0.2

1.5K 120 40
                                    

"Girls like girls,like boys do, nothing new."

Rose pansiyona adımını atar atmaz, girişte duran eski koltuk takımında oturan kişiyi gördü, annesini.

"Senin burada ne işin var, burada olduğumu nasıl buldun?"

Annesi Rose'nin yüzüne bakmadan konuştu.

"GPS'in açık kalmış, ben oradan buldum."

"Ne yani, bana nefret kusmaya mı geldin?"

"Hayır kızım ben...baban sana bazı şeyler iletmemi istedi."

Rose sinirden güldü.

"Ne iletecek bana?O şerefsiz ayyaşın bana iletmesi gereken ne olabilir?!"

Rose'nin annesinin gözleri sinirle kızına döndü.

"Babana nasıl böyle şeyler söylersin?"

"Sizin bana söyledikleriniz ve yaptıklarınızdan da bahsedelim mi?Beni seviyorsun sanmıştım anne."

Annesi Rose'nin elini tutmaya çalıştı.

"Hala seviyorum ama sen hastasın kızım, bu bir hastalık."

Rose yeni oturduğu koltuktan ayağa kalktı ve gidecekken annesi seslendi.

"Evleneceğin kişinin adı Park Sunjoon."

"Ne dedin sen?"

Babasının iğrenç işlerini yaptırdığı, sağ kolu.Daha da iğrenci böyle bir şeyi düşünecek olmaları.

"Ben 18 yaşını çoktan geçtim ve siz sikik 2 insanında söylediği hiçbir şey umrumda değil.Her şeyini paylaştığı gibi karısını da o piçle paylaşabilir.Eminim seninde hoşuna gidecektir değil mi?Sonuçta beni kandırıp kendini başka adamların altına attığın birçok sahne canlanıyor gözümde."

"Seni küçük!Annenim ben senin!"

Daha sonra pansiyona kahküllü bir kadın girdi, Lalisa.

"Rose, bung arabamda unutmuşsun."

Rose'nin annesi Lalisa'ya döndü.

"Sen de kimsin?"

Lalisa konuşulanları duymuştu, bu yüzden o kadını rahatsız edecek bir biçimde süzdü ve cevapladı,"Sizi ilgilendirmez."

"Rose, doğru!Bizim halletmemiz gereken bir şey vardı unuttun sen."

Lisa, Rose'nin elinden tuttu ve giderken o kadına sinirle bakıp tekrar konuştu.

"Kocanıza ve size uyarım şu, bu kızı rahat bırakın bu uyarıyı GM'in kızı yapıyor derseniz daha etkili olacaktır."

Dışarı çıktıklarında Rose olanlara anlam vermeye çalışıyordu.

"Az önce ne oldu, sen nasıl, neler oluyor?"

Lisa arabasının kapısını Rose'ye açtı ve kendi tarafına ilerlerken konuştu.

"Arabada anlatırım bin şimdi."

"Sen yani konuştuklarımızı duydun, değil mi?"

"Evet, ama önemli olan bu değil.Neden senin o narsist herifle evlenmeni istiyorlardı?"

Rose şaşkınlığını gizleyemedi.

"Bir dakika, sen onu tanıyor musun ve nasıl aynı kişi olacağını tahmin ettin?"

"Annenin boynundaki kolye.Babanın kendi logosunda tasarlattığı bir mücevher."

"Ah, işte bu her şeyi mantıklı hale getiriyor."

Cielo|-|ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin