-Kim Taehyung
Okulda Jisoo ve ailesiyle beraber müdürü bekliyordum. Benim burada olmamamın tek sebebi Jisoo'ya destek olmaktı. Jisoo telefonunu ekranını bana gösteriyormuş gibi tutuyordu. Ekranda Chaeyoungie yazısını görünce sessizde olduğunu hatırlayıp yavaşça Jisoo'yu dürttüm. "Ben hallederim, sen onunla konuş." diye fısıldayıp müdürün onun ailesine söylediklerini dinlemeye başladım. Babasının vakti olmadığını biliyordum, sinirli gibiydi biraz. Müdürü durdurdum. "Aceleleri olduğunu düşünebilirsiniz hocam, kısa kesseniz olur mu? Sadece kaydını silin ve diğer okula gitsinler, hm?" bunu dediğimde müdür bana iticiymişim gibi baktı, bana gıcık olduğunu biliyordum ama bana hiçbir şey diyemezdi. En azından şu an.
-Yazar
Jisoo, telefonu ile dışarı çıktı. Titreyen eli telefonu iyice kavradı, aramayı cevapladı. "Chaeyoung? Okulda değil misin?" Karşıdaki sesin kulaklıkla konuştuğunu belli eden bir ses sonrasında ahizeden ses yükseldi. "Okuldayım, müdürle rapor işim vardı, onu bekliyordum. Sen neredesin, hala okulda mısın?" "Evet, ne yazık ki ama Taehyung olaya el attı. Birazdan kaydım silinmiş olur diye umuyorum." Jisoo'nun sözü üzerine annesi, babası ve ardından kuzeni Taehyung çıkmıştı. Kapıdan gözüken müdürün sinirleri bozulmuş gibiydi. Müdür aksine Taehyung sırıtıyordu, hemen kuzeninin yanına geçip kolunu onun omzuna attı. "Resmi olarak bu okulda ve mükemmel müdüründen kurtulmuş bulunmaktasın." Ahizeden hafif bir çığlık sesi geldi, iki kuzen şaşkınlıkla telefona baktı, sessizliği hissetmiş Chaeyoung konuşmaya başladı. "Hey kuzenler, aranızda konuşmayı kesin ve Chichoo'nun yanıma gelmesini sağlayın." iki kuzenin kahkahalarının arasın Chaeyoung'un kahkahaları eklenmişti. Chae, hızla bir şeyler söyleyip telefonu kapattığında müdür, Taehyung'a derse girmesini söylemişti. Yanındaki minik bedeni dürttü ve gitmeden fısıldadı. "Beni de mi oraya alsanız?" Kıkırdayarak sınıfına girdi.
Jisoo annesinin koluna girerek arabalarına yöneldi, 15 dakika sonra yeni okulundaydı, annesi burayı çok daha fazla sevmişti. Müdürün odasının dolu olduğunu öğrenince kapıda bir süre beklemeleri gerekti. Kapıdan uzun, kahverengi saçlı bir kız çıkınca Jisoo göz kırptı ve kız, Jisoo'nun ailesi ilgilenmeye başlamışken müdürün çağırmasıyla gitmek zorunda kaldı. Annesi kızın üniformasını incelerken odaya girdi, gülümseyen adamla 10 dakika içerisinde kayıt işlerini halletmişlerdi, üstelik Jisoo'ya üniforma için bir hafta süre vermişlerdi. Annesine ve babasına veda eden Jisoo nöbetçi öğrenci ile sınıfına gitti.
Sınıfa girdiğinde kısaca kendini tanıttı ve öğretmenin gösterdiği yere oturup şans eseri yanında olan kimya kitabını çıkarttı. Öğretmenin eski okuluyla ilgili olan sorularını gülümseyerek cevapladı. Öğretmen, "Jinyoung, sıra arkadaşın Jisoo ile yakın olmanızı istiyorum. Buradan herhangi bir tanıdığın var mıydı Jisoo?" dediğinde Jisoo bir müddet yanındaki çocuğa bakıp gülümsedi ve öğretmen masasının önünde oturan ve ona bakarak sırıtan arkadaşına bakarken cevapladı. "Evet, Chaeyoung yakın arkadaşım." Öğretmen başıyla onay verdi ve derse döndü. Bu sırada Jinyoung, Jisoo'nun saçıyla oynuyordu. Jisoo şaşkınlıkla ona döndü. "Tumblr hesabın var, değil mi?" "Evet, ne alaka?" Jisoo, önceki okulunda bir ders almıştı. Tatlı çocuklarla yakın arkadaş olursan dedikodun yapılır. Bu yüzden kaba davranmaya çalışıyordu ama saçıyla oynayan bu çocuk fazla tatlıydı. "Hesabında bu kadar kaba değilsin, tavuk manyağı." gülümsemişti.
-Park Jinyoung
Sınıfa giren beden, kimya dersini bölecekti. Tamam, onunla ilgilenmiş olmamın tek sebebi dersten sıkılmış olmam değildi. Yüzü çok tanıdık ve güzeldi. Saçını farklı renklerde hayal ettim, mor saça gelince aklıma bu kızın Tumblr hesabı gelmişti. Ulzzang olan bir kız şu an bizimle ders işleyecekti. Hem de benim yanımda. Öğretmenin sorduğu cevaplara sıcak gülümsemesini sunarak cevap veriyordu.
Daha önce mor olan saçının bir tutamını parmağıma doladım. Bana dönmüş ve soğuk bir şekilde konuşmuştu. "Hesabında bu kadar kaba değilsin, tavuk manyağı." dediğimde nefes verdi. Neden bana soğuk davrandığını bilmiyordum, ne de olsa onu iki gün önce ağlatıp kırmızı gözlerle fotoğraf atmasını sağlayan ben değildim. Yine de bir şey demedim, gülümsemem sonrasında bir şey demediği için saçını bırakıp derse döndüm. Bana bakan Chaeyoung'u görene kadar her şey normaldi. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Teneffüste beni zorla konuşturacağı kesindi.
COMEBACK YAPTIM GENÇS. jinji eklemeli miyim?