bölüm 5

393 35 0
                                    

        Ömer amcam anlatmaya başladı.

        -Son savaştan sonra avcılar da büyük zarar görmüştü ve onların da sayıları gerçekten azdı. Ama bizim yok olduğumuzu sanıyorlardı. Bu da bizim bir süre daha rahat bir şekilde hayatımızı sürdürmemizi sağladı. Ama bazı duyumlarımıza göre varlığımızın tekrar farkına varmışlar. Ve bu defa bizi tamamen yok etmek için geri gelmişler. Önce seni ve babanı öldürmek istiyorlarmış sanırım buraya geldiklerine göre. Biz de o yüzden buraya taşındık. Ölürsek beraber yaşarsak yine beraber.

        Niye hiçbir gün tam anlamıyla mükemmel geçemiyordu ki. Tam aşık olduğum kızla çıkmaya başlıyorum ve aynı gün eve gidince yakında ölme ihtimalim olduğunu öğreniyorum. Yine de hissettiğim mutluluk hala daha ağır basıyordu. Ama merak ettiğim sorular vardı. Amcam tekrar konuşmaya başladı ve bir şey sormama gerek kalmadı.

        -Avcılar'ın ne kadar kaldığını merak etmişsindir herhalde. Eğer doğru biliyorsak sadece 1 aile kaldı onlar da. İki erkek kardeş ve çocukları. Çocukları sizin yaşlarınızda olmalı. Onların da avcılık eğitimi ya yeni başlamıştır ya da başlamak üzeredir. Genelde sizin yaşlarınızda başlıyoruz eğitime. Onlar da öyle yapıyor. Ve bir de yolun karşısındaki ev satılıkmış herhalde. Oraya taşındık. Artık komşuyuz. Furkan'la konuşacak bir şeyleriniz vardır. Yemeğe kadar senin odada devam edin isterseniz siz ikiniz.

        "Peki" dedim odama yürümeye başladım Furkan da geliyordu arkamdan. Tam odadan çıkacakken babamın sesiyle durdum.

        -Unutmadan Yavuz. Bu gelişmelerden dolayı eğitiminde bazı hızlandırıcı uygulamalar yapacağız.

        NE? Hızlandırıcı uygulama da ne demekti?

        -Hızlandırıcı uygulama derken?

        -Yarın öğreneceksin. Merak etme, çok eğleneceksin.

        Bugün söylemeyecekti. Israr etmemin fayda vermeyeceğini bildiğim için "Peki" dedim ve kuzenle odama geçtik.

        -Ee sen bir sene önce başladın eğitime benden. Ne durumdasın?

        -Tam formuma dönüşebiliyorum. Kontrol de edebiliyorum. Ama yeteneklerimde ustalaşmam gerek daha bayağı bi.

        Vay be. Helal olsun. İyi öğrenmiş. Baya önemli bir soruyu sormadığımı fark ettim.

       -Tetikleyici duygun ne peki? Nasıl istediğin zaman dönüşebiliyorsun?

        -Ben bildiğin gibi biraz kaçık bir kişiliğe sahibim. Bu da genelde normal insanlardan fazla neşeli olmama sebep oluyor. Bunu tetikleyici olarak kullanmak biraz zor ama odaklanınca yapabiliyorum. İlk zamanlarda bayağı zor oluyordu ama artık kolaylıkla yapabiliyorum.

        Kanıtlama amaçlı olsa gerek gözlerini yeşile döndürdü sırıtarak. Ama bir insan nolursa olsun her zaman neşeli olamazdı. Sormama gerek kalmadan cevap geldi yine.

        -Neşemi bozan bir şey olduğunda da bu bozan şeye odaklanıyorum. Neşemi bozabilecek kadar beni etkileyen bir şey dönüşmemi tetikleyebilecek kadar güçlü oluyor. Ben de ona odaklanıyorum. Biliyorum inanması biraz zor ve tetikleyicimin böyle bir şey olması biraz anormal ama ben de normal değilim biliyorsun. Yav neyse bırak bu ejder işlerini anlat bakayım manita falan var mı? Sonra sizin okula geliyorum. 10. sınıflar nasıl güzel mi kızları?

        Oo bizim okula geliyordu demek, çok iyi ya sevindim. Ceyda'yı anlattım biraz. 10. sınıflardan bahsettim. Gerçekten güzel kızlar vardı. İyi bir sevgili bulurdu herhalde. Yakışıklıydı da zaten.

Ateşten NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin