanus spor çantasını kenara bırakarak salona geçtiğinde kendisini koltuğun üzerine attı. Babamlar da sanki demin mutfak dolaplarını inleten onlar değilmiş gibi gidip Okyanus'un yanına oturduğunda Serker babam konuşmaya başladı.
"Doki biz bunları büyütememişiz, baksana birisi bizi basıp bir de bela okuyor, diğeri bir taraflarımıza koyuyor. Kızım sana demedik mi kaç ker yok bizde am-"
"Aşkım sus bence." Doğukan babamın Serker babamı kibarca uyarması üzerine suratımı asarak merdivenlere doğru yürüdüm.
"Hep de Okyanus'la ilgilenin zaten, hiç benimle ilgilenmeyin."
"Benim minik oğlum alındı mı?" dedi Serker babam sanki iki yaşındaki çocuğu konuşturuyormuş gibi. "Hadi gel babişkonun kucağına."
"Saçmalama baba, kucağına otursam bacakların kırılır."
Yine de azıcık ailemle takılmak amaçlı salonun ortasındaki halının üzerine yattığımda Doki babam hemen dibimde biterek kafasını karnıma gömdü, tıpkı 17 yıldır bıkmadan yaptığı gibi. Refleks olarak anında kahkaha atmaga başladığımda babam "Benim minik Deniz'im büyümüş de karın kası mı yapmış." diye konuşuyordu kafasını yüzünü karnımdan çekmeden.
"Serker, daha dün yumuşacık el kadar göbüşü yok muydu şunun?" diye konuşmaya devam etti bu kez yüzünü karnımdan çekip Serker babama dönerek.
"Ya size bir şey diyeceğim." derken halının üzerinde sırtımı doğrultarak oturdum.
"Seni dinliyoruz aslanım." dedi Okyanus sol dizini kırıp, sağ dizini kendine çekip kolunu da dizinin üzerinden sallandırarak. Elinde bir tespihi eksikti.
"Baba bu olmamış, bunu fabrika ayarlarına döndürebilir miyiz." İsyan ederek gibi konuştuğumda Okyanus gözlerini devirerek "Uzatma aslanım, yersin dayağı." diye konuştu.
"Aramızda 30 santimetre fark olduğunu sanırım unutuyorsun."
"Lan yeter didişmeyin. Söyle oğlum ne söyleyeceksen." Serker babama havadan öpücük göndererek olayı anlatmaya koyuldum.
"Bana anonimden birisi yazdı." dediğim zaman her iki babam da 'Oooo!' dedi aynı anda.
"Sizin de böyle bir şey yaşadığınızı biliyor."
Kısa bir sessizlikten sonra Doğukan babamın "Sen birisine anlattın mı ki?" diye sormasıyla kafamı olumsuz anlamda salladım. "Bir Can biliyor ama o da hayatta böyle bir şey yapmaz."
"Oğlum sen yine de en yakın arkadaşına dikkat et, bak ben de babandan beklemezdim." Doğukan babamın Serker babama laf çarpmasıyla güldüğümüzde "Yok." dedim kendinden emin bir şekilde. "Can'ın bile bilmediği şeyler biliyor."
"Kız mı bu?" Okyanus'un olaya yorum yapmadan soru sorması hiçbir şekilde tuhafıma kaçmasa da yine de şaşırmıştım.
"Değil sanırım."
"Sakın çocuğu engelleme." derken Serker babam gözünün ucuyla Doğukan babama aşırı derecede trip içeren bir bakış attı ve konuşmaya devam etti. "Kalbi kırılır. Bak baban beni bir hafta boyunca engellemişti. Hala kendime gelemiyorum."
"Aşkım abartma istersen."
"Siz dalaşmaya başladığınıza göre ben yavaştan kaçayım." desem de beni duymadıklarını ve birbirine karşılıklı laf sokmalarını fırsat bilerek aradan kaçtım ve odama doğru yöneldim.
Anonimin kim olduğunu bilmiyordum ama iç sesim ileride çok eğleneceğimi söylüyordu.
Oruçlu kafayla bölüm maalesef anca bu kadar oluyor xmdnsls
Bu bölüm özlem giderelim diye texting yapmadım ama bir dahaki bölümde textingle aynı devam🙆🏼♀️
Oruç tutan arklarım hepinize kolay gelsin ben de sizlerdenim 🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYI
Short StoryHer şey ailecek babamın çocukluk arkadaşı Turgut amcanın evine Ankara'ya gitmemiz ve benim oğulları Özenç ve Özgür ile tanışmamla başlamıştı. Yoksa onlarla daha önceden de tanışıypr muyduk? İşte bu konu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Send Me Nudes...