1.Bölüm

1 0 0
                                    

Peykanlar konağına hoşgeldiniz!
Bu konakta entrika,dedikodu,yalan ve bunun gibi bir çok şey görürseniz sakın şaşırmayın derim.
Konak soyismimize yakışır şekilde muazzam,aman ne güzel göğsüm kabardı!
İnşallah birgün batarız da kuzenim denilen yarasa kılıklı orangutanı manikürsüz görürüm.
Şuanda tek dileğim bu,tabi rüyamda annemi görmek dileğimden sonra,
Kaç zamandır görmüyordum rüyalarımda annemi,elime aldığım fotoğrafa bakarak gülümsedim.
"Yoksa naz mı yapıyorsun"
Genelde herkes beni anneme benzetir,uzun siyah saçlar ve bembeyaz bir ten...
Güzel olduğumu söylerler,söyleyenlere içimden ne kadar eyvallah diyerek sırıtmak geçsede
"Teşekkür ederim"diyerek gülümserim.İnsanlara gülümsemeyi severim ama yapmacık olmayanlara!
Elimdeki annemin fotoğrafını koyduktan sonra ayağa kalktım,dışarıya baktığımda havanın epey karardığını gördüm,tam zamanıydı.
Neyin mi?
Evden kaçmanın!Çünkü cezalıydım.
Beni umursamayan babam cezaları gayet de umursuyordu.Hep o yarasa kılıklı orangutan kuzenim yüzünden,okulda çıkardığım kavgayı babama ispiyonlamasaydı benim de cezam olmazdı.Neymiş peykan soyadını küçük duruma sokamazmışmışım pehh!

Savaşla kaç gündür buluşamıyorduk.
Onu özlemiştim...
Savaşı seviyordum,bu sıkıcı dünyamın her şeyi olmuştu.Onun sayesinde mutluydum,gülebiliyordum.
Yüzüme yerleşen tebessüm yine beni mutlu etmişti,yanımda olmasa bile beni mutlu edebiliyordu.Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefondaki adresi okudum.
Ahh savaş,başka buluşacak yer bulamadın mı!
Orası beni biraz ürkütüyordu,çok az!
Ama gidecektim,bunun için bir sürü sebep sıralayabilirim.
Evde çok sıkılmıştım,cezalıydım,Savaşı çok özlemiştim ve biraz daha evde kalırsam bir gece ansızın beyinsiz kuzenimin odasına gidip ona suikast düzenleyebilirdim bence yeterli sebeplerdi.

Hava sıcak olduğu için mavi renkli bir tişört ve kısa bir şort giydim,siyah sırt çantamı da aldıktan sonra odadan çıktım.Kolidorda küçük adımlarla ilerliyordum her an biri çiş molasına çıkabilirdi ve sanırım düşündüğüm oldu ayak sesleri duyduğumda kimse beni görmemesi için kendimi duvarla birleştirdim,sesler uzaklaştığında gidip gitmediğini kontrol etmek için hafifçe kafamı eğdim,bu kuzenimdi!

Sürtük arkası dönük odasına girdiğinde arkasından orta parmağımı salladım,evet bu her zaman iyi hissettiriyordu kendi kendime sırıttığımda hala evden çıkmadığımı fark ettim,yaslandığım duvardan geri çekilerek bu sefer merdivenlere ilerledim,merdivenlerden teker teker inerken dışardan salakmışım gibi görünebilirdim ama değildim sadece evden kaçıyordum!

Hala merdivenleri inerken lanet olsun kapı açıldı ve ben o zar zor indiğim merdivenlerden ikişer üçer atlıyarak çıktım,bu amcam dı,beni görmemişti.

Merdivenleri çıkarken yaptığım heyecandan göğsüm hızla inip kalkıyordu.
Bir anda gelen cesaretle'kim kime ne diyormuş'düşüncesiyle çıktığın merdivenlerden tekrar indim ve bu sefer hiç kimse gelmediğini görünce sırıttım,bir ara bunu hatırlayıp gülücektim.
Konaktan çıktıktan sonra sıra bu sefer asıl dış kapıya gelmişti,kafamı yukarıya kaldırıp
"Neden allahım şu filmlerdeki gibi kaçma sahneleri yaşayamıyorum"önümde kocaman bir demir kapı vardı ve yanlarında iki tane güvenlik, zenginiz ya hani!

Kim beni yıldıracakmış şaşarım ben aklıma kaçmayı koyduysam burdan kaçacaktım.
Aklıma gelen bomba gibi planla bahçe kısmına ilerledim,sırıtarak sırt çantamdan gerekli olan şeyi çıkarttım yere koyduktan hemen sonra koşarak çıkış kapısına yakın bir yere geçtim,
ve
3...
2...
1...
Bomm!
Torpilin patlama sesiyle güvenlikler endişeyle birbirine baktıktan sonra bahçeye koştular.İşime yaramıştı,güvenliklerin dikkatini dağıtmıştım.

Demir kapıya koştum ve kendime çekerek boşluk oluşmasını sağladım
boşluktan çıkarak cezaevinden kurtuldum.Yaşadığım küçük aksiyondan sonra delirmiş gibi gülmeye başladım gülmeyi kesip kendime çeki düzen verdim,bir taksi çevirip savaşın mesaj attığı adresi tarif ettim.
Ahh savaş seni görmek için ne hallere düştüğümü görsen kesin bana kıçınla gülerdin.

NARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin