medya: Lindsay ve Scott
Sesin geldiği yere doğru kafamı çevirdim.Hayal olabilirdi belki.Ama hayır , hayal falan değildi.Lindsay Peterson öfkeli adımlarla yanıma geliyordu.Sanki birilerini dövecek olan şehir eşkiyalarının başı gibi kalabalığı yararak yanıma geldi.
"İyi misin Adam?"
Sesi öyle yumuşak çıkmıştı ki sinirli hali birden geçivermişti.Bir dakika,ne? Lindsay az önce bana Adam mı dedi.
Lindsay benim adımı biliyor yani.Adımı biliyor.:):)
"İyiyim ,bir şeyim yok" diyebildim şaşkınlıkla.
Yüzüne vuran saçlarını kulağının arkasına atıp üzerinde çok güzel duran mavi ceketi çıkardı.Ardından kolumun altına girdi ,beni yerden kaldırmaya çalıştı.Ama sadece çalıştı.Malesef yerden kıpırdamadım.
Sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla lanet okudu.
Kolumun altından çıktı ve ceketini belime dolamaya çalıştı.Belim sağolsun ceketin kollarını bağlayamadı.Scott dahil hepimiz Lindsay'in ne yapmaya çalıştığını anlayamamıştık.Sessizce bir lanet daha okudu.Cekettini yere atip Scott'ın üzerine yürüdü.Hışımla ceketini almaya çalıştı.Scott bir etrafa bakıp bir Lindsay'e baktı.
"Lindsay ne yapıyorsun?"
"Ver şu lanet olası ceketi."
"Niçin verecekmişim acaba?"
Lindsay olduğu yerde kaldı ve Scott'ın gözlerinin içine bakmaya başladı.
"Bebeğim, bu cekete ne kadar para verdiğimi sen iyi bili..."
"Dünyanın parasını vermiş olsanda o ceketi bana vereceksin Scott.Başka bir şey duymak istemiyorum."
Scott pişkince gülerek pahalı ceketini uzattı.Lindsay ceketi aldığı gibi yanıma geldi.Önce kendi ceketini belimden geçirdi ve kollarını diğer ceketle bağladı.
"Şimdi kalkabilirsin"diye fısıldadı.
Sesinden dolayı mı tahrik olmuştum , parfüm kokusundan mı bilemedim ama şu an hayallerim gerçek olmuş gibi hissediyordum.Lindsay aramda santim mesafe yoktu.Destek olarak yavaşça kalkmama yardım etti.En azından milletin boxer rengimi görmelerine engel oldu.
" Teşekkür ederim" dedim usulca.Küçük bir tebessümle karşılık verdi. Lindsay bana gülümsemişti.
Yavaşça arkasına dönüp Scott'ın yanına yürüdü.
"Telefonu ver Scott" dedi.
Bana bakarak " Hadi ama bebeğim, şunun için değer mi?"
"Son kez tekrarlıyorum.Telefonu ver"
Sevgilisinin bu hırçın yaklaşımından zevk almış olacak ki deli gibi gülmeye başladı.Telefonu tuttuğu elini Lindsay'in yetişemeyeceği yüksekliğe kaldırarak "Al o zaman sevgilim"dedi dalga geçer bir tonda.
Lindsay pişkince sırıtarak Scott aletine bir tekme geçirdi.
Öyle sert vurmuştu ki Scott kıpırdayamadan yere düştü.Elindeki telefonu alarak " Teşekkürler sevgilim" diyerek tekrar yanıma geldi.Elimi tuttu ve avcumun içine telefonumu koydu.
"Benden istediğin bir şey var mı?"
"Elbette var.Benimle evlenmeni ve ömür boyu benim bırakmamanı istiyorum."
Tabi bunu söyleyebilmek için insanın götünün yemesi gerekir.
"Teşekkür ederim" diyebildim yalnızca.
Bir yandan Lindsay'in elimi tutma anını kafamda canlandırırken diğer yandan Scott'ın acı çeken halinden gözlerimi ayıramıyordum.Zavallı Scott.(!)
SCOTT;
Akşamı bekliyordum.Tek özgür olabildiğim zaman dilimini.Bazen arkadaşlarımla iyi bir bara gittiğimde barı kapattırır sabaha kadar içtiğimiz olurdu.Tabi sinirli olduğum zamanlar yapardım bunu.Tıpkı bu akşam yapacağım gibi.Lindsay'e o kadar kızgınım ki normal bir kız olsa onun hayatını bitirebilirdim.Ama onu seviyorum ve saçının teline zarar gelsin istemem.Ailem çok büyük bir şirkette yönetici.Bundan dolayı zamanlarının çoğunu şirketi ayakta tutmak için harcarlar.Bu zamana kadar benim ailemdi Lindsay.Aile sevgisini ve şevkatini bana öğreten de oydu.
Tabiki anne dayağının tadını öğrendim onun sayesinde.Tam gözlerimi kapatıp uyuyacaktım ki telefonum çalmaya başladı.Kate'di bu.
"Ne var Kate?"
"2 saattir sana mesaj çekiyorum Miller , telefonuna bakmak anca mı aklına geldi."
"O zaman baştan arasaydın cici kız mesaj çekeceğine.Ayrıca bir daha bana soyadımla hitap edersen canını yakarım."
Kıza bak ya. Otuz saniyede sinirlerimi zıplatmıştı.Can sıkıntısıyla telefonu arka koltuğa fırlatıp arabayı çalıştırdım. İstikamet Life Club.
Club'ın önüne geldiğimde arabamı parketmesi için görevliye verdim.Dışarısı da en az Club'ın içi gibi kalabalıktı.18 yaşını doldurmayan liseliler kapıdan çevrilip mecburen okulun popüler çocuğunun partisine gitmek zorunda kalıyorlardı.
Kapıdan girerken iri yarı ,kel bir koruma başıyla selam verdi.Bu bara çok sık gelirdim.
O yüzden işe yeni başlamamış olanların hepsi beni tanırlardı.Tabi babamı da.Dans edenlerin arasından geçip arkadaşlarımın yanına geldim.Lanet olsun.Yanlarında Kate de vardı.
"Geç kaldın adamım.Yoksa hala acıyor mu? "
"Ne acıyor mu Luke?"
Bu soruyu sorunca bütün masa kahkahaya gömüldü.
"Çok komik gerçekten" Kate yanıma yaklaşıp dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.
" Bu akşam bende değilsin yani"
"Aptal olma Kate seni çekecek halim yok"
"Dün akşam öyle demiyordun ama.Ellerin göğüslerimi avuçluyordu hatırlatırım."
Kate benim yatak arkadaşımdı.Her ne kadar Lindsay'e delicesine aşık olsam da bir kere bile onunla yatmamıştım.Evlilik öncesi sekse inanmadığını söyledi.Yanında asla bu tip şeyler konuşmama izin vermiyordu.Bundan dolayı her ne zaman Lindsay'i arzulasam kendimi Kate'in yatağında buluyordum.Kate alışkanlıktı benim için.Kate ile olan ilişkimizi yalnızca Luke ve Jeremy biliyordu.
"Ee bu akşamı böyle boş oturarak mı geçireceğiz?
" Ne yapmak istersin Scott?"
"Bardan sıkıldım.Canımız sıkkın olduğunda buraya gelmekten de.Piste inelim."
Bunu söylememle birlikte hepsi suratıma anlamsızca baktı.
"Sakın bana yarış deme."
"Evet , yarışalım.En azından çok daha eğlenceli.Kate biraları alır biz de..."
Jeremy bir anda sözümü kesti.
"Ama kuru kuruya yarışmam."
Ne demek isteğini anlamamıştım.
"Nasıl kuru kuruya gitmez , bira dedim Kate alı....''
"Bahsettiğim ,bir iddia adamım.Yarışmadan önce iddiaya girelim. "
İlk defa böyle bir yarışın içinde olacaktım.Bu iddiada nerden çıkmıştı şimdi.Daha önce mi planlanmıştı?Gerçi yarışalım diyen bendim.
"Neymiş bakalım iddia?"
Jeremy dirseklerini masaya koyup parmaklarını iç içe geçirdi.
"Basit , yarışı sen kazanırsan senin isteğin herhangi bir şeyi yapıcam.Ama ben kazanırsam ...''
Bir an duraksadı.
"Lindsay'den ayrılacaksın."
...:):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Seninle Güzel
RomantizmTANITIM Adam ,20 yaşında bir üniversite ögrencisidir.Küçüklüğünden beri ailesinin hırsı sayesinde Amerika'nın en iyi üniversitelerinden birinde okumaktadır.Ayrıca liseden beridir sevdiği, okulun en güzel kızı olan Lindsay'e aşıktır...