ÇÖPLÜK ÇETESİ

1.7

Uzun bir aradan sonra Yeni bir bölüm daha 😊😊

...
Miraçın omzumu deşmek istercesine omzumun dürteklemesiyle gözlerimi açtım.

"Yuh amına koyim koluma tecavüz ettin az yavaş" ellerim yardımıyla yüzümü sıvazlayıp kolumu açarak esnedim.

"Höh yavaş, sana burda yarım saattir mira diye sesleniyom ses seda yok anasını satam ben ne yapam allah allah, kalk hadi" diyip bileğimden tutarak uçaktan inmek üzere orta kapıya ulaştık ve merdivenlerden aşağıya indik.

Havalimanın içine girdikten sonra valizlerin geleceği yere doğru yürük.Valizler bi 10 dk sonra sürgülü yerden alıp havalimanından çıktık ve bir taksiye atladık.Gidebileceğimiz bir yer olmadığı için miraç adama uygun fiyatlı bir otele götürmesini istedi.

Kısa bir yolculuğun sonunda oteller bölgesi gibi bir yere geldik yanyana kurulmuş birbirinden şık oteller adeta birbiri ile yarışıyorlardı.

Küçük bir o kadarda bakımlı otele geldik miraç türk parasını adama uzattığında adam biraz garip oldu.Büyük ihtimalle adam türk parasının ne kadar etmediğini bilmediği için miraça ingilizce bir şeyler söyledikten sonra miraç adamın omzuna 1,2 kere hafif bi tebessümle vurduktan sonra üstü kalsın gerek yok gibi bir cümle kurup arabadan indi.

Vakit kaybetmeden otelden içeri girdiler.Miraç oda için konuşurken ben o sırada oteli incelemekle meşguldüm.

Elini hafifce omzuma koyup ittirdi ve "hadi" dedi.

"Kaç günlük ve ne kadara aldın"

"15 gün"

"Peki ne kadar?"

"Üzümünü ye bağını sorma."

"Miraç, bunları yapmak zorunda değilsin biliyorsun demi ne buraya benimle gelmek zorundasın ne de o parayı sen vermek zorundasın senin bir ailen vardı neden onları orada bırakıp geldin?"

"Benim ailem yok." Sözcükler boğazımda dizildi sanki konuşmayı unutmuş gibiydim.Olduğum yerde sanki çivilenmiş misali kıpırdayamıyordum.

"Hadi ne bekliyorsun?"

"Senin bi ailen var miraç"

"Yok"

"Nasıl yok ya ded-"

"Annem ve babam öldü bende dedemle ve kuzenimle kalıyordum oldu mu aldın mı cevabını şimdi yürü anladın mı beni soru sormayı kes!" Dilim tutulmuştu resmen bunları söylerken o kadar donuk bir bakışla söylemiştiki sanki anne ve babasını hiç sevmiyor diye düşünecektim.

"Dedeni orada yanlız başına bırakmaya hakkın yok miraç!"

"Bunu yukarıda konuluruz herkes bize bakıyor konuşmayı kes ve beni takip et!"

Aklımda çok fazla deli sorular vardı.Miraçın bir ailesi olmadığını söylüyordu ve öldüklerini o kadar rahat ve donuk bir şekilde söylemiştiki bi an öldükleri için şükredeceğini sanmıştım.Miraçın ailesine ne olduğunu onu kırmadan üzmeden bir şekilde öğrenmeliydi.