bölüm 3

43 8 2
                                    

Tesadüfmüydü yoksa başka bir şeydi bilmiyorum ama Ayfer öğretmenin komşumuz olduğunu öğrenince şaşırmışdım. Bu kadın normal değildi. Bana farklı bir şekilde bakıyordu. Diğer öğrencilere baktığı gibi bakmıyordu. Bana baktığında sanki bir yakınıymışım gibi hissediyorum. Onunla temasda olduğum sürece kendimi garib hissediyorum. İçimden bir ses bu kadının benim geçmişimle alakalı olduğunu söylüyordu...

******
2 Hafta sonra...

Yıl: 29.05.2420
Azerbaycan, Nahçıvan

Okulda sıradan günlerden biriydi. Her kes dersleri dikatli bir şekilde dinliyordu. Çünki okulun bitmesine bitmesine bir kaç hafta vardı ve bu öğrencilerin mezun olucakları yıldı. Eğer öğretmenlerin onaylarını ala bilirlerse gelecekde bir iş sahibi olabilirdi. Ders Yılının sonunda asıl sınavlar oluyordu . Eğer bu sınavlarda iyi sonuç ala bilen bir kişi öğeretmeninde onayıyla her hangi bir işe gire biliyordu. Benim için bunların önemi yoktu. Ülkede ben dahi diye biliniyordum. Kötüsü ise meslek seçiminde kararsız olmamdı. Annem bir hastahanede çalışıyordu. Babam ise bir komutandı. Büyükbabamda bir komutandı. Üçüncü dünya savaşında şehid olmuşdu. Adı "Üçüncü Dünya Savaşın kahramanları" sırasındaydı. Babamı yılda bir defa zar-zor göre biliyordum. Eğer biri çıkar ve Babamla ilişki durumumu bir kelimeyler ifade etmesini söylese "kötü" diyib geçiştirerdim. Bu gerçekdende böyleydi. Babamla ne zaman konuşsam aksilikler yaranıyordu.

Dersler yine tam gaz ilerliyordu. Her kesin kafası işlere bulaşdığı için konuşmaya vakit kalmıyordu. Matametik derside gelib geçmişdi.
Alya yanımda oturub konuşuyordu. Önem vermesem de bazen beni konuşma mecbur ediyordu. Dersler bitdikden sonra meseleler uzaya yöneliyordu. Uzaylılar, dalgalanmalar ve başka konular insanoğlunu hep düşünmeye teşvik ediyordu.

Dersler yine bitmişdi. Öğrenciler ve öğretmenler yüzlerini evlerine tutub ilerliyordu. Alya ve ben eve doğru ilerliyorduk. Biraz gitdikden sonra yolumuz ayrılmışdı. Ayfer öğretmen önümüzden ilerliyordu. Bugün şofiri gelmediği için yerde gitmeyi karara almışdı. Bizim evin geçdiği zaman cebinden bir kağız düşmüşdü. Yaklaşınca yerdeki şeyin kağız değil fotoğraf olduğunu gördüm. Tam Ayfer öğemeni çağırmak istetiğim zaman bir siluet dikkatimi çekti. Yerdeki fotoğrafı elime aldığımda afallamışdım.

"Büyükbaba"...

----------
Yine herkese merhaba merhaba arkadaşlar. Bu bölümler size sıkıcı gelebilir. Lütfen birazda sabr edin.
Herkese iyi okumalar... :)

Bu bölüm 319 kelimeden ibaretdir

Sessizliğin sesi. "SESSİZ ÇIĞLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin