BÖLÜM 3:

61 8 1
                                    

Veyla

Beni görünce Eray'ın ağzı açık kalmış ve gözleri kocaman olmuştu. Yanıma geldikten sonra kulağıma eğilip "Bu gecenin en güzel kadını benim yanımda" diyip gözlerime bakıp kocamana bir tebessüm etmişti bende kızarmış yanaklarıma aldırmadan "Teşekkür ederim, çok naziksiniz." diyip gülümsemiştim.

Parti başlamış içkiler dağıtılmış ve insanlar sarhoş olmaya başlamıştı. Partinin başında çalan dans müziğiyle herkes dans etmeye başlamış ve Eray'da beni dansa kaldırmıştı. Ben dans etmeyi pek beceremesem de onun bu konuda gizli yetenekleri olduğu belliydi. İkimiz de baya içmiştik ve ben tabularımı yıkıp çarşamba dışında başka bir günde evime sarhoş gidecektim. Kafam güzel olmaya başlamıştı ve istemsiz bir şekilde herşeye gülüyordum, biraz da başım dönüyordu. Eray benden önce kafayı bulmuş ve müziğin ritmine ayak uydurmaya başlamıştı. Çok hoş gözüküyordu gözlerimi ondan bir türlü alamıyordum...

Eray

Çok güzeldi. Bu gecenin en güzel kadını oydu. Herkes ona bakıyordu ve bu fazlasıyla sinir bozucuydu. O benimdi ve benim olana kimse bakamazdi. Çalışanların içinde daha fazla takılmayıp bir üst katta canlı müziği gören localardan en güzeline geçmiştik. İçtikçe içtik ve sonunda veyla'nında az da olsa kafası güzel olmaya başlamıştı. Durduk yere tebessüm edip saçma sapan şeylere kahkaha patlatıyordu. Attığı kahkahalar kulaklarımı doldururken istemsiz bir şekilde müziğin ritmine kapılmış onu izliyordum. Onun da kaçamak bakışları üzerimdeydi bunu fark edebiliyordum. Bu gece bitmemeliydi. Ben bu kadının yanından ayrılmak istemiyordum.

Veyla

Artık gerçekten kafayı bulmuştum. Bu kadar içecek ne vardı sanki. Kahkahalarım yerini ıslak gözlere bırakmıştı. Ben kimsenin yanında ağlamazdım, ağlamamalıydım.

Ne kadar kendimi tutsamda Eray gözlerimden süzülen bir kaç damlayı görmüş, hemen gelip bana sarılmıştı. Sonra başımı omzuna yatırıp beni sorguya çekmeye başlamıştı. İçmeyi benden önce bıraktığı için şuanda kendine gelmeye başlamış ve gayet iyi gözüküyordu. Bense kendimi anlatacak bir kaç kelimeyi bile bir araya getiremiyordum. Uykum gelmişti ve fazlasıyla ağlayasım vardı. Eve gitmek istiyordum. Eray'a zar zor eve gitmek istediğimi söylediğimde başıyla onaylayıp "Yürüyebilecekmisin?" diye sormuştu. Kendimi daha yeni tanıştığım birinin kucağında taşıtacak değildim. Eve bırakmasını da istemiyordum. Korumalardan ya da bodygartlardan biri beni eve bırakırdı sonuçta. Ayağa kalmış tam koluna girecekken beni kucağına almıştı, zar zor indirmesini rica etmiştim sonuçta burası benim mekanımdı, dışarda benim çalışanlarım olduğu kadar onun da çalışanları vardı. Yanlış anlaşılırdık. Bunları ona açıklayamama, sadece indirmeeini rica etmeme rağmen bakışlarımdan düşüncelerimi anlayıp beni indirdiğini hissetmiştim. Elini belime atmıştı ve gerçekten yürümeme çok yardımcı oluyordu. Locadan dışarı çıktığımzda bizden başka kimsenin kalmadığını yeni fark ediyordum. Herkes dağılmış ve etraf temizlenmeye başlamıştı. Eray'ın eli hala belimde çıkışa doğru yürürken korumam gelip "Veyla hanım sizi eve bırakmamı istermisiniz?" diye sormuştu. Evet manasında kafamı sallayıp Volkan'ın koluna girecekken Eray beni geri çekip kucağına aldı "Gerek yok Veyla'yı bugün evine ben bırakırım" demiştim. Gerek yok Volkan bırakır beni dediğimde Eray'ın gözlerinden çıkan alevleri ve bu tartışmayı ne olursa olsun ben kazanıcam bakışlarını görünce Volkan'a gitmesi için başımla işaret etmiştim.

Eray

Valenin kapımı açmasını bekleyip yarı sızmış bir halde olan Veyla'yı yanımda ki koltuğa oturttmuştum. Arabayı çalıştırmıştım fakat  Veyla'nın bana evi tarif etmeden uyuduğu aklıma gelince onun evine değil de kendi evime sürmeye karar verdim.

Siyah KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin