aslına bakarsanız bu hikaye ve diğerleri bir daha yazılmamak üzere bitmişti ancak ne diyebilirim ki, kızı wattyden ayırabilirsiniz ama wattyi kızdan ayıramazsınız.
Chae, eve dönmüş ve yatağa atmıştı kendini mesaj geldi mi diye baktı tabii ki. Evet, bilinmeyen fotoğrafçıdan eser yoktu ama tumblr ekibi bir şey atmıştı.
Bu ilk kez yapılacak olan Tumblr Festivalinin davetiyesiydi bir bakıma. Birkaç ünlü hesabı eğlenceye katmak istediklerini ve bunlardan birinin o olduğunu söylüyorlardı. Chae diğer hesaplara baktı. Fotoğrafçımız ve Jisoo da oradaydı. İstemsizce gülümsemişti. Üstüne üstlük Jisoo sunucu olacağından iki yetenekli kişi yalnız kalacaktı festival boyu.
Jisoo'ya ve Fotoğrafçı Bey'e mesaj attı. "Festival ha?"
Bir süre sonra Tae mesaja cevap vermişti.
vphotographerv: lanet olsun, yazıları kadar güzel olduğunu düşündüğüm yazarı görme şansını mı kaçırdım!?
vphotographerv: festival, evet. Jisoo sunucu olacakmış, yani takılacağım kimsem yok. Güzel prenses, takılacağım kişi olur musun?
Chae, ekranın önünde kızarmıştı. Daha yüzünü görmeyen biri tarafından ilgi görmek hoşuna gidiyordu.
rosieposie: ah, normalde bedenin sadece bir kabuk olduğunu düşünenlerdenim ama senin beni beğenme olasılığın çok önemli benim için.
vphotographerv: olsun, güzelim.
vphotographerv: ben bir fotoğrafçıyım, en iyi açıyı bulur oradan bakarım? :d
rosieposie: sevindim beyefendi.
Telefonu kapatıp küçük poşet içindeki penasını eline aldı. O küçük penaya baktığında gülümsemişti. Kalbine götürdü ve içinden "Neden böyle hissediyorum?" diye geçirdi.
Evet evet, kaç ay yazmayıp bir anda çıkmak haksızlık galiba. Hikayeye daha romantiklik ekleyeceğim sanırım, önceki bölümleri çok umursamayın yani. Ayrıcaaa Jisoo ve Jin'i konu alan Royalty kitabıma göz atarsanız çok mutlu olurum.
