AYI

9

Canım biricik arkadaşım @fegeel'in ONLY FRIENDS isimli hikayesine mutlaka bakmanızı öneriyorum, Skam izleyenler bilir, kendisi Chris x Eva ship hikayesidir, şahsen ben bayıldım 🙆🏼‍♀️

"Giydiniz mi bayramlıklarınızı?"

Serker babamın aşağıdan gelen sesiyle aynaya bir daha bakıp iç çektim. Bayram günü beyaz gömlek giymek ne demekti ya...

Saçlarımı bir daha düzeltip odamdan çıktığımda koridorun ortasında dokunsam ağlayacak halde duran kız kardeşime baktım.

"Okyanus?" dedim kendimi gülmemek için sıkarken. "Bu ne hal?"

Üzerindeki pembe elbisesiyle hayatında ilk kez kıza benzese de fazlasıyla komik duruyordu çünkü Okyanus bu değildi. Öyle süslü püslü elbiseler, takılar, ayakkabılar ona göre değildi.

Giydiği en kızsal elbise benim ona uzun duran tişörtlerimdi.

"Dalga geçme bak dalağını sikerim Deniz."

Gülerek merdivenlerden inerken "Pardon abla büyüksün." dedim Okyanus'a bir daha bakarak.

"Baba?" diye sordum Serker babama. "Babam nerde?"

"Şimdiden arabaya gitti klimayı çalıştırmak için, siz binince serin olsun diye."

Doki babamın ne kadar ince düşünceli olduğuna bir kez daha hayran kalırken yukarıdan küfrederek inen Okyanus'u Serker babam da aynı hayranlıkla izliyordu.

"Benim güzeller güzeli prenses kızım hazır mıymış bakalım?"

Okyanus her zamanki gibi gözlerini devirirken "Bana bir daha prenses dersen indireceğim bir tane şimdi, baba." dedi kendinden emin ses tonuyla.

Sonunda evden çıkmayı başardığımızda Turgut amcamların evine doğru yola çıkmıştık. Her bayram yaptığımız gibi ilk onlara, sonra da babaannemlere, en son da Batuhan amcamlara giderdik.

Gerçekci olmak gerekirse Batuhan amcam bayram ziyaretlernin en eğlenceli kısmıydı. Kendisini ne kadar sevmesem de.

Turgut amcaların evine vardığımızda kapıyı her zamanki gibi kızı Ayça açmıştı.

Evet, sözde flörtüm olan Ayça.

"Hoşgeldiniz." dedi en içten gülümsemesiyle.

Bu kızı da hiç samimi bulmuyordum, açıkcası. Zaten kalbi kırılmasın diye flörtleşiyormuşuz gibi davranıyordum.

Salondaki koltuklarda herkes yerini aldığı zaman Okyanus Ayça ve Sinem teyzeye sözde yardım etmek için mutfağa gitmişti.

Evde bir kere bile çay koymuşluğu yoktu.

Herkes sonunda salonda toplandığında çay ve baklava eşliğinde muhabbete dalmıştık. Allahtan kısır veya baklava yoktu da zor durumda bırakılmamıştım, teklif edene bulguru sevmediğimi söyleyecek cesaret yoktu bende.

Ayıp olurdu, değil mi?

Doğukan babamın Serker babamdan gizli baklava götürmeye yeltenmesiyle, Serker babam Turgut amcayla ettiği mükemmel sohbeti yarım bırakarak hemen Doğukan babamın eline vurdu. "Şekerin var, bırak."

"Benim tek şekerim sensin?" dedi Doğukan babam konuyu çevirmeye çalışarak.

"Bunu sonra konuşuruz, şeyde mesela evde."

Hepimiz ikisinin atışmasına gülerken telefonumun cebinde titremesiyle çıkarıp gelen mesaja baktım.

Ayça: Biz de bir gün böyle olur muyuz?😍

Deniz: Hayır

Ayça: Neden?

Deniz: Çünkü birimiz erkek birimiz kız?

Ayça: Ok.

Hayatım boyunca en saçma bulduğum olay insanların flörtün ilk gününden beri saçma sapan evlilik hayalleri kurmasıydı. Oldu bir de ilk gündem yüzük takalım, ne gerek var uzatma, değil mi?

Ağız tadıyla flörtleşilmiyordu şu devirde.