bölüm 2

539 42 2
                                    

        -Efsaneye göre çok çok eskiden Dünya'da ejderhalar da yaşarmış. Bunlar kanatları olan  ve uçabilen, ateş püskürtebilen, derileri demirden daha sert ve dayanıklı  ve şaşırtıcı derecede hafif pullardan oluşan ve 6-7 üyelik küçük sürüler halinde yaşayan canlılarmış. İnsanlar ilk başlarda onlarla barış içinde yaşarken pullarının zırh yapmak için ne kadar mükemmel bir malzeme olduğunu anladıklarında onları avlamaya başlamışlar ve bu barış bozulmuş. Zamanla bunu yapmak artık sadece zırh malzemesi elde etme amaçlı değil de güç sergileme amaçlı olmaya başlamış. Ejderha avlamak o kişinin gerçekten güçlü ve iyi bir avcı olduğunu gösterirmiş. Ama bu gerçekten zor bir işmiş. Çünkü onlar da insanlar kadar zekiymiş. Dünya'da ejderhaların sayısı gittikçe azalmaya başlamış. Bazı insanlar buna karşıymış. Ejderhaların yaşaması ve ölmemesi gerektiğini düşünüyorlarmuş. Bu insanlar kendilerine Koruyucular diye bi grup kurmuş.Koruyucuların lideri bir gün gidip bir ejderhayla konuşmak onların türünü kurtarmak için plan yapıp birlikte hareket etmek istemiş. Ejderha teklifi kabul etmiş. Ejderhalar dağılıp dünyanın diğer yerlerindeki ejderhaları toplamaya başlamışlar. Koruyucular da artık hiç kimsenin ejderha avlayamayacağını söylemiş. Ejderhaların toplandığını karşı çıkmak isteyen olursa bir ordu kurup savaşmaları gerektiğini söylemiş. Bunun üzerine avcılar da kendi ordularını toplamaya başlamış. En sonunda savaş zamanı gelmiş. Bir tarafta bir vadiyi dolduran binlerce avcı diğer tarafta da 100-200 Koruyucu'yla 140 tane ejderha varmış. Savaş çok kanlı ve uzun sürmüş. Sonuçta ejderhalar kazanmış ama sonuç ağırmış. Geriye sadece bir ejderha ve Koruyucular'ın lideri Eren Alp kalmış. Ejderha savaştan sağ çıkmış ama yaraları ölümcülmüş. Öleceğinin farkındaymış. Neslinin tamamen kaybolmaması için en çok güvenebileceği insana ,Eren Alp'e, hem bir emanet hem de hediye olarak gücünü ve ruhunu vermiş. Artık son ejderin ruhu Eren Alp'in içindeymiş. Dünya üzerinde hiç ejderha kalmamış olsa da artık kendilerine sadık olan bu insanın ve onun neslinin içinde varlıkları devam edecekmiş. Ejderin ruhu Eren Alp'in vücuduna ilk girdiğinde Eren Alp dönüşerek ejder formuna geçmiş. Sırtından kanatları çıkmış, derisinin üstünde ejderlerdeki sağlam pullardan çıkmış ve ateş püskürtebiliyormuş. Ve bunları kontrol edebiliyormuş. İstediği zaman insan ve ejder formu arasında geçiş yapabiliyormuş. Bu yetenek nesiller boyu aktarılmış. Ve savaşın ardından avcıların bir alt kuşağı yani çocuklarının bir kısmı toplanıp intikam yemini etmişler. O günden beri avcılar ve atalarımız mücadele içindelermiş.

        Eve gelince babam beni alıp salona geçmiş ve konuşmaya başlamıştı. Şimdi anlattıklarını anlamaya ve sindirmeye çalışıyordum. Benle dalga falan geçiyordu sanırım.

        -Şimdi benden bu hikayeye ve Eren Alp'in soyundan geldiğimiz için bizim de ejderhaya dönüşme yeteneğimiz olduğuna inanmamı mı bekliyorsun?

        -Direkt inanmayacağını tahmin etmiştim, dedi ve tişörtünü çıkardı. Bana baktı. Gözlerinin içinde yeşil bir halka belirdi giderek yayıldı ve gözünü kapladı. Daha sonra arkasından gelen bir deri yırtılma sesiyle beraber sırtının içinden kor turuncusu kanatlar çıktı. İlk başta katlanmış 3 adet uzun kemik ve etrafını çeviren et ve deri şeklindeki kanat eklem yerlerinden açıldı. Kanatların ana kemikleri arasını kaplayan daha ince bir et ve deri tabakası vardı. Kor turuncusu kanatları çok inanılmaz ve güzel gözüküyordu.

        -Artık inanıyorsun heralde, dedi şok olmuş şaşkın yüzüme bakarak.

        -Ben de böyle yapabiliyor muyum? Nasıl kontrol ediliyor? Uçabiliyor muyum? Bu yüzden mi sinirliydim? Ateş püskürtebiliyor muyuz? Bizim gibi kaç kişi var?

        Çok fazla soru sormuştum galiba. Babam gülümseyerek bana baktı. Kanatlarını tekrar içine çekti, normale döndü ve tişörtünü giyerek karşıma oturdu.

Ateşten NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin