SEN BENİ SEVDİKÇE

KAVGA

HERKESE OY VE YORUMLARINDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM. HİKAYE 1000 KİŞİYİ GEÇMİŞ. O YÜZDEN BENDE DAHA FAZLA BEKLETMEMEK İÇİN YAYINLADIM. SINIR GEÇİLMEMİŞ AMA YİNE DE YAYINLADIM.

ARKADAŞLAR WATTPAD'DE OKUDUĞUNUZ HER ŞEY İÇİN OY VE YORUM YAPIN. ÇÜNKÜ HERKES BİR EMEK SARFEDİYOR.

BU BÖLÜMÜ YAZARKEN BANA YARDIMCI OLAN KARDEŞİME TEŞEKKÜR EDERİM :)

multimedyada efe ve sinem var öpülüyorsunuz yorum ve oylarınızı bekliyorum. birde hikayede sizce yağız'ın tepkisi çok mu fazlaydı ve yağız hakkında ne düşünüyorsunuz bu yüzden yorum yapın lütfen :) :) :)

SINIR +10              

                                                           -1 hafta sonra-

Uykumdan buz gibi soğuk bir suyu yüzüme yiyince sıçrayarak uyandım. Gözlerimi açtığımda abim elinde buz kalıplarının bulunduğu sürahiyi gördüm. Arkasında da kahkahalarla gülen küçük erkek kardeşim vardı. Evet, evet benim bir tane daha baş belası kardeşim vardı. Kardeşim Efe ise 5 yaşında çok tatlı bir sıpaydı.

Abim Efe’ye bakarak “ Ben sana dememiş miydim Efe suyun kaldırma kuvveti var diye. Bak işte en büyük kanıtı”

Efe’ye sinirle bakarak “ Hain seni. Bu hödüğe yardım ve yataklıktan seni bir daha parka götürmeyeceğim.”

Efe’de “ Abla vallahi ben bir şey yapmadım. Bütün suç bu hödüğün. Tamam , söz bundan sonra abiş’e yardım etmeyeceğim.” Abim’e dil çıkartıp yatağımın içine girdi.

Abim  Efe’nin ona ‘hödük’ demesine çok bozulmuştu.

Efe’ye dönüp “ Ablasının kardeşi ya. Ovv yerim seni bir tanem ya çok tatlısın.”

“Biliyorum abla Abiş’ten hem çok yakışıklıyım hem de tatlıyım değil mi ?”

Abim’de “ Hadi oradan bacaksız. Bu yakışıklılığıma kaç kız tutuldu. Haberin var mı peki bücür.”

Efe “ Eee… ne var? Parktaki kızların hepsi beni beğeniyormuş. Ne haber akıllım.” Abim ile Efe’nin kavgaları çok komikti ya. Efeyle beraber kahkahalarla gülmeye başladık.Biz gülerken annem odaya girip “Kahkahalarınız taa mutfakta duyuluyor. Ne oluyor bakalım ?”

Abim ,Annem’e “ Anne kesin sen bu ikisini hastane’de karıştırdın. Hiç bana çekmemişler. Zaten kardeş olduğumuzdan bile emin değilim. Efe’de hemen atlayıp “ Abiş bence kesin kardeş değiliz, hastane’de de karışmış olan sensin. Çünkü biz senin gibi gerizekalı değiliz. Kardeş olsaydın azıcık bize çekerdin ve daha akıllı olurdun.”

Ben de bunları daha fazla gaza getirmek için “ Ooo… Efe laf soktu, Abiş’e de duble kapak oldu.”

Abim homurdanarak “ Sen karışma kızım.”

“Amele” diye mırıldandım. Annemin orada olduğunu unutmuş gibiydik. Annem araya girerek “ Yine başlamayın. Kedi – köpek gibisiniz.”

Efe’de “ annem de abi senin köpek olduğunu söyledi. Bir ısırmadığın kaldı.” Abim tekrardan “siktir git Efe insanı zorla günaha sokuyorlar.” Diye homurdandı.

Annem “ Metin” diye uyardı. Kedi deyince aklıma Yağız’ın meşhur ‘kedicik’ lafı geldi.1 hafta içerisinde Yağız’ı neredeyse hiç yalnız bırakmamıştım. 6 gün önce annesi yoğun bakımdan çıkmıştı. Ben de her gün hastane de olduğum için annesiyle normal olarak ben ilgilenmiştim. Meral Abla çok tatlı bir kadındı ve çok güzeldi. Meral Abla ile aramız çok iyiydi ve bugün taburcu oluyordu. Ahh! Bunu nasıl unuturdum.! Hemen yerimden kalkıp annemi, Efe’yi ve abimi kapı dışarı ettim. Çünkü hazırlanmam lazımdı. Dolabımın karşısına geçtim ve ne giyeceğime karar vermeye çalıştım.