BÖLÜM 4:

53 6 1
                                    

Veyla

Gözlerimi açtığımda tanımadığım bir odadaydım ve tanımadığım bir yatakta yatıyordum. Dün geceye dair hatırladığım en son şey beni eve Eray'ın bırakacağıydı." Umarım yanlış bir şey olmamıştır, Allah'ım nolur yanlış bir şey yapmamış olayım." gözlerim kapalı bir şekilde içimden dua ederken kapının tıklanma sesiyle kendime geldim ve yatakta dikelip oturdum. Üzerimde elbisem vardı bu da demekti ki dün gece yanlış bir şey olmamıştı. Bir anda çok mutlu olmuştum ve bu mutluluk yüzüme de yansımıştı.
"Buyrun"
"Müsaitmisin Veyla?"
"A evet evet tabi ki içeri gel"
Yataktan çıkıp elbise mi düzeltmiş ve yatağa oturmuştum. Eray'da odaya girip yanıma oturmuştu "Dün gece seni eve ben bırakacaktım ama arabayı beklerken kucağımda sızdın bende nereye götüreceğimi bilmediğim için benim evime getirdim. Ayakkabılarından ve kıyafetinden rahafsız olacağını düşünerek sadece ayakkabılarını çıkarmaya cesaret edebildim" diye açıklama yaptıktan sonra gözlerimin içine bakarak gülümsedi ve "Kahvaltı alt katta hazır istersen bir duş al ve kahvaltıya geçelim" diye ekledi. Burada hiç kıyafetim yoktu, dün geceden beri de Eray'ın başına bela olmuştum resmen. Duş'a da kahvaltıya da gerek yoktu ama beni eve bırakması gerekecekti. "Beni hemen eve bırakırmısın?" diye aniden sorunca Eray cevap vermekte tereddüt edip "Tabi nasıl istersen ama birlikte kahvaltı yapacağımızı düşünüp kahvaltı hazırlamıştım." yavru köpek gibi bakarak bunları söyleyince ve kendi elleriyle kahvaltı hazırladığını söyleyince hayır diyemedim tabi. "Tamam o zaman sen git ben geliyorum" dedikten sonra Eray odadan çıkmış bende tüm yüzüme yayılmış olan makyajı siliyordum. Neyse ki banyo'da istediğim herşeyi bulabiliyordum da bu görünüşümle Eray'a daha fazla eziyet etmeyecektim.

Aşağı indiğimde salonla birleşen amerikan tarzı bir mutfakla karşılaşmıştım. Gayet büyük bir mutfaktı hatta tek kişi için fazla fazla büyük bir evdi burası. "Ne yani vu ev bir kişi fazla Eray'ın yanına taşınayım diyorsun." iç sesime susmasını emredip masa'da Eray'ın karşısında yerimi almıştım.

Eray

Veyla'yı eve getirmeden önce nasıl bir tepki vereceğini kafama fazlasıyla takılmıştı ama evini tarif etmeden uyumasını bahanem olarak kullanacaktım. Eve gitmeden yanımda uyuyan bu güzelliğin tadını çıkarmam gerekecekti. Arabayı sahil kenarına çekip torpido gözünden şuanı tadlandıracak absolult'u çıkarıp içmeye başladım. Veyla uyumaya devam ediyordu. Ben içtikçe daha da güzelleşiyordu. Rakı içmeliydim bu kadınla. Rakı'mın yanında gidecek en güzel mezeydi benim için.

Veyla'yı yatağa yatırdıktan sonra elbisesine dokunmayıp sadece ayakkabılarını çıkardım, çarşafla üzerini örtüp başucuna oturdum ve güzelliğini izledim. Bu kadın beni bitiriyordu. Ne kadar içersem içeyim onun yanında ki sarhoşluk etkisi olmuyordu. Onu izlerken uyuyup kalmıştım. Gözlerimi açtığımda sabah olmak üzereydi ve yanımda sevdiğim kadın yatıyordu. O uyanmadan uyandığım için Tanrı'ya teşekkür ederek yataktan kalkıp odama geçtim. Yanında uyuduğumu görüpte beni yanlış anlamasını, herşeyin mahvolmasını istemezdim tabi ki de.

Duş aldıktan sonra kahvaltıyı hazırlayıp onu uyandırmak için odasına gittiğimde içinde faklı bir mutluluk vardı. Ne için bu kadar mutlusun diye soramamıştım ev aklıma takılıp kalmıştı.

Şimdi sevdiğim kadın oturmuş karşımda kahvaltı yapıyordu. Okyanus gibi sonsuz derinliğine hapseden gözleri bana bakarken gülüyordu adeta. Ya da ben öyle hissediyordum. O kahvaltı yapıyor bense onu izliyordum. Çok güzeldi, cok güzel gülüyordu. Her sabaha onun gözlerinde boğularak uyanmak istiyordum. Kulaklarımı dolduran kahkahalarıyla kahvaltı yapmak istiyordum. Hayatımın geri kalanı bu kadının olsun istiyordum.

Olmalıydı, olacaktı da...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Siyah KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin