Bölüm 5

24 5 0
                                    

"Meraba Araf..."

Karşımda duran güleryüzlü kadını gördüğümde afallamışdım. Onun burada, hemde bu saatde ne işi olabilirdi ?

"Sizede meraba Ayfer öğretmen"

Elimi cebime atıb fotoğrafı çıkartmak istedim. Ama fotoğraf benim odada kalmışdı. Galiba o fotoğrafı ona söylemeliydim.

"Araf, seni bu saatde rahatsız etmemi kusura bakma. İki gün sonra burdan gidicem.  Yarın benim eve gelmeni istiyorum. Sana önemli bir şeyler vericem. Seninle alakalı."

Bu kadın benim hakkımda ne bilebilirdi. Belkide benimle değil büyükbabamla alakalıydı.

"Birde Araf geldiğinde o fotoğrafıda getirmeyi unutma..."
________________
----------

Bir gün sonra...

"Araf hadi uyan okuldaki son gününe gecikiceksin."

Koridordan gelen sesle uyanmaya başlamışdım. Gözlerimi ovuştura- ovuştura yatakdan kalkdım.  Bu gece fazla düşündüğümden uyku tutmamışdı. Normalde annem beni uyandırmazdı. Ben kendim kalkardım. Ama bu gün aksi olmuşdu.

Dün akşam yaşadıklarımı hala tam sindire bilmemişdim. Bu gün galiba her şey bitecekdi. Fazla oyalanmadan kiyafetlerimi giyib lavaboya gitdim. Giderken anneme günaydın dediyimde annem bana sarılıb yanağıma öpücük kondurmuşdu. Pek alışık olmasamda bana bir hiss veriyordu. Sıcak bir duygu...

Yemek yedikden sonra annemle birlikde evden çıkdık. Annem hastahaneye gidiyordu. Bende okula.
Bu gün okulada son gündü. Yarın mezunlar için şenlikdi. Okulu bitirmenin şerefine okulda her yıl şenlikler olurdu.

Bu gün geç yatakdan kalkdığım için anneme beni arabasıyla okula bırakmasını istedim. Yoksa fazlasıyla gecikicekdim. 10 dakikalık yolculuğun ardından okula varmışdık. Annemle sağollaşdıkdan sonra  Arabadan indim ve biraz koşar adımlarlar okula girdim. Gecikmişdim. Arabayla gelmeme rağmen....

***

"Meraba Yusuf hoca"

Sınıfa girib öğretmene selam verdikden sonra yine arka sıralardan birine geçib oturdum. Fazla göz karşısında olmak beni rahatsız ediyordu.

Biraz sonra Alyada içeri girdi. Oda nazikce izin aldıkdan sonra her zaman yaptığı  gibi gelib benim yanımda oturdu.
Derslere baktım
Astronomi,dil..............veeeeee matematik.
Yani Ayfer öğretmenin dersi...

Her zaman olduğu gibi yine Alyanın sözleriyle kafayı bozmuşdum. Sınıfda her kes konuşuyordu. Ama bizimki biraz farklıydı. Alya konuşuyordu bense sadece dinliyordum. Aslında dinlemeye mecburdum.

Çoğu kişi heyecalıydı. Aslında bakılırsa benden başka her kes heyecanlıydı.
İçimden bir ses bu günün normal geçmeyeceğini söylüyordu.

-----  __________                         --------         ------------------
3 saat sonra

"Araf nereye böyle? Hala dersler bitmedi"

Kol saatıma bakıb yoluma devam etdim.

"Alya bazı işlerim var. Soru sormassan sevinirim"

Yine kol saatım vasitesiyle bu cevabı verdikden sonra yoluma koyuldum. Gitme sebebim ise Ayfer öğretmen okulda yokdu. İzinliydi ama bence farklı bir şey vardı.

Eve gidib kapıyı açdım. Annem evde yokdu. Masanın üzerinde yemek vardı. Giysilerimi değiştirmek için odama gitdim. Çalısma masamın üzerindeki fotoğrafa baktığımda daha hızla davranarak fotoğrafı cebime atıb masanın üzerindeki yemekden biraz yedikden sonra evden çıkdım. Yüzümü gökyüzüne çevirdikden sonra sokağın yukarısına yüzümü çevirdim ve yola koyuldum.

Kalp atışlarım hızlanmışdı. O an gelmişdi. Ayfer öğretmenin evinin önündeydim. Yürümeye başladım. Kapı biraz açıkdı. Elimle kapıyı tıklatdım. Ses gelmeyince kapıyı tamamen açdım. Biraz tereddüt etdikden sonra içedi bir adım atdım.

"Bu kadar çabuk geleceğini sanmıyordum. Ama sonunda ikimizinde beklediği o an geldi Araf! 

-------------zzzzzzzzzzzzzzz-----------------

Her kese yine merhaba arkadaşlar. Ve hepimizin beklediği o an geldi.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.... :)

***

Bu bölüm 475 kelimeden ibaretdir

Sessizliğin sesi. "SESSİZ ÇIĞLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin