bölüm 2

55 6 1
                                    

Ders gidişatında hiçbir anormal şey yaşanmadı. Diğer derslerde normal bir şekilde bitmişdi. Ama bütün öğrenciler okula yeni gelen Ayfer öğretmen hakkında konuşuyordu. Bazıları şimdiden bu kadını sevmeye başlamışdı. Öğretmen hanım 70-li yaşlarında olsada herkesle iyi iletişim kurmayı başarabiliyordu. Araf ise her defa bu ismi duyduğunda düşünceler beynine doluşuyordu. Okul çıkışında her kes kendi evine doğru yola koyulmuşdu. Arafda kendi yoluna...
Ama diğerlerinden farklı olarak otomobil ve başka araçlarla değil yürüyerek gidiyordu. Teknolojiye bağımlı kalmak istemiyordu. Teknoloji  insanı hep yarıyolda koyardı. Bir şeye fazlasıyla bağımlı kalmak size zarar verirdi.
Araf on dakikalık yürüyüşün ardından bir evin önüne geldi. Ev iki katlıydı. Evin içinden bir kadın sesi geliyordu. Bu kadın Arafın  annesiydi. Yemek hazırlıyordu. Koku kapının önüne kadar geliyordu. Araf evin içine girdikden sonra annesi güleryüzlü bir şekilde onu karşıladı. Onun saçları ve gözleri kahverengindeydi. Boyu 1.70 m olabilirdi. Üzerindeki elbiselerle hoş bir görünüme sahibdi.
Bu zaman Arafın geldiği kapı açık kaldığı için biri içeri girdi.
"Meraba Evrim anne"
Sonrada çatları çatılmıs bir ifadeyle "Araf insan bir bekler, ne kadar koşsamda sana yetişeme-
dim". Bu durumda Arafın annesi Evrim Arslan şaşırmış bir vaziyyetde Alyaya bakarken Araf soğukkanlılıkla Alyayı dinliyordu.
"Sanada meraba Alya hoşgeldin"
Arafın annesi güleryüzle bunu söylemişdi. Alya Arafın annesi Evrim arası iyiydi. Onlara bir-birlerini anne-evlad gibi seviyorlardı. Bu yüzden Alya ona "anne" diye hitab etmesi herkes için normal bir şeydi.Bu zaman Araf kendi-kendine
'Bu kızı sevsemde bu tavırları sinir bozucu' diye içinden geçiriordu. Bundan sonra herkes birlikte sofraya oturub yemek yedikden sonra Alya ile Araf üst katdaki Arafın odasına gitdiler.
Alyanın ailesi evde olmadığı için Alya bu evde yemek yemişdi.
İkinci kata çıktıkdan sonra oturub konuşmaya başladılar.
"Babandan bir haber yokmu? Son 2 yıldır onu göremiyorum"
-"Görevden göreve gidiyormuş. Gelse zaten ne fark ederki"
Alya ortamın soğuklaşmasını görünce mevzuyu değiştirmeye başladı." Sizin evin yukarıya biri taşınmış haberin varmı? "
"Hayır yok . Sen nerden biliyorsun"
-"Hıh zaten evden dışarı çıkmıyorsun nerde bilesin. Bana gelince bende birileri konuşurken duydum"
Bu zaman kapıdan Arafın annesi içecek bir şeyler getirdi. İçecekleri getirdiyi tepsiyi bir kenara bırkırken Araf ve Alyaya dönüb : " Yeni taşınan komşu hakkında konuşuyorsanız o kişi bir öğretmen. İsmi ise.......... AYFER ÖZKAN! "
-------------------
Her kese yine meraba arkadaşlar.
Yavaş-yavaş serinin asıl mevzusuna girmeye başlıyoruz. Kitabda bazı şeyleri yanlış yapmışımsa lütfen söyleyin.
Yorumlarınızı alta bırakmaya unutmayın. Hepinize iyi okumalar...
***
Bu bölüm 383 kelimeden ibaretdir.

Sessizliğin sesi. "SESSİZ ÇIĞLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin