SEVGİLİ

159 13 6
                                    

Yeni bir hikayeye başladım. rica etsem bir göz atabilir misiniz? Tabi aranızda fanfiction seven varsa :)

SINIR + 10

Etrafımdaki sesler yüzünden kendime gelmeye başladım. Gözlerimi açtığımda ilk başta nerede ve bana ne olduğunu kavrayamadım. Bunu düşünürken anılar, aklıma hücum etti. Berk’in ve Yağız’ın kavga ettiği, onları ayırmak için araya girdiğim ve Berk’in yanlışlıkla yumruğunu yediğimi hatırladım. Bundan sonrasını hatırlamıyordum.  Hayır, bana neyse !

Gözlerimi açtım ve  gözlerimi kırpıştırdım. Etrafımdaki görüntüleri netleştirmeye çalıştım. Yerimden yavaşça doğrulurken Berk, Yağız ve Meral abla’nın hala burada olduğunu gördüm. Berk “ Rüya gerçekten çok özür dilerim. Ben seni fark edemedim. O yumruğu ben Yağız’a atmayı düşünüyordum. Ben… ben ne diyeceğimi bilmiyorum.  Gerçekten çok öz-

Yağız sözünü kesip “ Kes sesini geri zekalı. Sana o yumruğu yedireceğim. Kızın ne hale geldiğini görmüyor musun ?” Meral abla “ Yağız yeter artık. Berk ile kedi-köpek gibi kavga etmeyi bırak.” Yağız bu söz üzerine o sinirli halinden arınmış gibiydi. Sırıtarak “ Hayır anne, burada bir tane de yavru kedicik var.”

Cidden bu çocuk ççookkkkkk sinir bozucuydu.

Mırıldanarak “ Hay ben senin yavru kediciğine” dedim. Her halde bu dediğimi duymuştu. Bana göz kırptı. Sessizliği ise cebimde çalan telefon bozdu. Telefonu çıkaracağım sırada kolumda serum olduğunu yeni fark ettim. Serum yüzünden telefonu zorlanarak çıkardım.

Kim olduğuna bakmadan “ Efendim” Karşıdaki ses sinirli bir şekilde “ Nerdesin kızım sen ya?  Saatin kaç olduğundan haberin var mı? Misafirler çoktan geldi.”

İçimden bir ‘siktir’ dedim. Telaşla “ Chris ile Adam geldi mi? Tamam geliyorum. Özür dilerim dışarıda dolaşmaya çıkmıştım.  Zamanın ne çabuk geçtiğini anlamadım.” Deyip abimin yüzüne kapattım. yataktan kalktım ve karşımdaki üç kişiye baktım.  “ Benim gitmem lazım. Meral abla sen de iyisin değil mi?”

O “ İyiyim tatlım.  Peki sen iyisin de mi?” Ha bir de…” sözünü bitirmeden çantasından bir şey çıkartıp bana uzattı. “ Tatlım bunu yüzüne sür istersen.” Elindeki fondöteni alıp teşekkür ettim. “ Meral abla rica etsem aynan varsa verir misin?” Sağ olsun gülümseyerek çantasından ayna çıkardı.

“ Rüyacığım benim bir doktor arkadaşım ile konuşmam lazım. Berk sen de gel istersen. Doktor olmak istiyordun değil mi? Hem yeni bir şeyler öğrenirsin.” Berk bana özür dileyen bir bakış attı. Meral ablayla odadan çıktı. Odada Yağız ile ben kalmıştım. Aramızda sessiz geçen saniyeler sonra aynayı alıp yüzümü inceledim.

Gözüm gerçekten çok kötü görünüyordu. Fondötenin kapağını açtım. Bir anda fondöten elimden kaybolmuştu. Yağız elinde fondöten ile başımda bekliyordu. Uzanıp almaya çalıştığımda geri çekti. “ Yağız lütfen ver şunu, cidden seninle uğraşacak halde değilim.”

İfadesiz bir şekilde elimden tutup yatağa oturttu.  Sonunda konuşmaya başladı. “ Yüzüne şimdi bu basit şeyi bile süremezsin.” Bir şey dememe fırsat bırakmadan yavaşça yüzüme eğildi. Kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Başparmağını yavaşça morluğun etrafında gezdirdi. “ Çok acıyor mu?” sesi bir meleğin sesi gibi fısıltılı ve yumuşak çıkmıştı. “ Biraz” dedim.

Fondöteni alıp yüzümde bir şeyler yaptı. Aradan 5 dakika bile geçmeden “ Bitti” dedi. Aynayı alıp kendime baktığımda şok geçirdim. Çünkü mükemmel bir şekilde morluğu kapatmıştı.

“ Teşekkürler” dedim. O da lavabo da elini yıkıyordu. “ Hazırsan seni bırakayım istersen.” “ Gerçekten Yağız gerek yok.” Sinir bozucu bir ses tonu kullanarak “ Gerek olup olmadığını sormadım zaten.”

SEN BENİ SEVDİKÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin