Sabah penceremden içeri giren bahar rüzgarıyla uyanmıştım demek istesem de beni uyandıranın sikik bir alarm olması zoruma gidiyordu. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim, dolabı açınca hüzünle çoktan çürümüş kahvaltılıklara baktım. Alışveriş yapmak için pek zamanım olmadığından hazırlanıp okula doğru yol aldım nasıl olsa orada bir şeyler yerdim değil mi. Bu gün öyle çok işim vardı ki önce okulda başa çıkmak gereken insanlar sonraysa çıkıp aramam gereken bir iş vardı.
Okulun arasına girip bir sigara yaktım dersin başlamasına beş- altı dakika vardı birazdan tüm sınıf dolmuş olurdu ve ben hepsinin gözünün içine baka baka sırama otururdum böylece onlardan kaçmadığımı anlamış olurlardı. Cebimde titreyen telefonla sigaramdan son bir nefes çekip yere attım.
0545: Günaydın, okula geç kalmışsın.
Alaz: Günaydın, öyle olmuş.
0545: Nasılsın bu gün?
Alaz: Hangi anlamda sordun ona göre cevap vereyim?
0545: Düne göre?
Alaz: Uykusunu almış ve güçlü.
0545: İşte özlediğim Alaz, bir şey olursa yanında olacağım merak etme.
Alaz: Kendini bu kadar kolay mı ifşalayacaksın?
0545: Hayır, onların altında kalmayacağını bildiğim için bu kadar rahatım Alaz. Emin ol bana ihtiyacın olmayacak.
Alaz: Bana bu kadar güvenmeni neye borçluyuz?
0545: Eh seni çok iyi tanımama, neyse ben derse giriyorum daha fazla geç kalma.
Son mesajını boş verip okula doğru adımlamaya başladım, kendime verdiğim telkinlerle girip sınıfımın olduğu kata çıktım. 12/K hayatımda gördüğüm en cahil insanların olduğu sınıftı sanırım. Beni yıllardır tanımalarına rağmen hemen eleştirmişler ve kendi söyledikleri yalanlara inanmışlardı. Ama onlara bunu ödetecektim onun ölümünden ben ne kadar suçluysam onlarla suçluydu. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım içeriden gelen sesle umursamaz havama dönüp sınıfla adımladım. Uyduruk bir geç kaldığım için dilenen özür ve hepsinin gözünün içine bakarak geçtiğim en arka sıra..
İşte bu kadardı onların gazını almak bu kadar kolaydı, ben her zaman güçlüydüm sadece biraz yıpranmıştım şimdi ise geri dönmüş ve onların o sikik çenelerini kapatmıştım. Keyifle sırama oturup dersi dinliyormuş havası kattım ve cebimden telefonu çıkarıp umut ışığım olan herife mesaj attım.Alaz: Tamamdır, bir daha çenelerini açacaklarını sanmam.
Umut Işığı: Ne yaptın? Yoksa onlara sataştın mı?
Alaz: Ah hayır, sadece kötü çocuğum bana bulaşanı keserim bakışları attım sksjsjsjs
Umut Işığı: Alaz.. ilk randomunu attın sanırım bayılacağım.
Alaz: Bu daha başlangıç umut ışığı, bu daha başlangıç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Hate You // bxb
Non-FictionSadece kurgu değil. Bolca dram ve hüzün içerir. "Aşk bir Temmuz gecesinde uğradı bana, henüz yedi yaşındayken. O gece gözlerindeki yakamoza düştüğümü anlayamayacak kadar küçüktüm." "İnsanın yalnızca bir kez aşık olmayacağını kanıtladın bana bir hazi...